Cam işleme, transfer teknolojileri ve depo otomasyonu faaliyetlerini tek çatı altında konsolide etme planını hayata geçirmek amacıyla OLBRICHT markasını grubuna katan Altınay, bu sayede otomotiv sektörü faaliyetlerine tamamen odaklanmayı hedefliyor. OLBRICHT markasının öne çıkan özelliklerini, bu anlaşma ile hedefledikleri noktayı konuşmak amacıyla Altınay ekibi ile bir araya geldik. 

Bugüne kadar cam ve transfer teknolojilerinde birçok başarılı projeye imza atmış ALTINAY Teknoloji Grubu neden 50 yıllık Alman teknoloji markası, OLBRICHT’i bünyesine kattı?

Serhat Oran: Bunun birkaç sebebi var. Öncelikle sektörel bir durum değerlendirmesi yaparsak Almanya makine ve ekipman konusunda dünyada bu konuda en büyük ihracatı gerçekleştiren ülke olmasının yanısıra en önemli pazarlardan da birisi. Dolayısıyla bir Alman markasıyla hedeflediğimiz pazarlara daha hızlı erişebilme stratejisini oluşturmuştuk. OLBRICHT özellikle cam konusunda global olarak marka değeri çok yüksek bir firma ve satınalma gerçekleşmeden önce yaptırılmış müşteri anketlerindeki memnuniyeti de yüksekti. Faaliyet alanları olarak da birbirini tamamlayan alanlarda olduğu için ALTINAY Teknoloji Grubu için önemli bir fırsat olarak gördüğümüz bu genişlemeyi gerçekleştirdik.

OLBRICHT’in tarihçesinden bahsedebilir misiniz?

Serhat Oran: Faaliyetlerinde cam sektörünü merkezine alan OLBRICHT ile ALTINAY Grubunun cam ve transfer alanlarındaki ortak tarihçesini sunmak daha doğru olacaktır;
1969    Mühendis Eduard Olbricht, Düsseldorf yakınlarında OLBRICHT Glastechnik-Hüttentechnik GmbH’yı kuruyor
1974    İlk otomatik cam paletleyicisi üretiliyor
1987    İlk cam laminasyon hattı kuruluyor
1988    İlk CNC kesme masası üretiliyor
1990    ALTINAY’ın Ar-Ge faaliyetleri İstanbul’da başlıyor
1991    Tam otomatik oto-cam laminasyon hattı kuruluyor
1994    Türkiye’nin ilk ve tek yerli ve milli sanayi robotu üretiliyor
2006    İlk insansız depo sistemi tasarlanıyor ve üretiliyor
2010    (ALTINAY) Float cam hattını tasarlayıp kuruyor
2011    İlk tam otomatik cam eşleme hattı (cam-PVB-cam)
2017    OLBRICHT, ALTINAY Teknoloji Grubuna dahil ediliyor

Ekibinizden bahsedebilir misiniz? Bu süreç içerisinde ekibinizin rolü ve operasyona katkısı ne oldu?    

Serhat Oran: OLBRICHT’in Grubumuza katılmasıyla tüm cam işleme, transfer teknolojileri ve depo otomasyonu faaliyetlerini tek çatı altında konsolide etme planımızı hızla uygulamaya koyabildik. Böylece ALTINAY Robot Teknolojileri AŞ’nin, Grup için hayati önem taşıyan, otomotiv sektörü faaliyetlerine tamamen odaklanmasının yolu açılmış oldu. İtibarı yüksek, tanınmış bir Alman markasıyla dünya’ya açılma hedefimize daha kolay ulaşabileceğimize inanıyoruz. Nitekim geçtiğimiz aylarda Çin’in en büyük cam üreticisi Fuyao’dan ilk kez tam otomatik otocam ön-laminasyon hattı siparişi aldık. Ancak hedeflerimizden biri de bu teknolojiyi Türk sanayicilerine makul bir fiyatla sunabilmektir. Bu iki hedefe ulaşmak için çok kuvvetli bir ekibe ihtiyaç olduğu aşikardır. ALTINAY Grubunda yetişmiş yetenekli, yetkin ve tecrübeli çalışma arkadaşlarından bir Genel Müdür Yardımcıları ekibi, başka bir deyimle “A Takımı”mızı oluşturduk. Global Satış ve Pazarlamadan sorumlu Sn. Batu Toktaş, Tasarım, Üretim ve Ür-Ge sorumluluğunu üstlenen Sn. Dr. A. Emre Çetin, Proje Yönetimini Sn. Can Gürcan’a emanet ettik ve ALTINAY Grubunun en tecrübeli çalışanlarından ve Robot-Elektrik-Kontrol faaliyetlerini üstlenen Sn. Ağan Şimşek OLBRICHT’in omurgasını oluşturmaktadırlar.

OLBRICHT bir Alman markası olarak mı kalacak, yoksa ALTINAY’ın dünyaya açılan Avrupa üssü olarak faaliyet mi gösterecek?

