Kawasaki ve Epson Robot’un Türkiye temsilcisi Günmak, 2020’de hayata geçirmeyi planladığı Robot Teknolojileri Merkezi ile sanayinin yanı sıra eğitime de katkı sağlayacak.

“Robot Teknoloji Merkezi’nde 2020 yılı içerisinde 10 robotluk hücreler kurulmuş olacak” diyen Günmak Genel Müdür Yardımcısı Cem Güner, Kawasaki ve Epson robotlar ile çeşitli uygulamalar sergileyeceklerini, ayrıca tanıtım, eğitim ve Ar-Ge gibi faaliyetler yürüteceklerini ifade ediyor. 

Günmak Genel Müdür Yardımcısı Cem Güner ve Pazarlama Müdürü Aslıhan Özdemir ile bir araya gelerek Kawasaki robotlarının özelliklerini, kullanıldığı uygulamaları, Epson Robot’un yarışmasını, Robot Teknolojileri Merkezini, ilk kez lise seviyesinde tedarik ettikleri robot eğitim hücresini, son dönem projelerini ve gelecek hedeflerini konuştuk. 

2019 yılı ile ilgili genel değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?

Cem Güner: 2019 yılı öncelikle herkes gibi bizim içinde zorlu bir yıldı. 2018 yılındaki genel seçimler ve özellikle yılın ikinci yarısındaki dövizdeki ani yükselişlerin etkisinin 2019 yılına yansımaları maalesef olumsuz oldu. Ayrıca 2019 yılının ilk 6 ayında yerel seçimlerin tamamlanma sürecinde piyasalarda durağan bir dönem vardı ve iç pazarda birçok sektörde düşen talepler üretim kapasitelerini de etkiledi. Özellikle robotik üretim için yatırım kararlarının ertelenmesine sebep oldu. Biz bu süreçte Türkiye’de üretim yapıp yurt dışına ürün imal eden firmaların varlığıyla durumu dengeleme fırsatını yakaladık. Bir Japon otomotiv firmasının hem Türkiye’de, hem de Avrupa’da bulunan fabrikası için Kawasaki’nin BX serisi punta kaynak robotlarıyla çeşitli projeler hayata geçirdik. Geçmiş yıllarda Gürcistan ve Azerbaycan gibi ülkelere ihraç ettiğimiz robotik hücreler olmuştu. Fakat bu yıl Avrupa’daki otomotiv ana sanayi için çok sayıda robotun yer aldığı projede yer almak hem ülkemize döviz kazancı getirmesi hem de firmamız açısından başarı ve fayda sağladı. 2019 yılında başarılı bir projemiz de otomobil gövde boyama fabrikasında yaptığımız gövde taşıyıcılarının basınçlı su ile robotik yıkama projesini hayata geçirmemiz oldu. Projeyle ilgili 5. Robot Yatırımları Zirvesi’ndeki panelde, Proje Müdürümüz Mehmet Fatih Çakmak detaylı bir sunum yapmıştı.

Kawasaki Robotlar hangi özellikleriyle ön plana çıkıyor? Özellikle hangi sektörlerde tercih ediliyor?

C.G.: Kawasaki denildiğinde, akla ilk olarak motosikletler geliyor. Fakat Kawasaki markası geçmişi 1878’e uzanan bir marka. Bugün Kawasaki Heavy Industries, 15 milyar dolarlık cirosu, 35 bin çalışanı ile 100’den fazla endüstriyel ve teknoloji şirketlerinden oluşan bir grup. Kawasaki Robot Bölümü ise, 1968 yılında kurulup 1969 yılında ilk endüstriyel robotu Japonya’da üretmiş bir firma. Kawasaki taşıma kapasitesi 2 kg’dan başlayıp, 1500 kg’a kadar uzanan bir robot yelpazesine sahip. Gazaltı kaynağı, punta kaynağı, taşıma, boyama ve paletleme robotlarının yanı sıra temiz oda ve medikal uygulamalar için robotlar, çift kollu kolaboratif robotlar ve örümcek robotlar gibi özel robotlar da var. Kawasaki robotlar, yalın ve anlaşılır bir programlama diline sahip ve operatör dostu robotlardır. Üstün Japon teknolojisine sahip olması sebebiyle yüksek verimlilikte çalışır, minimum yedek parça ve bakım gerektirmesi sebebiyle işletme maliyeti düşüktür. Hemen hemen her sektörde Kawasaki robotlar tercih ediliyor fakat yoğun olarak otomotiv, beyaz eşya, gıda, döküm ve elektronik sektörlerinde Kawasaki Robotlar tercih ediliyor.

