Tara Robotik Otomasyon, “7/24 ACİL robot servisi!” sloganıyla kurduğu Servis Bölümüyle, müşterilerini robot kurulumunun ardından da yalnız bırakmıyor, robotlarda yaşanan sorunlara hassasiyet ve titizlikle müdahale ediyor. 

Firmanın 6 kişiden oluşan ve proje bazlı artış gösteren Servis Bölümü, satış sonrası teknik destek ve servis hizmetlerinin yanı sıra müşterilerine eğitim hizmeti de sunuyor.

Robotlarda oluşabilecek olası arızalara karşı yedek robotu devreye alarak zaman ve üretim kayıplarının önüne geçtikleri belirten firmanın Servis Müdürü Ahmet Ülper, bakım esnasında yedek robotu kullanarak herhangi bir duruş yaşanmadan üretimin devamlılığını sağladıklarını ifade ediyor. 

Ahmet Bey, Tara Robotik Servis Bölümü’nden ve görevinizden bahsedebilir misiniz?

Servis Bölümünde ekibimiz, 6 kişiden oluşuyor. Ayrıca yeri geldiğinde, proje bazlı olarak diğer uygulama ekiplerimizden de destek alıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz uygulamalarımızda, daha önce kurmuş olduğumuz projelerimizde servis destek ya da bakım talebi geliyor. Bunun yanı sıra benzer şekilde yeni eğitim istekleri geliyor. Ben bunların planlamalarından sorumluyum. Ekip arkadaşlarımızla birlikte yönlendirmeleri gerçekleştiriyoruz. “Hangi robotlar ne zaman bakılacak?”, “Servis talebi hangi bölgelerden/firmalardan isteniyor?”, “Hangi müşterilerimiz eğitim talebinde bulunuyor?” gibi planlamalar yaparak servislerimizi gerçekleştiriyoruz. 

Siz Servis Bölümü olarak ne zaman ve nasıl devreye giriyorsunuz?

Bölüm olarak, projelerin teslim aşamasından sonra devreye giriyoruz. Projeyi, Proje Bölümümüz devreye aldıktan sonra proje bölümüyle oluşturduğumuz yedek parça listeleri oluyor. Müşterilerimize, bakımın ne zaman gerçekleştirileceği gibi bilgilerin bulunduğu dokümanları veriyoruz. Ardından müşterimizin talebi doğrultusunda yeni ürünler olduğunda eğitim, servis ve bakım amaçlı taleplerinde iletişime geçmeleri konusunda onları bilgilendiriyoruz.

Tara Robotik için satış sonrası destek, teknik destek ve servis hizmetlerinin önemi nedir? Çünkü “7/24 ACİL robot servisi!” sloganınız var.

Aslında servis destek sadece Tara Robotik için değil, bütün endüstriyel hizmet sektöründe işin en can alıcı noktasıdır. Biz robotik otomasyon projesi devreye aldık, bitti olarak bakmıyoruz. Eğer sonrasında işin arkasında duramazsanız, iş ilerlemeyecektir. Zaten çoğu müşterimizde robot kurulumu gerçekleştirdikten ya da sistem devreye aldıktan sonra sunduğumuz destek hizmeti ve güven sayesinde yeni proje talepleri alabiliyoruz. Bu nedenle Tara Robotik Otomasyon için Servis Bölümü çok önemli. Servis Bölümümüzü, maddi getirisinden ziyade, öncelikle müşteri memnuniyetini sağlamak amacıyla kurduk. Bu doğrultuda gelen olumlu geribildirimler ve müşteri memnuniyeti, yeni proje siparişi ya da müşterimizin referansıyla yeni müşteri kazanımı olarak geri dönüyor.

Müşterileriniz ne gibi taleplerle/sorunlarla geliyor? Özellikle öne çıkan talepler hangi konularda oluyor?

