Türkiye’de bir ilke imza atan Form Group bünyesindeki Form Katmanlı İmalat ve Robot Teknolojileri, Covid-19 sürecinde üretimin devamlılığını sağlamak amacıyla “Form 3D Otomasyon Sistemi” projesini başarıyla tamamlayarak devreye aldı.

Yazılımı tamamen Form Katmanlı İmalat firmasına ait olan sistem, 8 adet Sindoh 3DWOX1 model 3 boyutlu yazıcı ve bir adet KUKA robottan oluşuyor ve 7/24 uzaktan kontrol edilebiliyor. 

Projenin Türkiye’yi ve tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle ihtiyaçtan ortaya çıktığını ve projeyle birlikte uzaktan çalışan firmaların üretimlerinin devamlılığını sağlamayı amaçladıklarını ifade eden Form Katmanlı İmalat Teknolojileri Satış Müdürü Yiğit Başar ve Form Katmanlı İmalat Teknolojileri Servis Müdürü Oğuz Acar, sorularımızı yanıtladı.

Türkiye’nin ilk 3D otomasyon sistemini geliştirdiniz. Sistem, hangi ihtiyaca yönelik ortaya çıktı? 

YİĞİT BAŞAR: Biz Form Katmanlı İmalat ve Teknolojileri olarak, kendi içinde ikiye ayrılan bir bölümüz. Bir tarafta katmanlı imalat bir tarafta robot teknolojileriyle ilgileniyoruz. Katmanlı imalat tarafında HP, GE gibi dünya devi markaların, sistemlerinin satışı, pazarlaması, kurulumu ve servisi gibi hizmetler sunuyoruz. Aynı zamanda robot teknolojileriyle ilgili de bu şekilde çalışıyoruz. Dolayısıyla bizim firma olarak elimizde böyle bir imkan olduğu için onları entegre ederek nasıl bir çalışma oluşturabiliriz diye düşündük ve bunun sonucunda 3 boyutlu üretim ve prototipleme merkezimizde Türkiye’nin ilk 3D otomasyon sistemini geliştirerek kurulumunu gerçekleştirdik. Normalde kullandığımız 3D yazıcılarımızla operatör ve uygulama mühendisi arkadaşlarımız belli bir çalışmayı yaptıktan sonra gün içerisinde üretimi başlatıyorlar ama bu üretim sizin üreteceğiniz parçaya göre 3 saatte de 10 saatte de olabiliyor. Yani parçanın çokluğu, büyüklüğü ve yapısına göre değişen üretim süreleri mevcut. Dolayısıyla bu da tam olarak bir planlama yapmayı zorlaştırıyor. Mesela baktığınız zaman gece bir saatte belki üretim bitiyor ve makina sabaha kadar sizin ofise gelmenizi bekliyor. Ancak üretimin 7/24 devam etmesi elzemdir. Dolayısıyla plan ve program da buna göre yapılır. Bizim geliştirdiğimiz 3D otomasyon sistemi ile hem 3 boyutlu yazıcılarımız hem de robot sistemimiz 7/24 düzenli olarak çalışıyor ve üretime herhangi bir aşamada planlamadan dolayı müdahale etmemize gerek kalmadan devam ediyor.

 

OĞUZ ACAR: Katmanlı imalatın, plastik enjeksiyona göre en büyük eksikliği seri üretim. Sistemi yakalayıp üretim hızını artırmayı ve mesai haricinde de 7/24 üretimin devamlılığını sağlamayı hedefledik. Sistemde havacılık, otomotiv ve medikal başta olmak üzere sektör ayrımı olmaksızın parça üretimi gerçekleştirilebiliyor.

Yerli üreticiye ya da yerli sanayiciye hangi kanattan en çok desteği sağlamayı hedefliyorsunuz? 

