Reel Piyasalar programında Çetin Ünsalan’ın sorularını yanıtlayan Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Semra Sevinç, Yeni Plastik Ekonomisi Online Konferansı üzerine bilgiler verdi.

Plastiğin hem ekonomik değeri olduğunu hem de çevresel etki açısından son derece önemli bir malzeme olduğunu belirten Sevinç, üretim ve tüketim alışkanlıklarının bu şekilde devam etmesi halinde 2050 yılına gelindiğinde denizlerde büyük bir plastik atık kirliliğinin olacağını belirtti. Bu durumun devam etmesinin üretim ve tüketim ekonomisinin yeniden tanımlanmasını zorunlu hale getirdiğini de ekledi.

Sevinç, “Yeni Ekonomik Plastik adıyla gerçekleşen bu konferansın amacı; plastiğin ekonomik değerini korumanın yanı sıra çevresel etkilerini azaltmak ve yeni iş ve ekonomik modelleri ortaya çıkarmaktır.” dedi.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ GETİRİLECEK

Günümüzde gelinen noktada bu konunun çevresel etkilerinin araştırılması ve çözüm önerileri getirilmesini zorunlu hale getirdi diyen Sevinç, “Konferansın teması da “Her şeyi yeniden tasarlayabilseydiniz”  yani diyoruz ki; plastik çok önemli. Bu önem sadece çevresel etkiden dolayı değil ekonomik anlamda da değeri olan bir malzeme olduğu için önemli. Dolayısıyla plastiğin kullanımının tümüne baktığımız zaman, her şeyi tasarlasa idik neleri farklı yapardık konusunu konuşuyoruz.” ifadesini kullandı.

Sevinç, bu yıldan itibaren her yıl ilgili kişilerle bir araya geleceklerini belirterek, kamu, ambalaj üreticileri, plastiğe hammadde verenler, tüketiciler  ve tasarımcıların konferansta yer aldığını vurguladı.

KULLANILAN PLASTİĞİN %45’İ AMBALAJA GİDİYOR

Plastiksiz bir dünya olmaz ama şu rakamları da unutmamak gerekir diyen Sevinç, “2050'de denizlerde balıktan çok plastik olacak. Dünyada kullanılan plastiğin %45'i ambalaja gidiyor. İngiltere'de geri dönüşüm oranı %8, Amerika’da %5 oranında. Biz böyle bir dünyada yaşıyoruz.” dedi.

Sevinç, her sektörün kendine göre plastik konusunda çalışmalarının olduğu ancak bir araya gelmenin gücünün daha fazla olacağını işaret ederek geri dönüşüm yapmayan ülkelerin plastik atıkları ihraç ettiğini belirtti. İhraç edilen ülkelerin başında Çin geliyordu diyen Sevinç, 2018 yılında Çin’in plastik atık ithalatını durdurması nedeniyle Malezya, Vietnam, Türkiye gibi ülkelere yapılmaya başlandığını ve Türkiye’de bu oranın %173 kat oranında arttığını söyledi.

Türkiye’nin Avrupa’dan en fazla plastik atık ithal eden ülke konumunda olduğunu vurgulayan Sevinç, “İngiltere, İtalya, Belçika, Almanya ve Fransa bize atıklarını veriyor. Plastik atıkları niye alıyoruz, geri dönüştürmek için. Geri dönüştürme maliyeti düşük bir maliyet ama İngiltere %8 ile bunu yapabiliyor iken biz neden daha fazla oranda yapalım? Geri dönüşümün çevresel etkilerinin ne kadar farkındayız? gibi soruların sorulması gerekiyor.” dedi.

Türkiye’nin başlattığı ‘Sıfır Atık Projesi’nin farkındalık oluşması açısından son derece önemli olduğuna vurgu yapan Sevinç, “2019 Haziran ayında yasaklanan  plastik poşet uygulaması ile birlikte ilk 11 ayda 150 bin ton plastik kullanımı azaldı. Daha sonra denizlerde proje başlatıldı. 5 yıl boyunca sürecek ve 50 bin ton plastik toplama hedefi var. Bu projeler artırılabilir.” dedi.

Sevinç, bu projeler ile birlikte farkındalık kampanyalarının söylemden eyleme doğru geçtiğini belirterek sürdürülebilir bir çalışma olması için çeşitli faaliyetler yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.