CEM KARATAY - Dünyada ilk cobot satışını gerçekleştirmesinden bu yana 12 yıldan fazla zaman geçti ve Universal Robots dünyada yaklaşık 46 bin cobotun kurulum aşamasında bulundu.

Universal Robots Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, “IFR’nin öngörüsüne göre, 2022 yılında yaklaşık 235 bin cobot endüstride kurulacak ve işbaşına geçecek. Bu da yıllık bazda yüzde 70’lik bir büyüme anlamına geliyor” diyor.

Pandemi sürecinde sektörel bazda pozisyonunuz ne oldu? Universal Robots açısından süreç nasıl geçti?

Öncelikle ben ışık tutması açısından Universal Robots konuyu nasıl ele aldı ondan bahsetmek istiyorum. Bu zorlu süreçte özellikle cobot, robot gibi insanlarla beraber çalışan ekipmanlara ihtiyacın arttığı değerlendirilerek genel merkezimiz birtakım aksiyonlar aldı. Biz de süreci başarılı bir şekilde yönettiğimizi düşünüyoruz. Bununla birlikte bilhassa cobotların veya robotların hayatımızda daha çok yer alması gerektiği ve gerekliliği fark edilmiş oldu. Çünkü, çalışanlar için tehlikeli veya riskli olabilecek işlerde, ergonomik olmayan koşullarda insanla yan yana çalışabilmesinden dolayı cobotları önerdik. Hatta Türkiye’de özellikle bu alanda teknolojiyi yakından takip eden firmalar da hızla üretimlerine entegre etme noktasında bizimle iletişime geçtiler.

Bu dönemde dijitale ağırlık verdiniz. Pandemi ve sonrasında yeni normale uygun olarak faaliyetlerinizi nasıl gerçekleştirdiniz? 

Bu süreçte şirket olarak teknolojiyi takip eden ya da bu teknolojiden haberdar olmayan bölgedeki iş ortaklarımıza, endüstriyel olarak ve sosyal hayatın içindeki birçok firmaya bu farkındalığı yaratmak için çalışmalar yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Örneğin, yaz döneminden önce her hafta salı ve perşembe günleri saat 14:00’da uygulama ve sektör bazlı canlı webinarlar düzenledik. Düzenlediğimiz online seminerlerde katılımcıların daha da derinlere inmesi için sorular sormasını istedik. İnternet sitemizde çevrimiçi toplantılar düzenleyerek online görüşmeler yaptık. Dolayısıyla yeni normalin değişen koşullarına hızla adapte olduk. Pandemi öncesinde parterlerimiz ve distribütörlerimiz gelen talepler doğrultusunda cobotların tanıtımını yapıyordu, bilgiler veriyordu. Şimdi ise partnerlerimiz, internet üzerinden gelen taleplere tüm iş ortaklarımıza veya bizden bu işi öğrenmek isteyenlere online olarak robot sanki yanlarındaymış gibi hem cobotun kumandasını hem de cobotun kendisini gösterecek şekilde bir demo gerçekleştiriyor. Ücretsiz interaktif eğitim platformumuz UR Akademi’de 8 dilde sunulan cobot eğitimlerine Türkçe dil seçeneğini de tanımladık. Çevrimiçi kaynakların hayatımıza girdiği bu günlerde, Türkiye’den bu teknolojiyi öğrenmek ve kendini geliştirmek isteyen tüm kullanıcıların hayatını kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. 1 ay gibi kısa süre içinde tüm test ve denemeler sonrası Türkçe eğitim seçeneğimize herkes erişebilecek. 

