Robot emniyeti konusunda çözümler geliştiren Pilz, özellikle kolaboratif robotlarla ilgili önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu konuyla ilgili son dönem çalışmaları hakkında bilgi veren Pilz Teknik Grup Müdürü Baran Demirkan, “PILZ olarak Kolaboratif robot hücre çalışmalarında yurt dışında eğitim almış özel ölçüm ekipmanlarına (kuvvet, basınç) sahip teknik ekiplerimiz vardır. Konvansiyonel robotların varlığı endüstriyel ortamlarda yeni değil, ancak kolaboratif robot ekipmanlarının varlığı için aynı şeyi söylemek zor. "Kolaboratif robot ekipmanı" diye ifade ediyoruz; çünkü kolaboratif çalışma aslında tek başına bir ekipmanı değil, spesifik olmayan genel bir çalışma şeklini ifade ediyor.” diyor. Demirkan, kolaboratif robotlar teknik spesifikasyon dökümanın oluşturulduğuna dikkat çekerek konuyla ilgili bilgileri şu sözlerle anlatıyor: “Kolaboratif robot çalışması EN ISO 10218-2 standardına detaysız şekilde anlatılmakta; ancak kolaboratif robot alanında üreticilerin hızı standart koyucuları geçince, ortada standartları olmayan ekipmanların bulunması gibi bir durum meydana gelmeye başladı. Standart olarak değil; ama yol gösterici bir rehber doküman olarak ISO/TS 15066 Robotlar ve Robotik Cihazlar – Kolaboratif Robotlar teknik spesifikasyon dokümanı oluşturuldu. Kolaboratif Çalışma Metotları,i) Emniyetli izlemeli duruş (Safety-rated monitored stop); ii) Elle yönlendirme (Hand guiding); iii) Hız ve mesafe izleme (Speed and separation monitoring); iv) Güç ve kuvvet sınırlama (Power and force limiting) olarak listelenebilir. PILZ Türkiye olarak metot iv ile ilgili sahada tasarımdan emniyet doğrulamasına kadar tüm fazlarda çalışmalar yapmaktayız.  İlk üç metotta, robot hareket halindeyken çalışanın robota belli bir mesafeden fazla yaklaşması mümkün olmamaktaydı. Dolayısıyla çalışma şekli gereği robot – insan teması / çarpışması mümkün değildi. Bu metotta, çalışanla robot aynı anda aynı alanda birbirlerine yakın mesafelerde hareket halindeler. Dolayısıyla artık tehlikeli olabilecek temas / çarpışma ihtimalinden bahsetmek mümkün. Bu nedenle de diğer 3 uygulamada konvansiyonel robot donanımı kullanılabilirken, iv. Metotta olası bir çarpışmanın etkisini azaltmak için, fiziksel dış yapısı özel olarak tasarlanmış ve kuvvet algılama sensörleri bulunan kolaboratif robot donanımı (cobot) kullanılmaktadır. Sadece kolaboratif robot donanımı kullanılmasının emniyetli bir kolaboratif robot uygulaması için yeterli olacağını düşünmek doğru değildir. Tüm iş istasyonunun risk değerlendirmesi sonucunda, kolaboratif çalışmaya uygun şekilde tasarlanması gerekmektedir. ISO/TS 15066 dokümanında, her bir insan vücudu bölgesi için azami kuvvet ve basınç uygulama eşik değerleri verilmiştir. iv. metotta olası bir çarpışma senaryosunda bu kuvvet ve basınç eşik değerlerinin aşılmaması gerekir.”


“HİÇBİR ROBOT EKİPMANI KENDİNDEN EMNİYETLİ DEĞİLDİR”
Kolaboratif robot uygulamaları emniyetli çalışma kısıtları nedeniyle her uygulama için uygun olmadığını söyleyen Demirkan, bunu bir örnekle şu şekilde anlatıyor: “Kesici, delici takımlarla yapılması gereken uygulamalar, çok sert ve keskin yüzeyli veya çok ağır iş parçaları tutularak yapılan uygulamalar ya da çok hızlı yapılma ihtiyacı duyulan prosesler için uygun olma ihtimalleri düşüktür. O nedenle, emniyet gerekliliklerinden de önce, kolaboratif robot donanımı satın almayı düşünen işletmelerde, öncelikle proseslerinin gerçekten kolaboratif robot uygulamasına (iv. metot) uygun olup olmadığının ve gerçekten iv. metot robot uygulamasına ihtiyaç duyulup duyulmadığının analiz edilmesi gerekir. Sonuç olarak; donanımı kolaboratif veya konvansiyonel olsun, hiçbir robot ekipmanı kendiliğinden emniyetli değildir. Robot donanım üreticilerinin de böyle bir iddiası yoktur. Yani emniyetli robot yoktur, emniyetli robot uygulaması vardır. Emniyetli robot uygulaması da, ancak teknik emniyet konusunda uzmanlaşmış; ekipmanları, metodolojileri ve kontrol sistemini analiz etmeyi bilen uzman ekipler tarafından risk değerlendirmelerinin gerçekleştirilmesi, doğru emniyet çözümlerinin prosesin ve proses sahibinin teknik ve finansal ihtiyaçlarına göre belirlenmesi ve tasarlanması, doğru emniyet ürünlerinin seçilmesi, doğru mühendislik ile uygulanması ve emniyeti güvence altına almak için gerekli testlerin ve emniyet doğrulamasının yapılması ile mümkün olacaktır.”