Mart ayından itibaren işlerinin durduğunu belirten Nachi Türkiye Genel Müdürü Gökhan Kırmacı, bu rağmen firma olarak pandemi sürecine hazırlıklı yakalandıklarını, yılsonuna kadar kaynaklarının mevcut olduğunu ve bu doğrultuda planlamalarını yaptıklarını ifade etti.

“ROBOTLARIMIZI STOKTA TUTUYORUZ”

Şubat ayından itibaren stresi hissetmiştik. Mart ayından itibaren de işlerimiz adeta bıçak gibi kesildi. Açık siparişlerimizi verdik. Nachi Türkiye olarak nisan ayı tarihimizin en kötü ayı olma olasılığı çok yüksekti. Ancak Japonya’dan özel siparişlerimiz gelecekti, onları öne aldık. Özellikle büyük ölçekli müşterilerimizin birçoğunun operasyonları durduğu için gönderim sağlayamadık ve robotları stokta tutmaya karar verdik. Bu ay satışını gerçekleştirmeyi düşündüğümüz birkaç robotumuzu gümrükten çekebildik. Onlar nisan ayının kötü olmasının önüne geçecek. Ama mayıs ayından itibaren açık sipariş tutarımız yüksek değil. Çünkü önceki işlerimiz iyi değildi, ortalamanın altındaydı. Tam da 1,5 yıllık talep karşılayacağız, 2020 iyi geçecek derken salgın patlak verdi ve Mart ve Nisan aylarındaki piyasa koşulları, 2019’dan hatta 2018’deki kur şokunu yaşadığımız dönemden bile daha kötü diyebilirim. 

“ÜRETİMİN DEVAM ETMESİ GEREKİYOR”

Konuyla ilgili daha az karamsar olmamızın nedeni ise, bu kriz tamamen dış kaynaklı bir kriz olmasından kaynaklanıyor, yani kendi dinamikleriyle ortaya çıkmadı. Bu nedenle toparlanma sürecinin daha hızlı olacağını düşünüyorum. Ayrıca bütün dünyada merkez bankaları ciddi miktarlarda teşvikler veriyor. KOBİ’lerin tamamen durmamasını, nakit akışı durmuş olan şirketleri de ayakta tutmaya çalışarak krizi atlatma ve ardından parayı tekrar geri çekme çalışmaları başlayacak. Kriz, öncelikle önce arzı kırdı, global bir ekonomik kriz beklentisinden dolayı talep durdu. Arz-talep dengelerinin birlikte durması, ekonomik çarkları tamamen durdurdu. Bu karşılaşacağımız en kötü senaryo. Normal şartlarda ekonomik krizlerde her zaman talep kısmı durur, arz tarafı değer yaratmaya devam eder. Ekonomik krizler talep eksenli başlar. Bu kez fabrikalar üretemedi ve bunun yaratacağı ekonomik dalga tüketimi de etkileyeceği endişesi ve global işsizlik, ekonomik daralma nedeniyle hem arz hem talep tarafından dünya tarihinde ilk kez olan bir ekonomik krizle karşılaştık. Yıllarca süren 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı ile karşılaştırılabilir. Ancak bugün dünyadaki dengeler çok farklı. Endüstride otomotiv, beyaz eşya başta olmak üzere sektörler, üretimlerine yavaş yavaş başladılar ya da başlamak üzere planlar yapıyorlar. Tünelin sonundaki ışığı görmedik belki, ama ekonominin daha fazla kötüye gitmesinin ortaya çıkaracağı sonuçlardan dolayı yavaş yavaş katı kurallarla birlikte fabrikalar açılacak. 

“ÜRETİMİ KENDİ ÜLKENDE YAP TRENDİ HIZLANACAK”  

ABD’den başlayıp Avrupa’ya gelen “üretimi kendi ülkende yapma” trendinin (onshoring) hızlanacağını öngörüyorum. Tedarik zincirinin kırılması durumunda tekrar bu tarz bir kriz yaşanmaması için bütün şartlar sağlanmaya çalışılacak. Bu durumun Türkiye’yi olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Bir diğeri de pandeminin ardından ABD ve Avrupa, hastalığı gizlediği, yanlış haberler paylaştığı ve sansürlediği için Çin’e bir yaptırım uygulayacak. Bu durumda ülkemizin lehine olabilir kanısındayım. 

“2021’DE SEKTÖRÜMÜZÜN BÜYÜME HIZI ARTACAK”

İkinci çeyrekte durmuş olan ekonominin etkileri, büyük ihtimalle üçüncü çeyreğe de yansıyacaktır. Biranda geri dönüş sağlayamıyorsunuz. Termin süreleri, operasyon süreçleri uzayacağı için 2020’de globalde sektörümüzde yaklaşık yüzde 10’luk bir küçülme yaşanacağını düşünüyorum. Ancak 2021 yılı itibarıyla sektörün büyüme hızının daha da artacağını ve yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme olacağını öngörüyorum. Bu trendin ilerleyen dönemlerde yukarı yönlü olacağını ve robotik otomasyon sektörünün daha agresif olacağını düşünüyorum. Şu anda süreç zorlu geçiyor. Ancak uzun vadede tüm üretim teknolojilerinin dijital dönüşümünün öneminin farkına varması, insanların robotik otomasyonla yapılan işlerde işgücüne olan zorunluluğun az olduğunu görmesi sebebiyle, robotlaşmanın önündeki engellerden birinin daha kalkacağını öngörüyorum. 

“B PLANIMIZ HAZIR”

Nachi özelinde ele alırsak, sürecin uzaması, şirketimizi belli bir süre daha etkilemeyecektir. Nachi’nin Türkiye organizasyonu, diğer şubeler içinde finansal açıdan iyi durumda. Ayrıca zamanlama açısından iyi oldu. Çünkü Genel Merkezimize geçtiğimiz yılların karını henüz aktarmamıştık. Şu an elimizde tutuyoruz. Krizin ardından paramız kalırsa göndereceğiz. Yılsonuna kadar kaynaklarımız mevcut, bu doğrultuda planlarımızı yaptık. Hiçbir çalışanımızı işten çıkarmadan, ödemelerimizi geciktirmeden ve tedarikçimizi zora sokmadan yolumuza devam edebileceğiz. Bu bizim hazırlıklı olmamızdan kaynaklanıyor. 

“KRİZ SONRASI DÖNEME HAZIRLANIYORUZ”

Yavaş yavaş evden çalışmayı bitirdik ve ofisten çalışmaya dönüş yaptık. Ekibimiz sayıca fazla olmadığı için sosyal mesafeyi rahatlıkla koruyabiliyoruz.  Bu ayrıca, sürecin başlaması için çalışanlarımızı motive etmek adına bir yöntemdi. Bu esnada teknik ekip dokümantasyonları hazırlıyoruz, uzaktan müşterilerimize özel eğitimler veriyoruz. Yıllardır ertelediğimiz işlerimizi aradan çıkarıyoruz. Kriz sonrası süreçte daha verimli ve efektif olarak projeleri hayata geçirmek üzere hazırlıklarımızı gerçekleştiriyoruz. Müşterilerimizin büyük bir bölümü evden çalışıyor, projeler durdu ya da şirkete gitse bile alımları yok. Evden ya da uzaktan çalışma modelinin sektörümüz açısından uygun olmadığını düşünüyorum.