Y.B.: Aslında 3D otomasyon sistemimiz, tamamen ihtiyaca yönelik ortaya çıktı. Önce siperlik maske üretimiyle başladık, ardından Covid-19 sürecinde hayatı kolaylaştıracak parçaların üretimiyle devam ettik. Örnek olarak kapı açma aparatı var. Elinizin kapıya temas etmeden, kapıyı açabilmeniz için özel bir tane parça üretiyor. Bunlar üretildiği zaman tüm çalışanlar için yüksek adette üretilmesi gerekiyor ve üretimin kesintiye uğramadan devam etmesi gerekiyor. 

Sistemin özelliklerini ve çalışma biçimini anlatabilir misiniz?

O.A.: Otomasyon sistemimiz, uzaktan kontrol edilerek 3 boyutlu üretim gerçekleştirilebiliyor. Sürece gelirsek… Robot otomasyon bölümümüz Form Robot Teknolojileri ile görüşerek yazılımını yaptık ve yazıcıları yerleştirdik. 1-1,5 ay gibi kısa bir sürede yazıcılarımızı ve robotumuzu sisteme entegre ettik. Server bilgisayarımızdan Sindoh yazıcıları kullanıyor durumdayız. Server bilgisayarına uzaktan bağlanıp yazıcıları çalıştırabiliyoruz. Üretilmek istenen parçanın 3 boyutlu modelini girip, ayarlarını yapıp üretim yapılabiliyor. Parça üretilirken, farklı bir parça geldiğinde araya girişi yapılabiliyor. Projede robot, ilk işlem bittikten sonra yeni tablayı koordinatlara göre yazıcıya yerleştiriyor ve yazıcı çalışmaya devam ediyor. Her parça bittiğinde robot sinyali alıp, tablaları doldur boşalt yapıp işleme devam ediyor.

Geliştirdiğiniz ve kurulumunu tamamladığınız sisteminiz ile ilgili bundan sonraki süreçteki planlarınız ve hedefleriniz nelerdir?

Y.B.: Halihazırda bizim için çok yeni bir uygulama. Şu ana kadar bunun yapılabilirliği, planlaması ve programlamasıyla ilgilendik. Aslında baktığınızda bu şu an halihazırda son üretim gibi çalışabilen bir sistem. Ancak bizim için aslında bir prototip çalışmasıydı. Bu süreçten sonra sadece prototip ve parça üretimi anlamında değil, işi ticarileştirmeyi ve pazara sunmayı hedefliyoruz. Doğrudan sistemin firmalara entegre edilmesi, pazarlanabilmesinin yanı sıra onlar hangi alanlarda kullanabilir ve nasıl katkısı olabilir gibi konuların üzerine yoğunlaşmayı planlıyoruz. Zaten robot alanı uzun yıllardır gelişen otomotiv ve beyaz eşya başta olmak üzere pek çok farklı sektörde fabrikalarda kullanılan sistemler var. Ancak bunun 3D ile entegre edilmesi henüz çok yeni. Biz de bunun yapılabilirliğini göstermek ve bununla ilgili ihtiyaçları gidermeyi amaçlıyoruz.

Bu kapsamdaki ihracat hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Y.B.: Yaklaşık 28 yıldır yerli olarak Türkiye içerisinde aktif faaliyet gösteren bir firmayız. Ancak elbette, özellikle katmanlı imalat ve robot teknolojileri alanında yurt dışına açılma planlarımız var. Pandemi dolayısıyla sekteye uğrasa da gelecek dönemde bunun ihracatını ve pazarlamasını/tanıtımını gerçekleştirmek istiyoruz.
Satışın yanı sıra satış sonrası hizmetlerde de güçlü bir Grupsunuz. Firmalara eğitim verilmesi, satış sonrası teknik destek sağlanması gibi sunduğunuz hizmetler de bulunuyor.

