Ağır endüstri alanında gerçekleştirdiği uygulamalarla adından söz ettiren Cloos, 2019 yılına önemli atılımlarla girmeye hazırlanıyor. Fabrikaların hızlı, etkin ve çözüm odaklı servis hizmeti beklentilerine cevap vermek amacıyla satış sonrası servis hizmeti departmanını güçlendirecek olan Cloos, ayrıca ağır endüstri uygulamalarına ihtiyaç duymayan ve daha düşük yatırım maliyetli çözüm arayan sektörler için 6 kilogram ağırlığındaki yeni robotunu sektörün beğenisine sunmaya hazırlanıyor. Cloos Türkiye Genel Müdürü İbrahim Halil Eyüpoğlu ile yeni dönem hedeflerini ve sektöre sunacakları yeni ürünleri konuştuk.

TÜRKİYE’Yİ LOJİSTİK MERKEZİ YAPACAĞIZ

Cloos olarak büyümemize iki taraflı olarak devam ediyoruz. Öncelikli hedefimiz sağlıklı bir ekip oluşturmak. Çünkü firma olarak satış sonrası hizmetler departmanına çok önem veriyoruz. Bu departmanla ilgili olarak ekibin hem sisteme katılımı hem de tecrübelendirilmesi için önümüzdeki 5 yıl süreçteki planlarımıza uygun olarak büyüme hedeflerimizi gerçekleştiriyoruz. İkinci büyüme hedefimiz ise Almanya’da üretilen bazı ürünleri Türkiye’de üretmek ve bu bölgeyi lojistik merkezi yaparak çevre ülkelere gönderim sağlamak. Bu konuyla ilgili çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor. Türkiye’nin komşu ülkelerle ilişki durumuna bağlı olarak bu hedefimizi hızlandıracağız. Bu şekilde belirli bir program dahilinde sistemlerimizin millik ve yerlilik oranını da artırmış olacağız.

ROBOT YATIRIMLARI ZİRVESİ’NDE İKİ ÜRÜNÜMÜZÜ TANITACAĞIZ

Cloos olarak 2019 yılında sektöre sunacağımız yeni ürünümüzü ilk kez Robot Yatırımları Zirvesi’nde tanıtacağız. Cloos markası ağır endüstri sektöründe gerçekleştirdiği uygulamalarla tanınıyor ve biliniyor. Bizde markamızın sektörde bu şekilde tanınmasını tercih ediyoruz. Ancak Cloos markasının hizmetleri arasında farklı bir market daha yer alıyor. O da ağır endüstri uygulamalarına ihtiyaç duymayan ve çok daha basit uygulamaların gerektiği sektörler. Örneğin mobilya sektörü, hafif metal imalat endüstrisi gibi. Yeni dönemde bu pazardan daha fazla pay almayı hedefliyoruz. Bu hedefimize ulaşabilmek için pazara taşıma kapasitesi 6 kilogram olan yeni bir ürünümüzü sunmaya hazırlanıyoruz. QRC 290 olarak adlandırdığımız bu ürün ile özellikle ilk yatırım maliyetinin düşük olmasını talep eden, daha basit uygulamalar ile robot sistemini tanımak ve imalat sistemine dahil etmek isteyen sektörlere ve paydaşlarımıza hitap etmiş olacağız.

AĞIR SANAYİYE ÖZEL UYGULAMALAR YAPIYORUZ

Türkiye’nin lokomotif endüstrilerinden biri olarak kabul edilen raylı sistemler için proje geliştirdik. Bu sistemi RC Endüstri’nin Sakarya’da yer alan fabrikası için kurmaya devam ediyoruz. 100 metre uzunluğa ve iki robot çalışma kapasitesine sahip bu robot sistemi tamamlandığı zaman Avrupa’nın en büyüklerinden biri olacak. Türkiye son dönemde hammaddenin işlenip katma değerinin koyulduğu sektöre ağırlık veriyor. Bu da sektörün gelişmesine öncülük ediyor.

