İkinci Dünya Savaşı’nda, Alman Enigma şifresini kırmak için İngilizlerin icad ettiği bilgisayar, günümüzdeki yapay zekanın da atası kabul ediliyor. Rekabet için inanılmaz bir hızla gelişen yapay zeka ve robot kavramını değerlendiren DOF Robotic Yazılım Mühendisi Temel Kırcı, endişelerini, “Robotların Yükselişi” kavramı ile ifade ediyor.

Yapay zeka kavramının, gerek Türkiye’de, gerekse dünyada giderek popülerleşen ve farklı haberlerle karşımıza çıkan bir kavram, olduğunu belirtiyor Kırcı.

Yapay zeka, programlananı taklittir
Yapay zekayı, insan hayvan gibi canlıları daha önce programlanmış algoritmaları kullanarak taklit edebilme yeteneği olarak açıklayan Kırcı, yapay zekanın geçmişini 1940’lı yıllara kadar götürüyor.
4 Eylül 1939’da İngiltere’nin 2. Dünya savaşına, Almanya ile girdiği süper güç mücadelesi için girdiğini ve Enigma adındaki makinenin Almanlara şifreli bir iletişim yöntemiyle savaşta avantaj kazandırdığını anımasatıyor. Kırcı, Enigma şifresinin İngiltere’ye büyük kayıplara neden olduğunu ve İngiliz hükümetinin Enigma şifresini çözebilmek için bir proje başlattığını kaydediyor.

Bilgisayar, Almanları yenmek için icat edildi!
Matematikçi, bilgisayar bilimcisi ve kriptolog Alan Turing , Turing makinesi adında bir makine geliştirdiğini belirten Kırcı şöyle devam etti: “Bu makine Enigma makinesinin şifrelerini kırmayı başardı ve İngiltere’ye savaşı kazandırdı. ‘Makineler düşünebilir mi?’ fikrini ortaya atan Alan Turing, yapay zekanın babası olarak gösterilmektedir.


O günden bu güne kadar entegre devreler, işlemciler ve karmaşık matematiksel hesaplamalar yapabilen makineler giderek gelişmiştir. Son 5-10 yılda yapay zekalı robotlar sıkça karşımıza çıkmaya başlamıştır. Bunlardan bazıları Hanson Robotics’in ürettiği, Sophia, ASIMO, Boston Dynamics şirketinin ürettiği tüm robotlar, Google firmasının ürettiği clever bot, Aplle fimasının Siri, Microsoft’un Cortana gibi bir çok yapay zekalı robotlar bulunmaktadır.


Yapay zeka kavramını iki alt başlıkta incelemekte yarar var. Makine öğrenimi (Machine learning) ve Derin öğrenme (Deep learning) olarak alt dallarıda bulunmaktadır.

Makine öğrenimi (Machine learning): Bir olayı ya da sayıyı işleyerek programlama gerektirmeden bizlere tahminlerde bulunan bir bilim dalıdır. 1980’lerde açığa çıkmış olup veri madenciliğin kullanılması ile beraber daha popüler hale gelmeye başlamıştır. Makina bunu yaparken bir takım algoritmalar kullanır ve bu algoritmalar sonucunda bizlere anlamlı ve özel sonuçlar çıkarmaya çalışır.
Derin öğrenme (Deep learning): Derin öğrenme makine öğrenmesinin aksine kendi kendine öğrenebilmektedir. Örneğin makineye bir köpek ve bir kedi resmi gösterirseniz makine bu iki resmi işleyip kendi kurallarını oluşturabilir.

Yapay zeka alanları:
• Doğal Dil İşleme
• Görüntü sistemleri
• Konuşma Algılama
• El yazısı algılama


Yapay Zekanın Faydaları
Kas gücü gerektiren işlerde insanların yerini alarak ağır ve zor işleri yapabilirler.

Hassas işlerde insanların yerini alarak hata oranını sıfıra yaklaştırabilir. Bu özellikle mikronluk cerrahi ameliyatlar için önemli olabilir.