Hangi taşıma uygulamalarında robotlarınız öne çıkıyor? Hangi yük aralıklarında çalışıyor, ağır yükler için güvenlik özellikleri var mıdır?

C.G.: Kawasaki robotları birçok taşıma uygulamasında görüyoruz. Özellikle döküm, makinalar arası transfer, konveyörden parça alma-bırakma, konveyör takiple birlikte çalışabilme, operatör ile iş birliği içinde çalışan uygulamalarda öne çıkıyor. Taşıma uygulamalarında kullanılan robotlar geniş bir yük taşıma kapasitesine sahip. Özellikle ağır yüklerin taşınması için Kawasaki’nin geliştirmiş olduğu MG serisi robotlar var. Bu robotlarda ikinci ve üçüncü eksen için hibrit bir bağlantı mekanizması ve bu bağlantı mekanizmasıyla birlikte güç iletimini sağlayan vidalı miller bulunuyor. Bu da ağır yük taşıma uygulamalarında hem kompakt bir yapı, yüksek hassasiyet hem de güvenlik ve yüksek performans sağlıyor. 

Kaynak robotlarınızdan hangi yenilikler var? Hangi özellikleriyle, hangi uygulamalar öne çıkıyor?

C.G.: Kawasaki’nin gaz altı kanağı ve punta kaynak robotları konusunda çeşitli modelleri var. Fakat yakın zamanda B serisi gazaltı kaynak robotlarını da piyasaya sundu. B serisi gazaltı kaynak robotlarında da, BX serisi punta kaynak robotlarında kullanılan, robotun torça giden kablolarının bilek içerisinden geçirilmesini sağlayan bir yapı mevcut. Böylelikle daha dar alanlarda daha çok robot kurulumuna imkan sağlıyorlar. 

Robotlarınızın paketleme ve paletleme uygulamalarında ne gibi özellikleri var?

C.G.: 80 kg’den başlayıp 700 kg’ye kadar taşıma kapasitesi olan istifleme uygulamalarında kullanılacak Kawasaki paletleme robotlarımız var. Robot programı yazılırken, paletleme programlarında diğer uygulamalardan ayrı olarak esnek ve ürüne göre kolay değiştirilebilir bir program yazılımı olması gerekiyor. Eğer bu yoksa siz her kutu boyutu ya da paletlenecek malzeme boyutu değiştiğinde, programı tekrar baştan yazmak için çok ciddi zaman kaybedebiliyorsunuz. Kawasaki bu konuda K-SPARC isminde özel bir yazılım geliştirdi. Bu yazılımla, paletlenecek malzemenin boyutları da palet ölçünüz de değişse, programı tekrar güncellemek çok kısa bir süre içerisinde mümkün. Operatör bazı veriler girerek yazılımda ufak tefek müdahalelerle tekrar robotu yeni iş modelinde çalışabilir hale getiriyor. Bir başka kritik nokta da robotların kapladığı ya da paletleme yapılan alanlar. Bu noktada Kawasaki’nin yeni çıkardığı C serisi robotlarda kompakt yapısıyla yüksek miktardaki yüklerin dar bir alanda taşınmasını ve paletlenmesini sağlıyor. Son olarak tüm robotlarda beklediğimiz hız ki paletleme uygulamalarında da önemli bir konu. Endüstrinin en iyi seviyesi diyebileceğimiz CP180 robotuyla 130 kg’lik bir yükün saatte 2050 çevrim yapabilme imkanı var. Bu 2050 çevrimde 400 milimetrelik dikey, 200 milimetrelik yatay ve gene 400 milimetrelik dikey hareketten oluşan paletleme operasyonunu saatte 2050 kez robot tekrar edebiliyor. Bu da robotu şu an endüstride lider konuma getiriyor. 

