Robotik ve Yüksek Teknolojili Üretim Sistem Entegratörleri Derneği (ROBODER) Yönetim Kurulu Başkanı Gürel Yılmaz, Türkiye'nin kalkınması için yüksek teknolojinin ve robotik entegrasyonun gerekliliğine vurgu yaptı.

Betül Eren Işık’ın sunduğu "İş Sohbetleri-Robot Teknolojileri" Instagram canlı yayınına konuk olan ROBODER Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz, aile şirketlerinin ikinci ve üçüncü kuşağa aktarılmasının önemine dikkat çekerek, dernek üye firmalarından ikinci nesle aktaran az sayıda firma olduğunu, bunun bir bakıma robotik ve yüksek teknolojili sistemlerde Türkiye’nin konumunu da gösterdiğini söyledi.

“GENÇ ROBODER İLE ÇOCUKLARIMIZI HAZIRLAYACAĞIZ”

Robotik sektöründe Avrupa’da 100-150 yıllık firmalar varken, Türkiye’de en fazla 25 yıllık firmalar olduğunu kaydeden Yılmaz, ikinci nesillerin devreye girmesinin şirket ömrünü ortalama 30 yıl uzattığını belirterek ROBODER Genel Kurulunda bütün üyelerinin çocuklarına herhangi bir aidat ve giriş ücreti ödemeden üye yapmalarıyla ilgili karar aldırdığını ve Genç ROBODER komitesinin kurulmasını talep ettiğini ifade etti.

“DERNEĞİMİZİN YÖNETİMİNİ GENÇLEŞTİRECEĞİZ”  

Ekim ayında yapmayı planladıkları Genel Kurul toplantılarını öne çekerek Haziran 2021’de Olağanüstü Genel Kurul yapacaklarını dile getiren Yılmaz, derneklerinin yönetiminin yaş ortalamasını düşürmek istediklerini, gelecek üç yılda da Türkiye’nin gündeminde çok daha önemli bir dernek olmayı ve büyümeyi hedeflediklerini ifade etti.

“KIRINTILARLA UĞRAŞIYORUZ”

Sektörde birlik, beraberliği ve yardımlaşmayı oluşturduklarını, farkındalık yarattıklarını ifade eden Yılmaz, amaçlarının yurt içi değil yurt dışı olması gerektiğini vurguladı.

Yılmaz, şöyle konuştu: “Sektör olarak buğday tarlasını bırakmışız, ekmeğin kırıntıları için mücadele eden bir hale gelmişiz. Tofaş’ta çalışırken bir analiz yaptım ve şunu gördüm: Türkiye’de yapılan endüstriyel yatırımların o dönemde sadece yüzde 15 civarı (bugün de 25 civarı) yerli sistem entegratörleri tarafından yapılıyor, geri kalanı yabancı firmalara gidiyor. Pastayı büyütüp, kendi kendimize büyümeyi tercih etmemişiz de yüzde 15 için mücadele etmeyi seçmişiz.” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE, AVRUPA’NIN ÜRETİM ÜSSÜ OLABİLİR”

Sektörde iflas eden firmanın genel olarak büyük bir handikap teşkil ettiğini kaydeden Yılmaz, bu durumun sektörün zayıf olduğu imajının müşterilerde oluşmasına neden olduğuna ve bunun diğer firmalara da zarar verdiğine dikkat çekti.

ROBODER’in tüm üyelerinin bugünkü gayretinin Türkiye’nin endüstriyel açıdan kalkınma hamlesini güçlendirmek olduğunu söyleyen Yılmaz, “Mühendisliğin iyi, işçiliğin Avrupa’daki gibi maliyetli olmadığı, tüm firmaların bir sorunu çözmek için gece gündüz çalıştıkları bir ortamda eğer devletimiz de sektörü desteklerse, robotik ve yüksek teknolojili sistemlerde Türkiye Avrupa’nın üretim üssü olabilir.” dedi.

“YAKIN GELECEKTE ALİM ROBOTLAR GELECEK”

Sektörün gelecek trendlerinden de bahseden Yılmaz, yapay zeka, akıllı robotların konuşulduğu sektörde yakın gelecekte alim robot üreticilerinin konuşulacağını, alim robotların bilimsel anlamda Ar-Ge yaparak kanser ya da salgın hastalıklara çözüm bulmasının olası hale geleceğini belirtti.
  
Sektörün değişen hızına uyum sağlamanın önemini işaret eden Yılmaz, “Hızla giden trenin lokomotifi olacaksın, vagonu değil!” diyerek sözlerini tamamladı.