İmalat raporlarını üç düzeyde toplayabiliriz. İlk düzey geçmişi gösteren performans raporlarıdır. Üretim, kalite, envanter, satış, masraf, satın alma, arıza, bakım, müşteri şikayeti konularında “Ne oldu?” sorusuna yanıt veren raporlar buna örnektirler. Yönetim bu raporlara bakarak önceki periyodun başarı düzeyini görebilir, atölyede, depolarda, departmanlarda, müşteride neler olmuş anlayabilir. Bu düzey için ERP içindeki MIS modülleri yeterli olur. 

* * *

Firmada yaşanan olumsuz olayların tekrarını önlemek, olumluların sürdürülebilirliği sağlamak istenirse sistemi “Niçin oldu?” sorusuna yanıt verebilmek gerekir. Bunun için ERP (ve CRM) sistemi üzerinde veri küpleri oluşturacak ve veri küplerden kesitler alıp, küplerin her yüzeyine bakacak (slice and dice) ve atomik kayıtlara inmeyi sağlayacak (drill down) bir OLAP (online analytic processing) yazılımı eklemelidir. Ek olarak da neden sonuç ilişkilerini bulmayı ve doğrulamayı sağlayacak korelasyon ve regresyon analiz araçları bulunmalıdır.  

* * *

Üçüncü düzey raporlar “Neler olacak?” sorusunu yanıtlar. Bunun için ilk koşul farklı veriler toplamaktır. Bu işi radar, laser, mikroelektromekanik, Hall etkili sensörler üstlenir ve örneğin tezgah kaleminin operasyon sırasında ne kadar aşındığını, tezgah kafasının gün sonunda kaç nanometre sapma yapmış olduğunu ölçer. İkinci koşul “Veri Madenciliği” yazılımının varlığıdır. Bu yazılım imalat sürecinin tolerans sınırlarını aşma zamanını, arıza zamanını, anormal enerji tüketimin zamanını, işgören performansının düşüş yapma zamanını öngörür. Benzetme yerindeyse ilerde buzdağı var, rotanı değiştir der! 

Firmalar en fazla raporlama sistemleri kadar gelişkin olabilirler.