Bu yıl kuruluşunun 100. yılını kutlayan Cloos Kaynak, bu kapsamda Almanya Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği bir dizi etkinliğin yanı sıra hem robot ailesinde hem kaynak makinası ailesinde hem de Endüstri 4.0 platforma geçişte gerekli olan teknolojik adımları içeren 30 yeni ürünün lansmanını yaptı, yeniliklerini sundu.

Cloos daha ağır, büyük ve pahalı sistemler algısını değiştireceklerini ve daha düşük bütçeli, neredeyse mekanik otomasyon fiyatına robot sistemleri piyasaya sunacaklarını kaydeden Eyüpoğlu, “En büyük hedeflerimizden biri, özellikle maliyeti nedeniyle robot yatırımı yapmaktan çekinen, mekanik otomasyon tercih eden müşterilerimize yönelik de çözümler sunacağız.” diyor. 

1919-2019 yüzyıllık bir hikayeden bahsediyoruz. Kaynak teknolojisinin öncüsünün bu yüzyıllık hikayesinin temel yapı taşlarını neler oluşturuyor?

Cloos’un yüzyıl önce mayıs ayında temel taşları atıldı. Bakıldığı zaman yüzyıl kağıt üstünde sadece rakamların değiştiği gibi görülebilir ama inanılmaz hikayelerin, geçişlerin dünya anlamında inanılmaz sanayi ve teknoloji devrimlerinin yapıldığı süreci kapsıyor. Cloos, tam 100 yıllık bir firma. Asetilen tüpleri ile başlayıp dünyanın ilklerini sektöre sunan ve sonrasında da büyüyerek gelişen, kaynak sektörünün en büyük oyuncularından biri haline gelen, teknolojiye ve sektöre yön veren bir firma konumunda. Geçtiğimiz günlerde 100. yılımızın jübilesi Almanya merkezimizde yapıldı. Tam 1 hafta süren bir etkinlikti. Bu süreçte 15. Uluslararası Kaynak Sempozyumu da gerçekleştirildi. Hem Almanca hem İngilizce olarak Çin’den, ABD’den, Hindistan’dan dünyanın her yerinden yaklaşık 2 bin 2 yüz kişinin günlük etkinliklere katıldığı bir süreçti. Yüzyıl hikayesini izlerken çok duygulandık. Bazı özellikle aileden olan dördüncü nesil torunların artık yanımızdayken duygulandığını, gözyaşları döktüğünü hissettik. Tabii bunlar güzel duygular umuyorum ülkemizde de bu tür firmaların sayısı artar böyle bir duruma da bizde vesile oluruz umuyorum. Nasıl daha iş birliklerimizi artırabiliriz kısmında bazı görüşmeler, konuşmalar oldu, yenilikler gösterildi. Konserler, etkinlikler, uygulamalar, eğlenceler özellikle bir gün sadece aile günü yapıldı. Cloos çalışanlarının sadece aileleri geldi ve biliyorsunuz işte bizim ülkemizde maalesef eksik noktalardan biri de bu bağlılık, vefa duygusu yok. Perdenin arkasında ise hummalı bir çalışma vardı. Çok büyük bir ekip çalıştı. Tam iki yıl süren bir hazırlık süreciydi. Sanırsınız sanki bir firmanın 100. yılı değil de bir ülkenin 100. yılı kutlanıyordu. Özellikle ilk gün katılan politikacıların gözlerinde o gururu gördük. Çünkü onlar gerçekten milli olarak bakıyorlar. 

Ülkemizde Cloos gibi 100 yaşına basan örnekler bir elin parmaklarını geçmiyor maalesef. Sizce bizde sürdürülebilir şirketler olamamasının nedeni nedir?

Ülkemiz açısından baktığımızda genelde bildiğiniz gibi şirketleri önce babalar kurar, sonra çocuklar başa geçer. Ancak daha sonra çocuklarının anlaşamaması gibi süreçlerden dolayı maalesef kurumsallaşamama gibi bir durum söz konusu oluyor. Bunun istisnası olarak birkaç firma sayabiliriz. Dolayısıyla zor bir süreç. Eğer ki daha kurumsal bir bakış açısıyla firmalarımızı değerlendirebilirsek, çok daha fazla önümüzdeki nesillere aktaracağımız firmalarımız, büyük marka değerlerimiz olacaktır. Burada sadece büyük ailelere, firmayı oluşturan ailelere değil de bu tür firmaların göz göre göre kapanmaması için belki bir ekonomi politikası, devlet politikası uygulanabilir. Ve böylelikle markalarımızın yüzyıllar boyunca yaşatılması sağlanır.

Kaynak robotlarınızı konuşalım dilerseniz. Bu alanda hangi yenilikler, gelişmeler var?