Maalesef, robotla çalışma sorunu hala yaşıyoruz. Her ne kadar geçmişe kıyasla yetişmiş eleman sayısı daha fazla olsa da, insanlar robotla çalışmaya alışmış olsalar da robottan çekiniyorlar. Arıza olmadığı halde bizi arayanlar, destek talebinde bulunanlar olabiliyor. Ülkemizde robotla çalışma kültürü, henüz tam manasıyla yerleşebilmiş değil. Ufak bir problem dahi bizi arayarak, “robot kontrolden çıktı” diyorlar. Robotlar akıllı varlıklar değil, verdiğiniz iş emrinden çıkması imkansız. Neticede siz yönetiyorsunuz, iş emrini siz veriyorsunuz. Zaten verdiğimiz kullanma talimatında; “Robot nasıl çalıştırılır?”, “Hangi tuşa ne zaman basılacak?”, “Bir olay olduğunda ne yapılması gerekiyor?” her şey yazıyor. Dokümanda hepsi Türkçe olarak yazılı ve resimlerle anlatılıyor. Ayrıca kılavuzda yedek parça listeleri, ürün tanıtımları, robotun nasıl ve hangi ağırlıklarda çalıştığı, belli başlı arızalarda neler yapılabileceği yazıyor. Her projeye özel kullanım bakım kılavuzu oluşturuyoruz. Bunları okumadan arayınca, maalesef zaman kaybı yaşanıyor.  

Arıza durumlarında süreç nasıl işliyor? Sizi yana yakıla aradıklarında kriz yönetimi de yapıyorsunuz. Bu noktada nelere dikkat ediyorsunuz? 

Arıza durumunda öncelikle telefonla iletişime geçtiğimizde, arızanın nedenini öğrenmek amacıyla kullanım talimatnamesine bakılıp bakılmadığı, hangi işlem sırasına göre robotu çalıştırdıkları gibi birtakım sorular soruyoruz. Zaten robot ekranında arızasını bildiriyor. Arızanın durumuna göre programsal mı, pnömatikten mi yoksa elektriksel mi olduğunu tespit ediyoruz ve deneyimlerimize de dayanarak arızasını belirliyoruz ve bu doğrultuda ilerliyoruz. Eğer telefonda işi çözemediysek, uzaktan bağlantı gerçekleştirerek sorunu tespit etmeye ve çözmeye çalışıyoruz. Son aşamada ise sorun devam ediyorsa, 24 saat içinde müşteri sahasına giderek birebir destek veriyoruz. Saha servisimiz, yurt içinde 24 ve yurt dışında 48 saat içerisinde sahada olmak koşuluyla müdahalede bulunuyoruz. Duruşlar yaşayarak zaman, maliyet ve üretim kaybı yaşamaması, firmaların etkilenmemesi için hattın ve dolayısıyla üretimin devamlılığını sağlamak bizim için büyük önem taşıyor. Bu nedenle 7/24 servis vermek zorundayız ve bunun arkasında olduğumuzun altını çizmek isterim. Ayrıca Servis Bölümü olarak oluşturduğumuz whatsapp grubu üzerinden hareket ediyoruz. Grupta hangi arkadaşımıza arıza düştüyse onu yayınlıyoruz. Ardından kendi aramızda değerlendirme yapıyoruz. Geçmiş deneyimlerimiz doğrultusunda eğer karşılaştığımız bir arızaysa, ekibimizden biri yetkiliyi arayarak uzaktan erişimle müşteriye tarif ediyor arızayı yaptırıyor veya kendi erişip bilgisayarından çözüyor. Şöyle bir uygulama geliştirdik; çok sık arıza yaşadığımız müşterilerimizde, ki 7/24 çalışma olduğunda arıza yaşanabiliyor. Operatörlerin ve ekibimizin bulunduğu bir whatsapp grubu kuruyoruz. Oradan bize arızalarını yazıyorlar, yazdıkları arızalar daha önce yaşanmış olabiliyor ya da yeni bir arızaysa orada kayıtlı kalıyor. Bu sayede daha hızlı çözüm sağlayabiliyoruz. Dolayısıyla teknoloji işimizi hızlandırıyor, bize zaman kazandırıyor diyebilirim.

Daha çok mekanikte mi, yoksa elektronik tarafta mı arızayla karşılaşıyorsunuz? 