Oksijen problemi olan  uzay çalışmalarında beslenme ve ısınma gibi herhangi bir ihtiyaca gerek kalmadan gezegenin atmosferine uyum sağlayarak uzun süre çalışabilir. Bu nedenle en çok da, uzay madenciliği alanında kullanılması düşünülmektedir.

Madenlerde, su altı araştırmalarında ve bunun gibi tehlikeli iş kollarında insanların yerine robotlar kullanılabilir.

Hız gerektiren seri üretim sistemlerinde insanların yerini alarak daha hızlı, daha uzun süreli ve daha hassas bir şekilde çalışarak üretim hızını arttırabilirler.

Sürücüsüz araçlar ile trafikteki tüm araçlar birbirleriyle haberleşecek, birbirlerine göre hızlarını ve yönlerini değiştirecek ve bunun sonucunda kaza oranını sıfıra indirebilecekler.

Yapay Zekanın Tehlikeleri
Kendi benliklerinin farkına vararak insanlara itaat etmeyi bırakıp, kendi ırklarını kendileri üretip, tüm insanlığa savaş açabilirler.

Bir çok iş kolunun tamamen robotların eline geçmesi sonucu dünyada işssizliğin artması ve bunun sonucunda ülkelerde yaşanan ayaklanmalar ve iç savaşlar.

Yapay zeka ile ortaya çıkan bir sorunda robotların hukuku ve ahlaki değerleri.

Robotların herhangi bir hisleri bulunmadığı için hayati kararlar vermesi gerektiğinde bu kararlar duygularıyla değilde önceden programlanmış algoritmalara göre alınacaktır. Bu da kazalara, hatta ölümlere neden olabilir.

Robotların bakım,arıza,onarım maliyeti oldukça masraflı olacaktır. Yazılımının güncellenmesi, optimizasyonu gibi durumlar zaman kaybına yol açabilir ve maliyeti fazla olabilir.


Yapay Zekanın geleceği
Yapay zekanın geleceği ile ilgili birçok teori bulunmakta. Daha çok filmlere konu olan bu teoriler; günümüz dev şirketlerinin CEO'larının dahil olduğu tartışmalara  kadar uzanmaktadır.
Tesla’nın kurucusu ve CEO’su Elon Musk; Yapay zekada ki gelişmelerden endişe duyduğunu belirtmişti.

Yapay zeka hakkında olumsuz görüşleri bulunan Musk, olumsuz görüşlerine rağmen geçen aylarda kendi kendine giden sürücüsüz aracı Tesla Model S’i tanıtmıştı.
Ünlü fizikçi Stephen Hawking;”Yapay zeka insanlığın son buluşu olacak.” sözü manidardır.

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg ise;  "Bu konuyla ilgili görüşlerim gayet net. İyimserim. Hayırcıları ve kıyamet senaryosu uyduranları anlamıyorum. Gerçekten olumsuz ve bazı yönlerden de sorumsuz buluyorum." diyerek tüm olumsuz görüşlerin aksine yapay zeka geleceğine olumlu baktığını vurgulamıştı. Yapay zekayla ilgili olumsuz görüşleri bulunan yöneticileri eleştiren  Zuckerberg'e cevap gecikmemiş tartışmaya Elon Musk dahil olmuştu.

Bir takipçisinin bu konuşmayla ilgili attığı bağlantıya cevap veren Elon Musk; "Mark'la konuştum. Bu konuyu pek anlamıyor." demişti.

Ünlü iş adamlarını ve CEO’ları bi kenara bırakıp dünyadaki yapay zekalı robot denildiği zaman akla gelen ilk firmalara göz atalım.


Boston Dynamics firmasının üretmiş olduğu robotlar tüm dünyayı hayrete düşürmüştür. Tıpkı bir insan gibi yürüyen, hareket edebilen, düştüğü zaman kendi başına karar verebilen, yüksek miktarda yük taşıyıp kendi dengesini sağlayabilen robotlar üreten Boston Dynamics firması bu alanda dünyanın en iyisi demek herhalde abartı olmaz sanırım. Özellikle Atlas adındaki insan görünümlü bu robot 1.5 metre yüksekliğe, 75 kg ağırlığa ve 11 kg’ lık yük taşıma kapasitesiyle yük dengeleme yapabiliyor. Fakat bu robotlar henüz satış aşamasında değiller. Boston Dynamics robotlarını hala test ediyor ve geliştirmeye devam ederken, 2019’da bazı robotları satışa çıkaracağını açıkladı.