Bahsettiğim 1 hafta Almanya’da süren etkinlikler çerçevesinde sadece sempozyum ya da 100. yılımızı anlatan etkinlikler yapılmadı aynı zamanda süreç içerisinde 30 yeni ürünün de lansmanı yapıldı. Zaten birçoğunun lansmanına Türkiye’de katıldığımız fuarlarda başlamıştık. Ancak Almanya’da 30 yeni ürünün hem robot ailesinde hem kaynak makinası ailesinde hem de Endüstri 4.0 platforma geçişte gerekli olan teknolojik adımları içeren yenilikleri sunmuş olduk. QIROX Cloos’un robot ailesini, QINEO ise kaynak grubumuzu ifade ediyor. QINEO ve QIROX Cloos’un proseslerinde olmazsa olmazımız. Çünkü Cloos anahtar teslim sistemler üretiyor, A’dan Z’ye dünyada her şeyini üreten dünyada yegane firma. Bundan dolayı müşterilimiz bizi diğer entegratör firmalarından farklı bir noktada tutarlar. 30 kilo ve 60 kilo taşıma kapasiteli robotlarımızda artık Cloos markası altında fabrikalarımızda üretilmeye başlandı. Bunların faydası taşıma payload’larının yüksek olması özellikle yeni teknoloji olan lazer, lazer hibrit anlamında ekipmanların ağırlığı normal kaynak robotlarının ağırlığından periyodun üstüne çıktığı için bu tür durumlarda Closs partnerlerinden sadece gövde alarak çözüm sunabiliyordu. Ancak yeni ürettiğimiz 2 robotumuzla artık dışarıdan herhangi bir robot kolu almadan tamamıyla yüzde 100 kendi çözümlerimizi sunuyor olacağız. Özellikle proses gereği hacimsel ve kütlesel olarak özel başlık gerektiren ağır sanayi uygulamaları için ya da taşıma işlemlerini gerektiren özellikle gripper’lı sistemleri gerektiren çözümlerde artık kendi robotlarımızı kullanacağız. Bunlar payload’u artan robotlardı ve şimdi diğer bir grubumuz QRH290, QRC280, QRC210 gibi yeni robotlarımızın da artık lansmanı yapıldı. Bu lansmanın yapılmasının nedeni özellikle otomotiv ve otomotiv yan sanayinde hız çok farklı ifade ediliyor, çok önem taşıyor. Dolayısıyla bu noktada da çözümler sunuyoruz. Bu 30 çözümün asıl çıkış nedeni müşterilerimizin talepleri. Cloos müşterisini dinleyen bir firma. Dolayısıyla piyasadan gelen talepler doğrultusunda hem payload’u yüksek olan yeni 2 tane robot hem daha hızlı yeni robotlarımız olacak. Ülkemizde hem dövizin çok yüksek olması bazı yatırımları erteledi, ekonomik olarak bazı dengesizlikler yarattı. Ancak imalatın devam etmesi gereken noktalar var. Sanayicimiz otomasyon yapmak istiyor ama robot pahalı geliyor. Bunu için yarı otomasyon dediğimiz sistemlere kayabiliyorlar. Yarı otomasyonlar, kaynak makinası olan otomatik torcu indirip kaynağını yapan mekanik otomasyon dediğimiz sistemler PLC kontrollü olabilir, olmayabilir. Bunların yatırımları biraz daha robotlara göre düşük olduğu için müşterilere daha cazip gelebiliyor. Biz de tam bu noktada bu müşterilerimize hitap edebilecek, daha düşük bütçeli neredeyse mekanik otomasyon fiyatına robot sistemleri piyasaya sunacağız. Özellikle QRC280 ve QRC210 ile birlikte hava soğutmalı kaynak sistemleri sunacağız. Özellikle ilk yatırım bütçesi düşük olan, basit uygumalar için birebir uygun sistemleri müşterimizin beğenisine sunacağız. 

QINEO’dan bahseder misiniz? Ne tür özelliklere sahip, kullanıcısına ne gibi avantajlar sağlıyor?

