Gıda sektöründe faaliyet gösteren İsviçre menşeli Bischofszell Nahrungsmittel AG’de yeni teknolojilerin potansiyeli araştırıldı ve bir süre boyunca öncü bir MRC (Man-Robot Collaboration) pilot projesinde yönetim; gıdaların verimli üretimi ve insan-makina iş birliği olmak üzere iki hedefe ulaşmak için yola çıktı.

MRC (insan-robot iş birliği) tam da bu noktada tamamen yeni olanaklar sunmaktaydı. İşletmeye kapasitesini nispeten kolay bir şekilde arttırma fırsatı veriyordu.

Ayrıca esneklik ve iletişim açısından çalışanların güçlü yönlerine robotik yoluyla hedeflenen desteklerin sağlanması isteniyordu. Böylece güvenlik seviyesi de arttırılmış olacaktı.

Uygulama, doğrudan üretim hattından gelen paketlenmiş yemeklerin alınmasını, metal tepsiler üzerinde çoklu tabakalara konulmasını ve ardından pastörizasyon/sterilizasyon ünitesine taşınması için yerleştirilmesini içeriyordu.

Bu sürecin bazı aşamaları, manuel olarak yapılıyordu. İşte tam da bu sebeple MRC böylelikle gerçek bir çözüm olarak ortaya çıktı.

AKILLI ÇÖZÜMLER GELİŞTİRİLDİ

Stäubli, altı eksenli TX2 serisi güvenli robot kategorisinde dünyanın en hızlı ve MRC uygulamaları için ideal olan modüler PLe/SIL3 güvenlik özellikleriyle karşınıza çıkıyor. İnsan-makina etkileşimi için hızlı, programlanması kolay robotlar üretim süreçlerindeki performansı ve güvenliği arttırıyor.

İş birlikçi Stäubli robotları, bu kadar yüksek bir yük taşıma kapasitesine sahip piyasadaki en güvenli robotlardır.

Bu projede tüm alan, Stäubli TX2’nin benzersiz modüler PLe/SIL3 güvenlik özellikleri - Güvenli Sınırlı Hız, Güvenli Duruş, Güvenli Bölge ve Güvenli Araç - ve lazer sensörlerle karşılandı. Sonuç olarak, çalışanlar artık robotla yan yana ve hatta bir istasyonda güvenlik bariyeri olmadan çalışabilme fırsatı yakaladı.

Bu pilot MRC uygulaması ile Bischofszell'deki geliştirme ekibi, insan-robot etkileşiminin birçok üretim ve montaj hattında büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösterdi.