4D Endüstriyel Çözümler Genel Müdürü Denizcan Ünlü, beyaz eşya sektöründe hayata geçirdikleri ve iki adet kolaboratif robotla bulaşık makinalarının su taslarının vidalanmasını sağlayan projeleriyle, üretim kayıplarını minimize ettiklerini belirtti.

Türkiye’nin önde gelen beyaz eşya firmalarından birine kolaboratif robotlu sistemler kurdunuz. Ne gibi kazanımlar sağladınız, sonuçlarından bahsedebilir misiniz?

Bulaşık makinası fabrikasına kurduğumuz uygulamamızdan bahsedeyim. Projemizin bir benzeri aslında firmanın Almanya fabrikasında devreye alınmıştı ve Almanya’daki yetkililer bu işin Türkiye’de bir firma tarafından yapılabilmesi konusunda tereddütleri vardı. Teknik kapasitemiz öne çıktı, robot üreticisi firmanın da referansı ile işi aldık. Hat üzerinde otomatik olarak akan bulaşık makinalarının su taslarının vidalanmasını sağlayan, iki ayrı hatta çalışan iki adet kolaboratif robot kurduk. Cobotlar, bir mobil araba üzerinde çalışıyorlar ve gerektiğinde hattan çıkartılabiliyor, yerleri değiştirilebiliyor. Herhangi bir arıza durumunda çıkartıp yerine operatör çalışabiliyor, esnek bir sistem oldu. Projenin teknik zorluğu, vidalanacak olan deliklerin kaçık gelebilmesi ve deliklerin kontrolü içinde sistemde herhangi bir kontrol kamera vb. durumun olmamasıydı. Robotun hassas tork kontrolü sayesinde kaçık gelen delikler algoritmasını, geliştirdiğimiz bir arama fonksiyonuyla bulduk ve herhangi bir arıza vermeden de vidalama işlemini gerçekleştirmiş olduk. Böylelikle üretim kayıplarını da minimize edecek şekilde bir proje hayata geçirdik.

Projede operatörle, cobotun nasıl bir iş birliği var?

Aslında direkt olarak operatörün yerine çalışan bir sistem oldu, ancak bazen hattın içine girip kontroller yapılması gerekiyordu. Yüksek hızda çalışan bir vidalama sistemi kurduk ve bir güvenlik ekipmanıyla, operatör içeri girdiğinde sistem onu algıladı ve daha düşük hızla çalışmaya devam etti. Neticede operatörle beraber çalışabilen bir vidalama sistemi kurmuş olduk. 

Cobotların Türkiye’de sektöre girdiğini, bu konudaki farkındalığın daha da arttığını görüyoruz. Geliyorlar diyebilir miyiz?

Evet, aynen öyle geliyorlar. Beyaz eşya firmasında yaptığımız projelerden sonra kolaboratif robotlar üzerinde yetkinliğimiz oldukça arttı ve sonrasında birçok cobot ve cobotlu sistemler devreye aldık. Türkiye’de sanayide mevcut robot kullanımı konusuna gelirsek, ne yazık ki konu sadece cobotun kolaboratifliği üzerinden ilerliyor. Kolaboratif robotlar insanla beraber çalışan robotlar ama sistemin geneli göz ardı ediliyor. Örneğin, gazaltı kaynak uygulaması kolaboratif çalışma için uygun bir proses değil. Işık bariyeri, alan tarayıcı gibi güvenlik ekipmanları kullanmadan bu tür bir proses tasarlandığında eğer cobot kullanıyorsanız bile operatör sağlığı tehlikeye atılıyor. Çünkü proses kolaboratif yapıya uygun değil. Bu tür sistemler kullanıldığında, öncelikle doğru cobotu seçmek çok önemli ardından da sistemi doğru tasarlamak gerekiyor. Sistem tasarlandıktan sonra da sertifikalı bir kuruluş tarafından özellikle test yapılarak sistemin gerçekten kolaboratif olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bir gereklilik aslında ama ülkemizde ne yazık ki böyle uygulamalara pek rastlamıyoruz.