Batu Toktaş (Satış ve Pazarlama): OLBRICHT bir Alman markası olarak kalacak. Bununla birlikte Türkiye’de yeni bir tesiste kendi proje ekibi ve imalat altyapısı oluşturuldu. Grup olarak Cam İşleme ve  “Esnek Fabrika Otomasyonu” olarak tanımlayabileceğimiz transfer teknolojileri ve Intralojistik faaliyet alanlarını OLBRICHT çatısı altında birleştirme kararını verdik. ALTINAY Robot Teknolojileri AŞ ise Otomotiv konusunda faaliyetlerini arttıracak. Buradaki amacımız sektörel odaklanmayı daha iyi sağlayabilmek ve uzmanlığı yoğunlaştırarak global olarak önemli oyuncular olabilmektir.

OLBRICHT’in Türkiye Ekonomisine nasıl katkılar sağlayacağından biraz bahsedebilir misiniz?

Batu Toktaş (Satış ve Pazarlama): OLBRICHT’in halihazırda Almanya’da bir mühendislik ekibi, montaj alanı ve devreye alma ekibi mevcut bulunmakta. Marka’nın ALTINAY Teknoloji Grubuna geçmesinden sonra esas büyüme ve yatırım Türkiye’de yapılacak. İmalat ve montaj altyapısı ile Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarımızı İstanbul’da yürütmek için gerekli alt yapıyı oluşturmaktayız. Aynı marka ile hem Almanya’dan hem Türkiye’den ihracaatlar yapacağız ve farklı coğrafyalara hizmet vereceğiz. Ayrıca Türkiye’deki ekip tarafından yönetilen transfer ve depo otomasyonu sistemlerini OLBRICHT markası ve Almanya’daki altyapısıyla, yani yerel servis ve teknik destek imkânı ile Avrupa pazarına sunabileceğiz.

Cam ve Transfer Teknolojileri dediğinizde neyi anlamalıyız?

Can Gürcan (Proje Yönetimi): OLBRICHT’in Grup bünyesine katılmasıyla artık her türlü düz cam ve otocam üretim, işleme, transfer ve depolama faaliyetlerinde çözüm sunabiliyoruz. Transfer teknolojileri ve depo otomasyonu denildiğinde ise malzeme iletimi ve otomatik depolama sistemleri çözümlerini içeren konveyörler, farklı nitelikte robotlu üretim sistemleri, robotik taşıma/tezgah yükleme/paletleme sistemleri, montaj sistemleri, AS/RS Crane (insansız depo) sistemleri ve AGV (insansız araçlar) ile intralogistik sistemleri konusunda anahtar teslim projeleri kastediyoruz. 

Uluslararası ve yerli büyük üreticilere baktığımızda arkasında sizi görüyoruz bunun en büyük nedeni nedir ayrıca yerel bir hizmet avantajını OLBRICHT ile yaratmayı mı düşünüyor musunuz?

Dr. A. Emre Çetin (Tasarım ve Ar-Ge): ALTINAY’ın bugünkü güçlü marka konumuna gelmesinin arkasındaki sebep kurulduğu günden bugüne gerçekleştirdiği tüm projelerde hiçbir müşterisine memnuniyetsizlik yaşatmamış olmasıdır. Hiçbir müşterimizde çalışmayan ve memnuniyet yaratmayan bir projemiz olmamıştır. Böyle bir durum oluşmaması için yeri geldiğinde gerek insan kaynağı desteği gerek ekonomik olarak fedakarlık etmekten kaçınmayız bu sebeple ALTINAY güçlenen ve gelişen bir markadır. OLBRICHT’in de aynı felsefeye sahip olduğunu gördüğümüzde Gruba katma konusunda tereddüt etmedik. Yüksek teknolojiyi geliştiren, müşterilerine sunan ve bunun arkasında duran yapısını sürdüreceğiz ve bunu Türkiye içinde müşterilerimize yakın olmanın getirdiği avantajla pekiştireceğiz.

Anahtar teslim projelerinizde hep ilkleri gerçekleştiriyorsunuz en önemli olanın başarı öyküsü varmıdır? OLBRICHT’in 1969 yılından itibaren sürdürdüğü faaliyet alanlarına yeni hatlar ve yeni otomasyon teknolojileri getirmeyi düşünüyormusunuz?

Ağan Şimşek (Robotik ve Elektrik Kontrol): Yaratıcı ve dinamik bir ekibe sahibiz sürekli nasıl daha iyisini yapabiliriz diye çalışıyoruz ve rekabet edebilmekten öte bunu zevk alarak yapıyoruz. Başarı öykülerimiz fazlaca var tabiki. Cam konusunda OLBRICHT üzerinden bir örnek verirsek dünyada ilk robotlu lamine cam birleştirme sistemi geliştirmiştir , depo otomasyonunda ise Türkiye’nin en büyük havayolu firmasının AS/RS Depo çözümünü geliştirdiğimizi söyleyebiliriz.