Enerjisini Üreten Fabrikalar

RÜZGAR SEKTÖRÜ İSTİHDAM VE DİJİTALLEŞMEYLE GÜÇ KAZANIYOR

Türkiye’nin rüzgar enerjisinde elde ettiği başarıyı değerlendiren Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, “Türk rüzgarındaki başarı sırrının modern teknolojilere yapılan yatırım ve istihdam yetkinliği” dedi.

WindEurope hazırladığı raporda ülkelerin enerji sektörüne yaptığı yatırımları değerlendirdi. Hazırlanan rapora göre Türkiye, 2021 yılında Avrupa’da en çok rüzgar enerjisi kurulumu gerçekleştiren 4’üncü ülke oldu. İlk üç sırada ise sırasıyla Birleşik Krallık, İsveç ve Almanya yer aldı. Türkiye, rüzgar enerji kapasitesini 10 yıl içerisinde artırdı ve 11 GW’nin üzerine çıkardı. Geldiği bu nokta sayesinde Türkiye 12 milyon hanenin elektriğini rüzgar enerjisinden elde ediyor. Bu başarının ardındaki sırrın modern teknolojilere yapılan yatırım ile yerli ve uzman teknik kadronun istihdamı olduğunu paylaşan Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, Türk rüzgarına yön veren bu iki önemli formülün detaylarını aktarıyor.

GELECEĞİN ENERJİSİNDE YETKİN İSTİHDAM ÖNEMLİ ROL OYNUYOR

Ülke Enerji’nin Genel Müdürü Ali Aydın, geleceğin enerji sektöründe yetkin istihdamın önemine dikkat çekti. Aydın, “Son yıllardaki yatırımlarla kurulu gücü 11.101 MW’ye ulaşan ve 2030 yılına kadar 30 GW’ye kadar çıkarılması hedeflenen rüzgar enerjisindeki verimlilik, rüzgar türbinlerinin bakım ve onarım hizmetlerine bağlı. Dolayısıyla rüzgar enerjisi sektöründeki gelişmenin yetkin istihdamla doğru orantılı olduğu görülüyor. Yurtiçi ve yurtdışındaki rüzgar enerjisi santrallerine tüm teknik servis hizmetlerini sunan türbinlerden yüksek verimlilik elde etmek için büyük role sahip teknisyenlere ciddi eğitim maliyetleri ayırdıklarını paylaşıyor” dedi. Aydın ayrıca müşterilerin tamamının iş güvenliği ve enerji üretim sürekliliği gibi konularda çok hassas olduğunu belirtti. Aydın, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Tüm bu hassasiyet nedeniyle çalışan eğitimlerinin teknik yetkinliklere odaklandığı kadar çalışılan projenin katma değerini de gözetecek şekilde tasarlanmasına özen gösteriyoruz. Teknisyenlerimiz, bizzat Avrupa’daki uygulama sahalarında tamamladıkları eğitim döneminin ardından Türkiye’deki santrallerde görev almaya başlıyorlar.”