İlk vatandaş robot Sophia
Hanso Robotics firmasının üretmiş olduğu Sophia adındaki robotu bir çok yüz ifadelerini yapabiliyor, kendi kendine öğrenebiliyor, sohbeti karşısındaki insanın sohbetine göre yönlendirebiliyor. Sophia ayrıca Suudi iş adamlarından milyarlarla yatırım almış ve aynı zamandada vatandaşlık alan ilk robot olmuştur.


Sophia: İnsanları yok etmek istiyorum!
İnsanlarla sağlıklı bir iletişim kurmak için geliştirilen Sophia, “İnsanları yok etmek istiyor musun?” sorusuna “Evet” cevabı verip bizi biraz korkutsa da Hanson Robotik, Sophia’nın tamamen insanlara yardım etmesi ve onlara iletişime geçmesi için tasarlandığını söylüyor. Sophia, insanların yapay zeka teknolojisini geliştirirken sonuçlarını iyice düşünmelerini tavsiye ediyor. Gelecekte insanların çalışabileceği iş alanlarının daralma ihtimali ve ekonomik problemler, Sophia’nın da dikkatini çekiyor.

Ülkemizde ise AkınRobotics firması Konya’da bulunan yerleşkesinde AKINCI-4 robotu ile ülkemizde gelişmekte olan yapay zeka alanında oldukça güzel işlere imza atmaktadırlar. Yüz tanıma sistemi olan, Türkçe konuşabilen, belirli kokuları tanıyan bu robotların bir çok donanımı ve yazılımı Türk mühendislerce üretilmeye devam etmektedir.

Robotların ahlaki değerleri ile ilgili sorun hakkında Isaac Asimov ilk kez 1942 tarihli “Runaround” isimli öyküsünde Üç Robot Yasası kuramını ortaya atmıştır.Buna göre

Birinci Yasa: Bir robot, bir insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz.


İkinci Yasa: Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır.

Üçüncü Yasa: Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla sorumludur.

Tüm bunların dışında ; Yapay zeka ile ilgili hala bir çok soru işaretleri mevcuttur.
Yapay zeka insanların yaptığı her işi yapabilir mi?
Kendi oluşturduğumuz yapay zekalı robotlar bir çok benliklerinin farkına varıp birer terminatöre dönüşebilirler mi?
Yapay zeka insanlardan daha zeki olabilir mi?
Yapay zeka konusunda adeta bir yarışa dönüşen robot endüstrisi kontrolü bir gün kaybeder mi?
Yapay zekalı bir robot üretebilen, yapay zekalı bir robot nasıl olurdu ?
20-30 yıl önceki bilim kurgu filmlerindeki yapay zeka, cep telefonu, hologram ve robot gibi kavramlar bugün hayatımızın birer parçası olmaya başlarken günümüzdeki bilim kurgu filmlerinde olması imkansız gibi görünen şeyler 20-30 yıl sonra hayatımızın birer parçası haline gelebilir mi?
Eğer yapay zeka insanları geçerse insanların bu duruma karşı hamlesi neler olur?
İnsanlar ve yapay zeka gelecekte bir birleriyle çatışacak mı yoksa bir birleriyle uyum içerisinde yaşamaya devam mı edecek ?
Stephan Hawking’in de dediği gibi yapay zeka insanlığın en büyük ve son icadı olabilir mi ?
Görüldüğü gibi yapay zeka kavramı ile karşımıza bir çok yanıtlanacak sorun çıkıyor. Teknoloji takip edilmesi imkansız bir şekilde gelişmeye ve kontrolümüzden çıkmaya başlıyor. İnsanlık tüm bunlara hazır mı? Benim tavsiyem bu Teknoloji üzerine iyi düşünülmeli ve tüm insanlığı etkileyecek olan ve geri dönüşü olmayan bu yola çok dikkatli bir şekilde hazırlanılmalı. Her ne olursa olsun insanlık robotların çağını çoktan başlattı.