Universal Robots olarak, haziran ayında “WeAreCOBOTS” etkinliğini düzenlediniz. Etkinliğin detaylarıyla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Evet, Universal Robots olarak globalde 16-18 Haziran 2020 tarihlerinde dünyanın en büyük sanal cobot fuarı “WeAreCOBOTS”u düzenledik. Üç gün boyunca online gerçekleştirilen ve katılımın ücretsiz olduğu sanal fuarda, 30’dan fazla stant ve otomasyon alanında dünyanın önde gelen uzman 50 konuşmacı yer aldı. Tüm sektörlerden yoğun ilgi gören sanal fuarda katılımcılar, sanal stantları gezerek, dünyanın en önemli cobot uzmanlarının gerçekleştirdiği konuşmaları takip etme imkanı buldu. Robotik otomasyonuna dair ipuçlarının da verildiği fuarda katılımcılar, kolaboratif otomasyonun sunduğu sayısız fayda hakkında da bilgi edinme şansı yakaladı. Fuarda ayrıca ilk uygulama stantlarında “Çapak Alma-Polisaj, Makina Besleme, Kalite Kontrol, Taşıma, Montaj, Yapıştırma-Dağıtma” uygulamalarına yönelik spesifik tanıtımlar yapıldı. İngilizce, Almanca, İtalyanca, Fransızca ve İspanyolca olmak üzere beş dilde yayınlanan etkinlikte katılımcılar, otomasyon uzmanlarıyla çevrimiçi birebir görüşerek, montaj, paketleme, makina besleme gibi birçok canlı uygulamaları izleme, 'Tak-Çalıştır ve Üretime Başla!' kitlerini ve UR+ ekosistemi bileşenlerini keşfetme olanağı buldu. Bunun haricinde yine pandemi koşullarına uygun olarak, 4 Haziran’da FlexLink ve Schmalz iş birliğiyle “Cobot ile Malzeme Taşıma Uygulamaları”nın yanı sıra diğer birçok cobot uygulamasına yönelik webinarlar gerçekleştirdik. Eğitim ve webinarlarımızı kaçıranlar web sitemizden izleyebilirler. 

Kolaboratif robot teknolojisinin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu kapsamda beklentileriniz nelerdir?

2000’li yılların başında kolaboratif robot teknolojisi, hayatımıza Universal Robots ile girmiş oldu. Her şey insan için ve bu konuştuğumuz makinalar ve ekipmanlar da bizlerin işlerimizi daha kaliteli, verimli ve katma değerli yapma noktasında bir artı sağlıyor. Cobot teknolojisiyle birlikte insanın sürecin içinde zekasıyla, yaratıcılığıyla ve daha katma değerli işlerde yer alarak, robotların daha riskli, tehlikeli işlerle hayatımıza gireceğini söylüyoruz. Bu noktada cobot teknolojisi buna izin veriyor. İnsanlarla yan yana çalışabilmesi, birçok farklı disiplindeki, meslekteki insanların herhangi bir mühendislik seviyesine sahip olmadan cobotları hızlı bir şekilde öğrenip, kendi alanlarındaki uzmanlıklarını da birleştirerek katma değer yaratacakları bir noktaya doğru gidiyoruz. Endüstride kalitenin artırılması veya sürekli üretim yapılması, verimliliğin elde edilmesi gibi birçok faktörü var. Bu noktada cobotlarda bu özellikleriyle hayatımıza girip insanlarla beraber yan yana çalışabiliyor. Hatta esnek konumlamasıyla, AGV’lerin üzerlerinde farklı noktalara götürüp bizlere yardımcı olan, bizlerle çalışan endüstriyel ve sosyal hayatın içindeki bir makina olarak karşımıza çıkacağını, hayatımızın içinde daha çok yer alacağını söyleyebiliriz. 2008’de dünyada ilk cobot satışı yapıldı ve kurulumu gerçekleştirildi. Universal Robots dünyada yaklaşık 46 bin cobotun kurulum aşamasında yer aldı. Cobot pazarına baktığımızda ise, 2018 yılında dünyada 31 bin adet kolaboratif robot kuruldu. 2015’te bu rakam 5 bindi. Universal Robots’un cobot alanında yüzde 50 ila60 arasında bir pazar payı bulunuyor ki bu da ciddi bir büyümeye tekabül ediyor. Uluslararası Robotik Federasyonu (IFR)’nun öngörüsüne göre, 2022 yılında yaklaşık 235 bin cobot endüstride işbaşına geçecek. Bu da yıllık bazda yüzde 70’lik bir büyüme anlamına geliyor. Dünyada 2015 yılında kolaboratif robot pazarı, toplam robot pazarının yüzde 2’siydi. 2018’de yüzde 4’e çıktı. IFR, 2025 yılına kadar cobot pazarının, toplam robot dünyasının yüzde 40’ına ulaşacağını değerlendiriyor. Bu da değişen dünyada cobotların endüstrinin yanı sıra tarım, sağlık ve hizmet gibi birçok sektörde hayatımıza girerek sektörlerde değişime rehberlik edeceğini gösteriyor. Bu noktada onların bir yardımcısı olarak, bu süreçlerin içine dahil olup hayatı kolaylaştıracağını değerlendiriyoruz. Bu da aslında “Toplum 5.0”.

Röportajın tamamını ST Robot Yatırımları dergisinin Ekim 2020 sayısında okuyabilirsiniz.