Geçenlerde bir slogan bulduk: “Dünyada parayla satın alınabilecek en iyi kaynak makinası.” QINEO NexT, kaynak yapmayı bilmeyenin bile eline alıp sadece torcu tutmasıyla kaynak yapabileceği bir makina. İnsan hatasını tamamıyla minimize eden bir kaynak makinası. Metal dışı malzemeler olarak adlandırdığımız alüminyum, paslanmaz ve çelik-bakır gibi QINEO kaynak makinamızla çok iyi çözümler alabilecek şekilde bir makina üretildi. Bununla ilgili Türkiye’de de yoğun pazarlama çalışmalarına başlıyoruz. Satışlarına başladık ve ilk etapta güzel tepkiler, geri bildirimler aldık. 100 yıllık tecrübenin gerçekten yoğun olarak harmanlandığı bir kaynak makinası. Bunun yanı sıra Endüstri 4.0 platformuna geçişte de firmalarımızın değerlendireceği QINEO Data Manager dediğimiz kaynak makinası datalarının bir ekranda toplanması, analiz edilmesi, maliyet analizlerinin yapılması, çalışan kaynakçıların analizlerinin yapılmasını sağlayan bir program. Makinadaki bütün dataları alıp bunları analiz eden grafiğe dönüştüren birim maliyetleri eklediğinizde gaz, tel, elektrik gibi bunları birim maliyetlerinize eklediğinizde maliyet analizi sunan bir program. Kaynak sektöründe WPS, PQR dediğimiz uyulması gereken kaynak uygulama yönetmelikleri vardır. Tedarikçi firma, üretici firmaya sen bu şartnameye göre üreteceksin der. QINEO Data Manager programıyla siz sınırlama koyabiliyorsunuz makinaya. Makinaya limitler koyarak belirlediğiniz kaynak amperinin dışına çıkmadan kaynak yapmasını oto kontrole bağlamış oluyorsunuz. İşçinin ya da kaynakçının keyfi ya da eli yorulabilir motivasyonu yerinde olmayabilir. Ancak bunlar özellikle pahalı malzemeler kaynatıldığı zaman çok büyük maliyetler ortaya çıkartmakta ve bu noktada QINEO Data Manager önemli bir çözüm olacaktır. Bir diğer yazılımımız yine kaynak teknolojisinde SeaGate dediğimiz bir ortam. QINEO Data Manager’ı manuel kaynakta sunuyorduk, SeaGate ise sistemin verimliliğini ölçüyor. Bu sistemin içinde 100 tane robotta, 100 tane kaynak makinası da çok büyük hatlar da olabilir. Burada da makinanın verimini, ne kadar duruş yaptığını, verimini analiz edebiliyorsunuz. Nerede, nasıl müdahale edebildiğinizi analiz ediyorsunuz. Bir arıza olduğu zaman makinanın duruş süresini görebiliyorsunuz. Makinayla aynı dili konuşup müdahaleyi daha sağlıklı yapabiliyorsunuz ve verimi artırıyorsunuz. Diğer proseslerimizde var. Lazer kaynağı, lazer hibrid kaynağı, nero gap kaynağı, tandem kaynağı bununla ilgili lazerin bir de hibridsiz olanı da var aynı zamanda. Bu gibi çözümlerimizle, müşterimizin kaynakla ilgili tek başvuracağı adres olmayı planlıyoruz ki bizi bunu partnerlik, çözüm ortaklığı olarak adlandırıyoruz.

Satış kadar eğitim de önem verdiğiniz konuların başında geliyor. Bu kapsamda ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Bizim her zaman robot sistemleri satışında müşterilerimize anlattığımız en önemli kısımlardan birisi şu: Siz dünyanın en iyi robotunu da en iyi makinasını da alsanız, eğer ki robotlu sistemi kullanacak personeliniz yoksa bu hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Bundan dolayı eğitim, aldığınız sisteme hakim olmanız çok önemli. Eğer hakim olabilirseniz, sistemi çok daha verimli kullanabilirsiniz. Bunun da yolu eğitimden geçiyor. Eğitim, bizim Cloos olarak yüzyıldır çok önem verdiğimiz bir konu. Almanya’da sırf bunun için çok özel bir eğitim merkezimiz var. Dünyanın her yerinden eğitim talepleri alınıyor ve belli programlar çerçevesinde davetler yapılarak eğitimler veriliyor. Eğitimin konusuna göre 1, 3 ya da 5 gün olarak değerlendiriliyor. Örneğin önümüzdeki ay Türkiye’de savunma sanayinde faaliyet gösteren bir müşterimizden 3 kişi, 5 günlük eğitime gidecek. Bu çalışmaları sürekli yapıyoruz. Ancak Türkiye’den herkes yurt dışına gidemeyebiliyor ve burada dil problemi olduğu için biz bunu Türkiye’de nasıl çözebiliriz diye konuştuk ve iki aksiyon planı çıkardık. İlk aksiyon planımız, müşterilerimizi yerinde ziyaret ederek bunu sağlamak. Ancak bunun çok verimli olacağını düşünmedik. Çünkü gürültü, ortam şartları konsantrasyondan dolayı bu çok sağlıklı olmuyordu. Ancak müşterinin sistemi de kullanması gerekiyordu. Bizde artık bir eğitim merkezini, eğitim salonunu Gebze’deki ofisimizde kurmak ve müşterilerimizi oraya davet etmek üzere harekete geçtik. Sessiz, elverişli bir ortamda kullanıcıların hemen hemen bütün robot sistemlerini görebileceği, kontrol edebileceği ve eğitimlerini alabileceği noktaya getirmek üzere çalışıyoruz. Önümüzdeki yıl açılışını yapmayı planlıyoruz. Bunun en büyüğünü Almanya’da tekrar revizyon yaparak gerçekleştirdik. Burayı 100. yıl lansmanında müşterilerimiz gördü, çokta beğendiler. Hemen hemen her prosesin olduğu robot sistemleri eğitimi vardı orada belki Türkiye’de sistemimiz bu kadar detaylı olamayacaktır ancak en azından aşama olarak müşterilerimizin ilk taleplerini karşılayacak. Eğitimin bir diğer önemli noktası da biz robot sistemleri kurduğumuzda eğitimci arkadaşlarımız o an ki operatöre gider eğitim verir ama Türkiye’de maalesef firma bağımlılığı çok düşük, Avrupa’daki firmalar gibi değil. Bundan dolayı firmadaki çalışanlar çevrim süresi çok kısa olduğu için birkaç yıl sonra ayrılıp başka bölüme geçebiliyor ya da işten ayrılabiliyor. Hal böyle olunca robotun çalışması için yeni ekibin gelmesi gerekiyor. Yeni ekibinde eğitim alması gerekiyor. Bu eğitimin de sağlıklı verilebilmesi firmalar tarafından yapılabilmekte biz bunun bilincindeyiz. Çünkü sistemimiz doğru çalışmalı ki müşterimiz memnun olsun ve bu memnuniyetini bize yansıtsın. Dolayısıyla eğitim ticari bir kaygı değil, bizim için müşterimizin olmazsa olmazı.