Yazılım kısmında arıza olmasının imkansız olduğunu söyleyebilirim. Çünkü birçok kez deniyoruz. Zaten robotu teslim etmeden önce verdiğimiz eğitimde müşterimizle beraber kurduğumuz sistemi izliyoruz, her şeyin takibini yapıyoruz. Ağırlıklı olarak mekanik ve elektronik arızalar yaşanabiliyor. Örneğin sensör kablosu kopabiliyor, mekanik kısmında gripper’da aşınmalar olabiliyor. Ayrıca operatör, robotu çarpmış olabiliyor ya da robot ürünü almaya veya bırakmaya gittiğinde, yanlış ürün seçiminden dolayı robotta çarpmalar meydana gelebiliyor. Mekanik aksamdan kaynaklanan sorunları da stoklarımızdaki yedek parçalardan tedarik ederek müşterimize sunuyoruz. İlk defa robot kurulumu gerçekleştirdiğimiz müşterilerimiz heyecanlı ve endişeli olabiliyor. Bu süreçte onların yanında oluyoruz, alışmaya başladıklarında ise daha az arıyorlar. Özellikle ikinci kez robot kurulumu yaptıktan sonra kullanıcılar/müşterilerimiz işi öğreniyor ve bu doğrultuda talepleri de artıyor. Müşterimizin ürününe göre gruplar halinde operatör eğitimleri veriyoruz. Bakımdan sorumlu personellere elektrik ya da mekanik ekipmanlardaki bakım yapılması gereken yerlerin, hangi arızalarda nerelere müdahale edilmesi gerektiğinin eğitimlerini veriyoruz. Örneğin, mekanik bakımda günlük veya haftalık yağlanması veya cıvataların kontrol edilmesi gereken yerler oluyor. Hareketli kısımların sürekli kontrol edilmesi gerekiyor. Sensör bağlantısının nasıl yapıldığına dair eğitimi bile müşterilerimize sunuyoruz.  

Verdiğiniz hizmetler sektörden sektöre ve projeden projeye farklılık gösteriyor mu?

Elbette. Örneğin otomotivle, yapı kimyasalları sektörünün sorunları aynı olmuyor. Farklı sektörlerde bazı noktalarda müşterilerimiz inisiyatif kullanabiliyor. Ancak otomotiv gibi dakikaların hatta saniyelerin önemli olduğu sektörlerde vakit kaybetmeden doğrudan sahaya gitmemiz gerekiyor. Robotta bir arızadan kaynaklı ne yapılacağı ise, ekipmanlara ve bileşenlere göre değişkenlik gösterebiliyor. Robottaki bir arızada kendi sahanıza almaya gerek kalmadan, ürünü tedarik ederek arızayı tespit ettiğiniz yerde, müşteri sahasında değiştirebiliyorsunuz. Ama bu durum ürüne göre değişebiliyor. Mesela gripper/tutuculardan kaynaklı arızalarda kendi sahamıza alabiliyoruz. Bu noktada bizim açımızdan en önemli faktör, en kısa zamanda ve en doğru şekilde nerede çözülecekse orada yapıyoruz. Kendimize onu ilke edindik diyebilirim.

Eski yerinizde böyle bir ekibiniz yoktu sanıyorum…

Evet, yoktu. Daha önce 4 kişiden oluşan çok daha mütevazi bir ekibe sahiptik. Kurulumunu gerçekleştirdiğimiz robotlarımız da azdı. Zaman içinde kurduğumuz robotların ve dolayısıyla müşterilerimizin sayısı artıp da talepler çoğalmaya başlayınca, bu doğrultuda harekete geçtik. Önce eğitim oldu ardından servis geldi. İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (İTOSB) şimdiki yerimize taşınmamızla birlikte, alanımız da kadromuz da genişledi. Ayrıca bu sayede stok alanımız genişledi ve projelerimizi sahamızda kurduğumuz için işin tamamına hakim olabiliyoruz. 

Yedek robot kavramı nedir? Yedek robot ne işe yarıyor?

