Anıt Kontrol Sistemleri Proje & Satış Yöneticisi Yaşar Teke, bugüne kadar ağırlıklı olarak endüstriyel otomasyon ayağında kaldıkları çalışmalarını; AGV/AMR entegrasyonuyla destekleme yönünde önemli kararlar aldıklarının da altını çizerek bu konudaki faaliyetlerini ve yatırımlarını paylaştı:

"Otonom araçlarla üretim hatlarını destekleme ve bir sonraki aşamada da SIEMENS Çözüm Ortağı olarak, modüler üretim teknolojilerini içeren hat kurulumları konusunda da araştırma ve geliştirme çalışmalarımız devam etmekte. Geleneksel olan yaklaşımla yani AGV’lerle lojistik destek sağlama amacından çok daha öte, AGV ve AMR’lerin robotlarla eşgüdümlü çalışacakları, üretimin omurgasını teşkil edecekleri ileri üretim teknolojileri konusunda yatırımlarımız devam etmekte. SEW Eurodrive gibi hareket teknolojileri konusunda bir dünya markası olan bir firmayla da çözüm ortaklığı geliştirmekteyiz. Sektörel bağlamda da, özellikle beyaz eşya yan sanayi kuruluşlarını hedef alan ve bu ileri teknolojik yatırımları onlar için erişilebilir ve sürdürülebilir kılan çözümler üzerinde çalışmalarımıza yoğunlaşarak devam etmekteyiz."

BEYAZ EŞYADA GÜNCEL EĞİLİMLER NELER?

Teke, beyaz eşya sektöründeki güncel eğilimleri şöyle değerlendirdi:

“Özellikle son 10 yıl içindeki büyüme ve gelişme trendleri, beyaz eşya sektörünün Türkiye ekonomisindeki güçlü ve lokomotif konumunu gündemde tutmaya yardımcı oldu. Avrupa‘nın en büyük beyaz eşya üreticisi olarak sahip olduğumuz ekonomik gücü; orta ve uzun vadede nasıl koruyup arttırabileceğimizle ilgili noktalar, ekonomik gündemimizin önemli bir kısmını teşkil etmekte. Bu da beraberinde, hangi adımların atılması gerektiği ile ilgili soru işaretlerini oluşturmakta. Hele de konunun, teknolojik ürünler üretirken, hangi gelişmiş üretim teknolojilerinin doğru bir biçimde kullanılmasının artık bir zorunluluk olduğu gerçeğinin kabul olduğu bir dönemdeyken...” 

Teke, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beyaz eşya denince akla gelen çamaşır makinası, buzdolabı vb. gibi kalemlerden tutun da ütü, kahve makinası vb. küçük ev aletlerine kadar çok çeşitli bir yelpazeden bahsediyoruz. Gündelik hayatın her alanında yer etmiş bu ürünler, artık daha özelleştirilebilir ve kişiye özel olarak üretilmekte. En azından bu konudaki müşteri talepleri, üretici firmalar tarafından değerlendirilmekte ve oluşan bu talebe belli sınırlamalarla da olsa bir arz oluşturulmakta. Burada değinmek istediğimiz konu; beyaz eşya sektöründe yerleşik olarak kullanılan seri hat üretim anlayışının zamanla, özellikle de oluşan kişiselleştirilmiş ürün talebine bağlı olarak, modüler üretim anlayışına geçeceği gerçeğidir. Bu gerçek de, sektörün lokomotif firmalarıyla beraber yan sanayi üretimi yapan irili ufaklı diğer firmaları da nasıl bir teknolojik inovasyon ve yatırım yapmaları gerektiğini belirleyecektir. Bu yatırım da en temel ölçeklerde robotları ve otonom hareketleri içeren sistem kurulumlarını beraberinde getirecektir”.

ROBOT UYGULAMALARI, BEYAZ EŞYA SEKTÖRÜNDE YAYGINLAŞIYOR

 “Anıt Kontrol Sistemleri olarak, tam da yukarıda değinmek istediğimiz konularla ilgili özel bir gündeme sahibiz. Ağırlıklı olarak otomotivde gözlemlediğimiz ve projelerimizle katkıda bulunduğumuz endüstriyel robot uygulamalarının, beyaz eşya sektöründe de kullanımının yaygınlaşmasını memnuniyetle izlemekteyiz. Üretim miktarının ve kalitenin arttırılması yönünde çok belirgin katkıları olan bu robotik uygulamalar, özellikle ürün çeşitlendirilmesi ve adaptasyon kolaylığı yönünden göz doldurmakta” diyen Teke, “Endüstriyel robot yatırımları alanında ABB robotlarının entegratörü olarak yer aldığımız bu yarışta, 5 yıl gibi kısa bir vadede çok ciddi adımların atılacağının farkındayız. Robotlarla üretim yapmanın, üreticilere çok daha esnek ve kolay adapte edilebilir bir üretim anlayışı kazandıracağı gerçeğinden çıkarak, önümüzdeki dönemlerde oluşacak talep değişiklilerine de hızlı ve yerinde cevap verebilme yetisi kazandıracağı açıktır”  dedi.

PANDEMİ DÖNEMİ ETKİLERİ NELER OLDU?

Küresel bir kriz olmakla beraber, pandemi döneminin ekonomi bağlamında çok önemli bazı göstergeleri de gün yüzüne çıkardığını vurgulayan Teke, “Üretimde insan faktörünün ne kadar yerleşik ve kırılgan bir yapısı olduğunu, durma aşamasına gelen birçok üretim odağı gibi, beyaz eşya sektörü de çok yakından hissetti ve yaşadı. Burada vurgulamak isteğimiz nokta; daralmaya sebep olan etmenin talep azalmasının değil (Avrupa pazarı hariç), sağlık faktörünün insan üzerindeki etkisinin, doğrudan üretime yön veren endirekt bir gösterge olduğu gerçeğidir. Bu gerçek de, ister istemez, önümüzdeki yıllarda karşılaşabileceğimiz benzer kırılma noktalarına karşı nasıl hazırlanmamız gerektiğini hatırlatıyor” dedi.  

“Endüstri 4.0'ı konuştuğumuz ama ülke olarak henüz 2.0 ile 3.0 dönemleri arasında bir yerde bulunduğumuz gerçeğiyle, atılması gereken adımları açık yüreklilikle belirleyip uygulamamız gerekmekte” diyen Teke, “Endüstriyel otomasyon alanında faaliyet gösteren diğer birçok büyük firma gibi bizler de bu süreçte çözüm üretme gayreti içerisindeyiz. Farkımız, 8-10 yıldan beridir süre gelen bu endüstriyelleşme akımında, üreticilerin ihtiyaçlarını gelişi güzel satırlarda değil, satır aralarında bulup bu taleplere cevap verebilmemizdir” şeklinde konuştu.