Entek Otomasyon, düzenlediği webinar serisine, temsilciliğini yaptığı Franka Emika’nın Panda cobotu ile devam etti.

Entek Otomasyon Yönetim Kurulu Üyesi Sami Özkan Dibek’in moderatör olarak yer aldığı “Covid-19: Hay aksi bu dönemde robot programcısı nereden bulacağız?” başlıklı çevrimiçi konferansta, Entek Otomasyon Satış Müdürü Birkan Sağlam, dokunma ve görme duyusuna sahip Panda cobotu ile ilgili bilgiler verdi.

Sağlam, kolaboratif robotun kurulumunu, programlamasını ve örnek uygulamalarla çalışmasını ve özelliklerini katılımcılara gösterdi. 

“İNSANLAR MERKEZDE, ROBOTLAR ARAÇ OLACAK”

Sağlam, “Değişen iş şekillerine göre kolaboratif robotlar da hayatımıza girmeye başladı. Teknolojinin gelişiminde otomasyon her alanda olmayacak, insan merkezlilik devam edecek. İnsan merkezde olacak, robotlar araç olacak. İnsanlar ve robotlar birlikte, iş birliği içerisinde çalışacak.” 

Bu durumda robotla insanın iş birliği içerisinde birlikte çalışıyor olabilmesi için de herkesin kolayca erişebiliyor olması gerektiğini ve Franka Emika’nın “kolay kurulum ve kolay programlama” mottosuyla Panda cobotunu geliştirdiğini ifade eden Sağlam, cobotun Endüstri 4.0 ile birlikte gelişen, evrilen esnek üretime çözüm olacağını, işletmelerde hızlıca devreye alınabileceğini ve farklı bir hatta kullanılabileceğini söyledi.

“ZARAR VERMEYECEK ŞEKİLDE KONUMLANDIRILDI”

Teknik bilgiye sahip olmayan bir kişinin bile yaklaşık 10 dakika içerisinde robotun kurulumunu yapıp programlayabileceğini ve kullanıma hazır hale getirebileceğini ifade eden Sağlam, bir yüzük işletmesi üzerinden örnek vererek anlattı: “Otomasyona, robotla çalışmaya aşina olmayan işletmeye gelen kutudan kontrol ünitesi, robot ve firmanın standart elektrikli gripper’ı çıkıyor. Robotu sadece dört tane vidayla bağlayıp sabitleyebiliyorsunuz. Gripper’ı taktıktan sonra güç kablosunu kompakt bir yapıya sahip kontrol ünitesine yerleştiriyorsunuz. Bütün bağlantıları yaptıktan ve bilgisayarınızdan bir Ethernet kablosu aracılığıyla bağlandıktan sonra robot kullanıma hazır hale geliyor. Herhangi bir programı bulunmuyor. Robotun IP adresini, web tarayıcınıza adresi girdikten sonra robotun ekranına ulaşıyorsunuz. Hazır olan app’ler üzerinden hareket ettirilebiliyor.” 

İnsan dokunuşunu hissettiğini ve öğretilen noktaya göre tüm kuvvetlerini ayarladığını söyleyen Sağlam, “Robotun her bir ekseninde tork sensörleri mevcut. Tork sensörleri sayesinde uygulanan kuvveti algılıyor ve en ufak bir engel geldiğinde duruyor. İnsanla iş birliği yapabilmesinin özelliği olarak insana herhangi bir zarar vermeyecek şekilde konumlandırıldı. Gripper’ı da kolaboratif olduğu için istesem de parmağımı sıkıştıramam.” dedi.

“YENİ MODELLER GELECEK”

Robotun, Modbus ve OPC UA haberleşme protokollerini kullandığını, yakın zamanda Profinet’in de ekleneceği bilgisini paylaşan Sağlam, cobotun en büyük farklarından birinin sahip olduğu 7 eksen olduğunu ve bu sayede çalışma alanını genişlettiğini vurguladı. 

Sağlam, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer hazır app’ler yeterli değilse, firma olarak sizin uygulamanıza yönelik app’ler geliştirmeye açık ve bu konuda destek verebiliyoruz. Örneğin kamera entegrasyonu ya da kolay ölçüm için de app’ler olabilir. Hazır olarak elektrikli ve vakumlu gripper’ı mevcut. Ancak dışarıdan gripper bağlanabiliyor.” şeklinde konuştu. 

Sağlam ayrıca, “Halihazırda tek model ama taşıma kapasitesini artırma çalışmaları devam ediyor. Yakın zamanda yeni modelleri de piyasaya sunulacak.” dedi.

“İŞLETMELERE ÖNEMLİ FAYDALAR SAĞLAYACAK”

Dibek ise konuya ilişkin, “Robotun kullanımın ilaç sektöründen otomotive farklı sektörlerde küçük parçaların paketlenmesinden montajına kadar birçok alanda kullanılıyor. Biz kişini al-bırak gibi basit ve tekrarlanan işlerden ziyade daha zihnini kullandığı işleri yapması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle Panda’nın kolay kurulabilen, programlanabilen ve öğrenme özelliğine sahip özelliği ile işletmelere önemli faydalar sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.