Otomotiv sektöründe çalışan bir müşterimizde 10 tane robot hattımız çalışıyor. Burada robotların herhangi oluşabilecek arızaya karşı müşterimizin talebi doğrultunda onlara yedek robot fikrini sunduk. Servo motor arızaları, dişli takık arızaları gibi önemli/büyük arızalarda, bakım personeline verdiğimiz eğitimler doğrultusunda, bakım ekibi hiç bize ihtiyaç duymadan kendileri robotu hücreden söküp yedek robotu takıyorlar ve sistemlerini çalıştırabiliyorlar. Ardından arızalı olan robotu bize gönderebiliyorlar ya da biz sahalarına servis sağlayabiliyoruz. Böylece onlara verdiğimiz destekle, zaman ve üretim kaybını engellemiş oluyoruz. Bir bakım ortalama 3 saat sürüyor, bakım esnasında da yedek robotu kullanabiliyoruz. Çünkü robot değişimi yarım saat sürüyor. Robotların sırasıyla bakımı yapıldığında robotu değiştirip diğer robotu takıyoruz. Aldığımız robotun da dışarıda bakımını yapabiliyoruz. Bu süre zarfında herhangi bir duruş yaşanmadan üretim devam ediyor, bu sayede zaman kaybını da önlemiş oluyoruz. Dolayısıyla yedek robotun bu tür önemli faydaları oluyor. Bilhassa otomotiv ve yan sanayi üreticilerinde yedek robotların olması can alıcı, kritik önem taşıyor. 

İkinci el robot piyasası da Türkiye’de oluştu diyebiliriz sanırım. Bu konuda size gelen talepler var mıdır?

Evet, ikinci el robota yoğun bir talep oluyor. Biz ikinci el robotu şu durumlarda alıyoruz. Eğer daha önce kurduğumuz bir hatta ikinci el robot varsa, bakımını, servisinin takibini yaptığımız için o robota kefil olabiliyoruz. Örneğin 2019 yılında müşterimiz farklı bir ürün gamına geçiş yaptı. Daha önce ürün gamı 5 kg iken, 25 kg ürünlere geçince robotların taşıma kapasitesi yeterli gelmeyince yenilenerek daha büyük robotlar devreye alındı. Daha önceki küçük robotlarını da kendi bünyemizde bulundurduk. Ancak ikinci el robotun birtakım riskleri de var. Yedek parça tedarikinde sorunlar yaşanabilir, ciddi arızaların sonuçları daha maliyetli olabilir. Örnek vermem gerekirse; 10 bin avroya ikinci el robot aldınız, kurulumunu gerçekleştirdiniz ve sorunsuz çalıştı. 1 gün, 1 ay ya da 2-3 yılda çalışabilir. Ancak gün gelip de arızalandığında ve servo motor dişli takımı değişmesi gibi ciddi arızalarda, 8 bin avroya mal olabilir. Dolayısıyla astarı yüzünden pahalıya gelebilir. Hatta ürün tedarik edemeyebilir, gerekli olan ürünü bulamayabilirsiniz. Açıkçası ikinci el robotlarda bu gibi riskleri de göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Periyodik bakımları yapılan robotların sanayide ortalama 20-25 yıl ömürleri olduğu sorunsuz çalıştığı söyleniyor. Siz buna katılıyor musunuz?

Evet, katılıyorum. Bu konuda bizzat şahit olduğumuz örnekler de var. Bütün bakımları sağlıklı, düzenli bir şekilde yapılmış, hiç aksatılmamış robotlar yıllar geçse bile sorunsuz çalışır halde olabiliyor. Bu noktada periyodik bakımın öneminin altını çizmemiz gerekir. Robot alınmış üstünden 2 yıl geçmiş ancak herhangi bir bakım yapılmamış, çalışıyor diye de gerek duyulmamış. Bu düşünce çok yanlış. Çünkü belli bir süre geçtikten sonra bakımı, kontrolü yapılmadığı için herhangi bir dişlide veya servo motorda bir arıza olduğunda ciddi sorunlar yaşanabiliyor. Robot bakımlarına gelince, saatlik, yıllık olanlar var. Bu robotun modeline, şekline göre değişebiliyor. Zaten bunun takibini de yapıyoruz. Ayrıca biz Tara Robotik olarak, 2 yıl garanti veriyoruz. Sistem entegratörlüğü yürüttüğümüz ABB’nin haricinde de diğer markaların da servis desteğini sağlayabiliyoruz. Servis ekibimiz, bu konuda yetkilidir. Bakım süreçlerini ise, planlı ve plansız bakım olarak ayırıyoruz. Shutdown dediğimiz yıllık duruşta yaz tatili, iki bayram arası veya bayram arifesi gibi zamanlarda oluyor. Bu zamanlarda entegratörü olduğumuz firmayla görüşerek bakım tarihlerini ayarlıyoruz. Müşterimiz de istediği zamanda hattını durduğunda planlı bakımı gerçekleştiriyoruz.