Ürünlerinin robotlu üretimde olmazsa olmaz konumda olduğunu kaydeden Modoya Ürün Müdürü Abdurrahim Özcan, “Bir robotlu üretim istasyonunda üretim prosesinin sağlanabilmesi için hammadde ile beslemek ya da üretilen nihai ürünlerin o noktadan alınması konularında sistemi otomatize etmek gerekiyor. Tam da bu noktada bizim ürünlerimiz işbaşında. 7/24 esasına göre hat beslemelerini yapabiliyor ya da nihai ürünleri depoya sevk edebiliyoruz. Hizmet alanımız bu noktada sınırlı kalmıyor. Ürünlerin AGV’ler ile elleçlenebilmesi noktasında otomatik paletleme ya da paletsizleştirme konusunda çok eksenli robotlarla ya da kartezyen sistemlerle müşterilerimize uygun ve düşük maliyette çözümler üretebiliyoruz. Ve hatta farklılık gösteren birçok prosesten çıkan nihai ürünlerin görüntü işleme ile kalite kontrolüne yönelik sistemler geliştirmek de faaliyetlerimiz alanında. Dolayısıyla diyebiliyoruz ki yarı mamüllerin ya da hammaddenin tedarikçilerden işletmeye gelip, giriş deposuna kaldırılması, üretimden talep geldiğinde üretime taşınması ve üretimde nihai ürün haline geldikten sonra kalite kontrolü, paletlenmesi/paketlenmesi ve nihai ürün deposuna kaldırılmasına kadar intralojistik faaliyetlerini ve gerekli yan proseslerini müşterimize ürün gamımız ile sunabiliyoruz. Tüm bu süreçleri de geliştirdiğimiz yazılımlarımız ile yönetebiliyor, optimize edebiliyor ve raporlayabiliyoruz. Şirketimizin vizyonu da karanlık fabrikalara giden bu yolda müşterilerimiz süreçlerini otomatize etmektir” dedi. 

 “Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi'nde müşterilerimize sunacağımız yeni teknolojiler ve ürünler olacak. Firmamızı ve çözümlerimizi müşterilerimize sunabileceğimiz büyük bir fırsat olarak görüyoruz” diyen Abdurrahim Özcan, “Sektör ayrımı yapmıyor neredeyse tüm sektörlere hitap edebilecek çözümler geliştiriyoruz” şeklinde sözlerini sürdürdü. 

BEYAZ EŞYA SEKTÖRÜNDEKİ BAŞARILI UYGULAMA 

Geliştirdiği başarılı robotlu üretim uygulamalarını da aktaran Özcan, “Beyaz eşya sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin montaj hatlarından çıkan nihai ürünlerin depo alanına otonom taşıma robotları ile insandan bağımsız bir şekilde taşınmasını hedefledik. Bilindiği üzere nihai ürün maliyetleri içerisinde lojistik maliyetleri yüzde 13-40 gibi büyük bir orana sahiptir. Firmalar arası rekabetin artması sebebiyle işletmeler artık bu tür maliyetleri de ortadan kaldırmak istemektedirler. Proje kapsamında işletmenin iç taşıma sistemi modellenmiş olup, araç hareketleri, kavşak noktalarındaki trafik yönetimi, adil görev dağılımı, hassas pozisyonlama, haberleşme ve rota optimizasyonu konularında çalışılmıştır. Sistemin genel çalışma prensibinden bahsetmek gerekirse; hat sonunda ürün doğuşu ile oluşan bilgi, merkezi yönetim sistemine düşmektedir. Merkezi yönetim sistemi, işletmenin ERP sistemi ile haberleşerek ilgili ürünün hangi stok alanına gitmesi gerektiği bilgisini alarak en yakın ya da boştaki aracı ilgili alana gönderir. Hat sonundaki nihai ürünü konveyörlerle otomatik elleçleyerek almasını sağlamakta ve ilgili alana otonom olarak taşınmaktadır. Haberleşme, işletmenin mevcut wi-fi altyapısı üzerinden gerçekleştiriliyor. Araç yol izleme teknolojisi olarak ise lazer navigasyon ile konum belirleme ve sanal rota üzerinden hareket etme seçeneği tercih edildi” dedi.