Satış sonrası servis hizmetinizi güçlendirme çalışmalarınız devam ediyor sanıyorum. Ne aşamadasınız, nasıl gidiyor çalışmalarınız?

Eğitim sonrası veya satış sonrası hizmetlerde özellikle de son yıllarda satışlarımız çok arttı. Bundan dolayı satış sonrası ekibimizin de artması gerekiyordu ama burada tabii yetkin ve etkin eleman ihtiyaçları doğuyor. Bizde bu süreci ekibimizi genişleterek, eksik noktalarda eğitimler aldırarak, tecrübelendirerek sağlamaya çalışıyoruz. Ekibimiz büyüdü daha da büyüyecek. Bugün birçok firmaya göre büyüyen bir firmayız. Satış sonrası hizmetler bizim için çok önemli. Müşterimiz bizden ürün alırken o ürünün minimum duruşunu görmek istiyor. Makina elbette arıza verecektir ancak oraya giden ekibimiz bunu çözüp gelmesi gerekiyor. Biz burada kendimizi nasıl geliştirebiliriz? Servis etkinliğimizi nasıl daha da artırabiliriz? Bunların üzerinde duruyoruz, çalışmalarımızı artırıyoruz. Mart ayında WIN Fuarı’nda 100. yılımız vesilesiyle Almanya’ya gelemeyen partnerlerimiz, paydaşlarımız için bir kokteyl düzenlemiştik. O kokteylde müşterilerimizin büyük bir bölümü servis süresinin daha da kısaltılmasını istedi. Çok fazla sistem sattık, ekibimizi de dolayısıyla bu paralelde büyütmemiz gerekiyor. Bu doğrultuda adımlarımızı attık. Şu an bu süreci iyi yönetmeye çalışıyoruz. Yılsonu gelmeden bu konuda istediğimiz noktaya geleceğiz.

Gelecek dönemde hedeflediğiniz, odaklanmak istediğiniz farklı sektörler olacak mı?

Ağır kaynak, raylı sistemler, özel prosesler, çelik konstrüksiyon gibi sektörler, firmalar robot alacaksa aklına gelen ilk kuruluşuz. Çünkü çok büyük çözümler, iyi referanslar var. Bizim şu an hedef sektörlerimizden biri yeni lansmanını yaptığımız robotlarla özellikle yatırımdan korkan daha basit ya da mekanik otomasyon tercih eden o pastaya yönelmek. Şu an en büyük hedeflerimizden, stratejilerimizden biri o. Özellikle ülkemizin şu an ki ekonomik durumunu baz alarak söylüyorum. Oradaki müşterilerimize çözüm sunmak istiyoruz. Oradaki müşterilerimize uzağız. Şu ana kadar müşterilerimiz hani Cloos çok ağır sistemler, büyük sistemler, pahalı sistemler diye biliyorlardı. Ancak bu algıyı değiştirmek istiyoruz ve bu tür üretim, imalat yapan müşterilerimiz için de artık çözümlerimiz var. Bir diğeri daha öncesinde sadece biliyorsunuz kaynak kısmında uzmanlaşmıştık. Ancak öncesi ve sonrasında müşteri taleplerine çok cevap vermek istemiyorduk, vermiyorduk. Ancak bu yeni aldığımız MPA firmasıyla bu konuda çözümlerimizi, sorumluluklarımızı artırıyor olacağız.