O.A.: Zaten Form Grup bünyesindeki ana firmamız Form Makina olarak Mazak gibi CNC tezgahlarının satışını yapıyoruz. Sonrasındaki hizmetler için ayrıca Form Servis firmamız bulunuyor. Dolayısıyla biz Form Grup olarak, satış sonrası hizmetlere en başından beri çok önem veren bir firmayız. Şu anda da katmanlı imalat robot teknolojilerinde de benzer şekilde ilerliyoruz. Makinayı sattıktan sonra müşteri sahasında kurulumunu gerçekleştiriyoruz. Makinayı kullanacak mühendise ya da operatöre gerekli eğitimler veriyoruz ve sonrasında herhangi bir sorun yaşandığında, biz servis mühendisleri olarak her zaman işin içinde oluyoruz ve destek veriyoruz. Firmalara satış sonrasında da hizmetlerimize devam ediyoruz. Kendi içinde hem üretimi hem Ar-Ge yönetimi, satışı, satış sonrası destek kısmı olan Türkiye’de sınırlı sayıda firmalardan biriyiz. Halihazırda da 3 boyutlu yazıcılarımız ile hem endüstriye hem de başka sektörlere üretim yapıyoruz.

Pandemi dönemini nasıl geçirdiniz? Sektörünüz ve şirketiniz açısından süreci değerlendirebilir misiniz?

O.A.: Pandemi bütün dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de etkiledi. Biz firma olarak, bazı firmalarla iş anlaşmalarımız gereği prototiplerle ve diğer üretimlerimize devam ettik. Ancak sınırlı sayıda çalışan ve üretimle devam edebildik. Pandemi döneminde katmanlı imalat sektörünü en çok etkileyen şey aslında 3 boyutlu destek hareketiyle beraber bütün sağlık kuruluşlarında başlattığımız destek hareketimiz oldu. Yani katmanlı imalatla uğraşan sektördeki herkes elini taşının altına koydu ve elinde normal 3 boyutlu yazıcılar olanlar, sektörde büyük işler yapan firmalar dahil herkes bu süreçte sağlık çalışanlarımıza destek olmaya çalıştı. Bir yandan eğitimlerimize devam ederken diğer yandan da yeni ürün geliştirme çalışmalarımızı sürdürdük. Hatta Ür-Ge çalışmalarımız daha da arttı diyebilirim. Çünkü pandemiyle beraber insanların çok farklı ihtiyaçları ortaya çıktı. Hem çalışma anlamında hem üretim anlamında çeşitli sektörlerde farklı ihtiyaçlar ortaya çıktı. Biz de bu ihtiyaçlara destek olabilmek adına yeni ürünlere ağırlık vermeye başladık.

Y.B.: Pandemi süreci pek çok sektörü ve alanı yavaşlattığı hatta tamamen ortadan kaldırdığı durumlar oldu, ama özellikle katmanlı imalat sektörünü olumlu etkiledi. Çünkü Covid-19 sürecinin başından beri birçok firma başta sağlık çalışanlarına ve diğer çalışanlara destek olabilmek amacıyla yoğun olarak 3 boyutlu yazıcılar ile siperlik üretti. Makina satışlarını ayrı incelemek lazım ancak prototip hizmeti ve 3 boyutlu üretim açısından bir yoğunluk oluştu ve şu anda normalleşmeyle birlikte yeni bir ivme ile devam ediyor. Makina satış alanında da makinanın satışı, pazarlaması açısından birtakım teşvik ve yatırımlar konusunda bir hareketlilik var. Çünkü pandemiyle birlikte katmanlı imalatın önemi ortaya çıktı. Üretimin fabrikalar ve üretim tesisleri haricinde de her an her yerde yapılabilmesine imkan sağladı. Dolayısıyla katmanlı imalatla ilgili özellikle medikal ve dental alanında mesela ventilatörler, solunum destek cihazları gibi talep ve üretim arttı. Gerek AB projeleri gerekse TÜBİTAK projeleri bu konuda teşvik programları açıklıyorlar. Firmalarda bunlar aracılığıyla sanayi üretimi veya medikal parçalar geliştirme ve üretme konusunda araştırma içerisindeler. Bu nedenle şu anda katmanlı imalat tarafı hem ülkemizde hem de dünyada hızla gelişiyor.