ROBOTLARIN VERİMLİ ÇALIŞMASI İÇİN SATIŞ SONRASI SERVİS HİZMETİ GEREKİYOR

Robotların bakımları aynı arabaların bakımı gibidir. Bu sebeple robotların çalışma süresine göre her 5 bin saatte bir bakımlarının yapılması gerekiyor. Biz robotları kurarken müşterilere eğitim veriyoruz ve sayaçtan takiplerinin yapılmasını istiyoruz. Firmaların çalışma yoğunluğuna göre ortalama 2 yılda bir bakımlarının yapılması tavsiye ediliyor. Bu bakım kapsamında; aşınan malzemeler değiştiriliyor, motorlar yağlanıyor, kızaklar temizleniyor. Bu sayede robotlar çok daha uzun süre verimlerini kaybetmeden çalışıyor. Robotların çalışma prensibi bugüne kadar Türkiye’de çok farklı algılanıyordu ancak tecrübe kazandıkça durum değişti. Artık Türkiye’de de robotlar bir çalışan olarak görülmeye başlandı. Tezgahların ve makinaların bakımlarını düzenli olarak yaptıran fabrikalar, ürünler sorunsuz bir şekilde hizmet verdiğini gözlemledikçe bu hizmetten daha çok faydalanmaya başladılar. Bu sayede hem iş kaybının önüne geçildi hem de ekonomik açıdan daha avantajlı oldu.

BAŞARILI BİR UYGULAMA İÇİN DOĞRU PROJELENDİRME ÖNEMLİ

Türkiye’de robot popülasyonu Avrupa’nın çok fazla gerisinde kalıyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri, robot yatırımlarının en yoğun olduğu 2006 yılında bu sektöre hizmet veren firmaların hizmet odaklı olmaktan ziyade kazanç odaklı olmasından kaynaklandı. Bu da sağlıklı sonuçlar elde edilmesine mâni oldu. Hatta çoğu projede robotlar kullanılmaz hale geldi. İkincisi ise doğru projelendirme yapılmadığı için robotlar düşük verimle çalıştırıldı. O dönemden sonra firmalar robot yatırımı yapmaktan çekindi. Firmalar yurt dışı ile işbirliğine girdikten sonra Türkiye’de robot yatırımları tekrar hızlandı. Doğru projelendirme ile hayata geçen uygulamalar sayesinde robotlardan istenilen verimler elde edildi. Bu gelişimden ise en çok Bursa’da faaliyet gösteren fabrikalar faydalandı. Robot yatırımı yapacak olan fabrikaların öncelikle robot markasına odaklanmamaları gerektiğini söyleyebilirim. Başarılı bir uygulama için ilk olarak doğru projelendirme, ikinci olarak ise başarılı bir operasyona sahip satış sonrası servis hizmetleri gerekiyor. Cloos’un Türkiye’de olmak istemesinin en önemli nedeni budur. Cloos Türkiye olarak projelendirmeden satış sonrası servis hizmetlerine kadar her aşamayla direk biz ilgileniyoruz ve aracı firma olmadan çalışıyoruz.

CLOOS TÜRKİYE'NİN 2019 İŞ GÜNDEMİ

Biz Alman firması olarak hedeflerimizi her yılın haziran ayında belirtiyoruz. Son altı yıldır belirlediğimiz hedeflerin hep üzerine çıktık ve başarılı rakamlarla yılı tamamladık. 2019 yılını da hedeflediğimiz ciro rakamına ulaşarak kapatacağımızı öngörüyoruz. Yaşadığımız son günleri değerlendirdiğimizde Türkiye için çok özel bir dönemden geçtiğimizi söyleyebilirim. Bizim ürünümüzün yüzde 99’u ithal malzeme olarak giriyor. Dolayısıyla dövizde yaşanan hareketlilik sektörü direk olarak etkiliyor. Türkiye’de devreye alınması hedeflenen projeler iptal ediliyor ya da erteleniyor. Biz kurumsal ve yatırımlarını önceden planlayan firmalarla çalıştığımız için zorlanmıyoruz ancak sektörün genelinde bir etkilenme yaşanıyor. Sektörü ise dövizin yükselmesi değil, hareketli olması etkiliyor.