Boya robotlarınızda öne çıkan özellikler nelerdir?

C.G.: Kawasaki boya robotlarında, 5 ana ex-proof model mevcut. Bir robotlu boya hücresinden, çok robotlu entegre sistemlere kadar tüm robotik boyama uygulamaları için uygun bir robot var. Kawasaki ayrıca, sistem oluşturma ve robot travers ünitesi, iş parçası aktarma ünitesi, rotasyon ünitesi ve diğer cihazlar gibi çevresel ekipmanlarla arabirim oluşturmayı kolaylaştırmak için boyamaya özgü bir kontrol paneli de sunuyor.

Enerji verimliliği konusunda robotların sağladığı avantajlardan bahsedebilir misiniz?

C.G.: Günümüzde artık enerji çok pahalı bir kalem haline geldi. Robotlarda da enerji tüketimini düşürmek için çeşitli teknolojiler geliştiriliyor. Bu bağlamda Kawasaki, E03 kontrol ünitesini hizmete sundu. Bu kontrol ünitesinde robotun yavaşlaması durumunda oluşan enerjiyi robot geri kazanımla tekrar kullanıma sunuyor. Böylelikle kullanıcı enerji tasarrufu sağlamış oluyor. 

Nasıl bir satış destek ekibine sahipsiniz? Satış sonrası destek konusunda ne gibi hizmetler sunuyorsunuz?

Aslıhan Özdemir: Günmak olarak Kawasaki Robotları Türkiye’de temsil ediyoruz. Bunun yanında 14 temsilciğimiz daha var. Türkiye genelinde tüm markalar için hizmet verebilecek, tekniker ve mühendislerden oluşan 15 kişilik bir teknik servis kadromuz var. Makinaların veya robotların işletmeye alınması, teknik servis hizmetleri, yedek parça temini ve ürün kullanım eğitimleri satış sonrası hizmetlerimiz arasında yer alıyor.

Çözümleriniz sanayicileri rekabette nasıl öne çıkarıyor?

A.Ö.: Optimum bir ilk yatırım maliyeti sunuyoruz. Bununla birlikte birim zamanda daha fazla, daha kaliteli üretim imkanı sunarak, üretim maliyetlerini düşüyoruz ve müşterilerimizin karlılığını artırmaya imkan sağlıyoruz.

Robot ve robotik sistemler haricinde de farklı alanlarda ürünleriniz bulunuyor. Bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz?

A.Ö.: Robot ve robotik sistemler dışında montaj otomasyonu, pompalar, bağlantı elemanları, endüstriyel aletler, dozaj sistemleri ve püskürtme sistemleri konularında, 14 farklı markanın temsilciliğini yürütüyoruz. Bu markaların her biri dünya genelinde sektörde kendine yer edinmiş, uzun yıllara dayanan köklü geçmişe sahip firmalardan oluşuyor ve dünya genelinde birçok şube, distribütörlük ve teknik ofisleri var. 

Partnerleriniz ile olan işbirliklerinizden bahsedebilir misiniz?

A.Ö.: Partnerlerimizle uzun yıllara dayanan ve karşılıklı güven esasına dayalı bir iş birliğimiz var. Bir konuda teknik bilgi, know-how ya da yeni bir çözüm konusunda destek almamız gerekiyorsa hemen danışıyoruz. Mesafeler uzak olmasına rağmen iletişimimiz kuvvetli ve dönüşlerimiz oldukça hızlı. Onlar sadece bizim için bir tedarikçi değil. Bu bağlamda biz de onlar için sadece ürün sattıkları bir müşteri grubu değiliz. Ortak bir paydamız var. Ülkemizde imalat sektöründeki müşterilerimize, daha verimli ve daha kaliteli bir çalışma ortamını ve yeni teknolojileri sağlayabilecek ürünleri getirmeye çalışıyoruz. Mottomuz, “Birlikte üretip, birlikte değer yaratıyoruz” şeklinde. Biz doğrudan bir üretici değiliz belki ama müşterilerimizle birlikte daha iyiyi üretme konusunda birlikte çalışıyoruz. Bu açıdan aslında dolaylı yoldan kendimizi bir üretici olarak da görüyoruz.

