Tavukçuluk sektörünün lideri olan Şenpiliç sektöre öncülük etmeye devam ediyor. Nachi’nin 3 yıldır entegratörlüğünü yürüten Ekol Robot Otomasyon, toplam 5 robottan oluşan bir projeyi gıda sektörünün önde gelen firmalarından Şenpiliç’te hayata geçirdi. 

Gıda sektörüne yönelik ilk kez gerçekleştirilen, fabrikanın 0 derece ve yüzde 85 nemli olan ortamında devreye alınan projeyle hem önemli bir verimlilik elde edildi hem iş sağlığı ve güvenliğine katkıda bulunuldu hem de üç robotta toplam 27 adet koli taşımaya imkan sağlandı.

Ekol Robot Otomasyon Proje Müdürü Volkan Akbulut ve Nachi Türkiye Robot Bölümü Koordinatörü Oğuz Sert ile bir araya gelerek, Şenpiliç’in Sakarya Ali Fuat Paşa Kesimhanesi’nde gerçekleştirdikleri soğuk oda projesinin detaylarını konuştuk. 

Şenpiliç projesi hangi ihtiyaçtan doğdu? 

V.A.: Şenpiliç tesisinde 0 dereceyle çalışılan bir soğuk oda deposu bulunuyor. Burada en düşüğü yaklaşık 20 kg ağırlığında koliler var. Önceden koliler operatörler tarafından diziliyordu. Fakat soğuk ortam ve yükün ağırlığı nedeniyle firma tarafından bu noktada robot ihtiyacı olduğu görüldü. Daha önce birkaç deneme yapılmasına rağmen başarılı sonuç elde edilemeyen bir projeydi. Bizden talep ettiler, biz de yapabileceğimize inandığımız bir proje olduğunu gördük ve elimizi taşın altına koyduk.

Proje toplam kaç adet robottan meydana geliyor?

V.A.: Proje, toplam 5 robottan oluşuyor. Projenin bütün tavuk hattı ve parça piliç hattı olmak üzere iki hattı bulunuyor. Bütün hatta biri sliderlı olarak iki robot kurduk. Yaptığımız çalışmada ürün çeşitliliğine göre, günlük üretim kapasitesi de göz önüne alınarak robot tasarımını gerçekleştirdik. Projede mevcut çalışan ürün adresleme yöntemi vardı. Biz burada tekrardan hatta ilave kefeler ekleyerek, kapasitenin çeşitliliklerini artırarak robotun dizme olanağını artırdık. Ardından parça hattına da sliderlı olacak şekilde üç robot kurduk. Kefeleri yine benzer şekilde iki katına çıkarttık. Robot, ürün bazlı olarak kefelere gelen çift adet ürünlerin paletlere dizilimini gerçekleştiriyor. Ürün çeşitliliği fazla olduğu için kefeleri artırma ihtiyacı duyduk. Ne kadar fazla kefe olursa, robotun o kadar farklı ürün alma olasılığı artıyor. Ayrıca ıskartaya giden ürünleri minimuma indirmeyi amaçladık. 

Projeyle birlikte ne tür bir verimlilik sağlandı?

V.A.: Fabrika iki vardiya çalışıyor. İlk olarak iki vardiya boyunca robotlarla 0 derecede, yüzde 85’i bulan nemli bir ortamda verimlilik elde ettik. İkincisi, başlangıçta parça hattında robotlar dakikada 27 koli yükleyecek şekilde bir projeydi. Bunu geçtik. İş gücünden de önemli ölçüde tasarruf sağlandı. Yüksek nem oranı olması dolayısıyla robotlara uygun kılıf için birkaç firmayla görüştük. En uygun firmayla da çalışma yaptık ve güzel bir verim aldık. Robotlar manipülatör tarafında da iyi bir koruma sağlıyor. 

Gıda sektöründeki uygulamalarda hijyenin önemi çok fazla sanıyorum…

V.A.: Elbette. Bu uygulamada direk ürünle temas bulunmuyor. Paketlenmiş ürünleri robotlar taşıyor. Yaptığımız çalışmada hijyen faktörünün önemini göz ardı etmedik.

Projenin zorluklarından bahsedebilir misiniz? Bu süreçte sizi özellikle neler zorladı? 

V.A.: Bir Ar-Ge projesiydi ve ilk kez hayata geçirilen bir projeydi. Bizim de gıda sektörüne yönelik ilk projemiz oldu. Açıkçası sahada birtakım zorluklar yaşadık ancak zamanla, proje ilerledikçe bunların üstesinden geldik. Bizde 0 derece bir ortamda ilk defa çalıştık. Ortam çok soğuk olduğu için en fazla yarım saat sonra çalışmakta güçlük çekiyorsunuz. Mevcut çalışan bir sisteme entegre olduk. Her zaman sıfırdan bir projeyi getirip kurmak daha kolaydır. Çalışan, üretim yapılan bir fabrikaya tek tek robotlar kurduk. Deneme aşamasında gecikme de yaşadık, kolileri deformasyona da uğrattık, ancak neticede ilk defa yapılıp başarıyla tamamlanan ve teslim edilen bir proje oldu. En önemlisi de “Acaba robot bu ortama uyum sağlar mı? Kolileri taşıyabilir mi ya da zarar vermeden yükleyebilir mi?” gibi soru işaretleri de tamamen ortadan kalkmış oldu. 

O.S.: Açıkçası proje bize geldiğinde ilk önce Türkiye’de hiç yapılmadığı için kafamızda soru işaretleri vardı. Ancak Ekol Robot’un özverili çalışmaları ve mühendislik becerileri sayesinde proje başarılı bir şekilde tamamlandı. Öncelikle demo bir robotla müşteriye canlı olarak sunumunu yaptık. Talep edilen adet ve çevrim sürelerinde ürünlerin paletlenmesini gösterdik. Biz demo robot yaparken, Ekol Robot da demo bir slider yaptı. Öncelikle ilk ardından ikinci SRA166 modelimizi verdik. Ekol Robot’un, çalıştığı zor ve ekstreme koşullar nedeniyle robotlara özel giydirmeler yapması gerekti. Çünkü yüksek nem oranı var ve sıcaklık çok düşük. Soğuk oda içerisinde durmak, çalışmak bir hayli güç. Robota bakıma gittiğimizde, teknik ekibimiz devamlı içeriye girip çıkmak zorunda kaldı. 

Not: Röportajın devamı gelecek...