Temsilcisi olduğunuz Epson’un yarışmasını Türkiye’de duyurdunuz. Bu yarışmanın detaylarını ve sonuçlarını paylaşabilir misiniz? 

A.Ö.: Epson Robot Hollanda’nın organize ettiği “Epson Bir Robot Kazan” yarışması, 1 Eylül-15 Aralık 2018 tarihinde gerçekleştirildi. EMEA Bölgesi’ndeki üniversitelerin, yüksek eğitim enstitülerinin, araştırma kurumlarının ve bu kurumlarda çalışan akademisyenlerin öncelikle katılımlarını amaçlayan bir yarışmaydı. Bunun dışında öğrenciler de bir akademisyenin rehberliğinde yarışmaya katılabiliyordu. Epson Robot’un Türkiye temsilcisi olarak yarışmayı, “Gelecek Robotikleşiyor, Projen Kazandırıyor” sloganıyla Türkiye’de duyurduk. Türkiye’de bulunan üniversiteler, yükseköğretim kurumları, enstitüler ve teknik liseler başta olmak üzere bir veri tabanı oluşturduk. Onlara mail yoluyla, ziyaret yoluyla ya da sosyal medya kanalıyla ulaştık. Amacımız, bu projeye Türkiye’den de projelerin sunulması ve kurumlarına bir Epson robot kazandırmayı sağlamaktı. Kazanan projeler; kobotikler, gıda bilimleri, yapay gerçeklik, tarım, derin öğrenme ve üretim konusundaki yenilikçi yöntemleri içeren konulardan oluşuyordu. Yarışma sonunda Türkiye’den bir proje kazanmasını çok isterdik fakat, diğer ülkelerden katılan projeler yarışma kriterlerine daha uygun bulundu. 

Üniversite-sanayi iş birliği ve eğitim konusundaki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

C.G.: Geçmiş yıllarda üniversitelere çok sayıda robot tedarik etmiştik. Bu sene ilk kez lise seviyesinde bir devlet lisesine Kawasaki’nin 6 eksenli robot eğitim hücresi tedarik ettik. Türkiye’de robotla tanışma yaşının artık üniversiteden lise çağına inmiş olması bizim için gurur verici. Burada biz maddi bir kazanç sağlamayı değil, sektörümüze faydasını gözettik. Çünkü ne kadar çok eğitim sektöründe robotla ilgilenen, robot konusunda yetişmiş öğrenci sayısı artarsa, sektörümüz de bu doğrultuda gelişir ve imalat sektörünün robotikleşmesinde bu istihdam gücünden faydalanır. Bu doğrultuda hayata geçirmeyi planladığımız Robot Teknoloji Merkezimizin de hem akademisyenlere hem de öğrencilere önemli faydalar sağlayacağını düşünüyoruz.   

Robot Teknoloji Merkezi ile neler hedefliyorsunuz? Burada ne tür çalışmalar, faaliyetler yapmayı planlıyorsunuz?

C.G.: 2019 yılının ortalarında çalışmalarına başladığımız Robot Teknolojileri Merkezimizi, 2020 yılında açmayı planlıyoruz. Robot Teknolojileri Merkezinde, Kawasaki ve Epson robotlar ile çeşitli uygulamalar sergileyeceğiz. Ayrıca tanıtım, eğitim ve Ar-Ge gibi faaliyetlerimizi yürüteceğiz. 2020 yılı içerisinde 10 robotluk hücreler kurulmuş olacak. Sealing, kaynak, taşıma ve paletleme gibi uygulamaları gösterip yanında hem eğitim anlamında hem de çeşitli 3D çalışmaları veya görsel sistemlerin AI (yapay zeka) ile birleşerek robotik dünyasına çözüm sunma konusunda Ar-Ge çalışmalarımız olacak. Üstelik sadece Günmak çalışanlarına hizmet vermeyecek. Burada müşterilerimizin ve partnerlerimizin çalışmaları için de hizmet sunacak. Bunun yanı sıra akademisyen ve öğrenciler ile birlikte birçok etkinlik yapmayı planlıyoruz.