Recep Akbayrak ve Gözde İpek’in hazırlayıp sundukları Şirketler Arası Pazarlama programının bu bölümünde, ülkelere göre pazarlama stratejilerindeki farklılıklar üzerinde konuşuldu. Akbayrak ve İpek sizlerden gelen soruları ST Endüstri Radyoda yanıtladı.
Endüstri firmaları sosyal sorumluluk kampanyalarında ne şekilde yer alabilir?
Endüstride sosyal sorumluluk projeleri çok karşılaştığımız bir durum değil, nadiren yapılıyor. Yapılırken de mutlaka bir strateji dahilinde ve sosyal sorumlulukta mevcut markanın kurumsal kimliği ile yüzleşecek bir alan olmalı. Örneğin; bir kimya firması ise ve çevreye hiçbir zarar vermeden üretim süreçlerini yönetebiliyor ise bunu çevreci bir proje ile desteklemesi şahane olur. En önemli nokta; mutlaka mevcut kurumsal kimlik çalışması ile örtüşüyor olmalı.
Gelişmiş ülkelerdeki pazarlama kültürü ve stratejilerinde bize göre ne gibi farklılıklar var? Pazarlama ülke kültürü ve alışkanlıkları ile ilgili mi?
Evet kesinlikle ilgili çünkü temelinde bu var. Yurtdışına ihraç hedefi olan firmaların ayrı ayrı ülkelerde ihracat için özel çalışmalar yapmalarını mutlaka öneriyoruz. Oranın kültürüne uygun pazarlama stratejileri geliştirmeleri önemli. Ancak bu soru çok güzel bir soru. Bu sebeple birkaç noktaya değinmek istiyorum. Türkiye'de ne yazık ki B2B pazarlama, şirketler arası pazarlama ayrıntıları ile bilinmiyor bu sebeple de ülke olarak bedel ödüyoruz. Ülkemizde çok değerli üretimler yapan firmalar var ve bizim üretememek gibi bir derdimiz yok. Sadece pazarlamaya olan bakış açımız yetersiz bu da bilmediğimizden kaynaklanıyor. Bir şekilde hepimiz bu işin içinde olduğumuz için birer fikrimiz var. Bu çok normal ancak o fikri her şeymiş gibi düşünmek ve ciddi bir savunucu olmakta çok farklı bir şey. Özellikle Avrupa ülkelerinde durum böyle değil.
Soruya gelecek olursak, Türkiye’de yıllık yaklaşık 3 milyar lira pazarlamaya para harcanıyor denir. Bu pazarlama içerisinde %1’i ancak B2B pazarlamaya ayrılıyor. Almanya için örnek vermek gerekirse, %56 B2C, %44 B2B. Böyle bir bütçe kullanıldığında dünya markaları çıkarma konusunda sıkıntı olmuyor.
İstanbul'da faaliyet gösteren bir firmayız. Arama reklamlarında tüm Türkiye olarak mı reklamlarımız kurgulamalıyız yoksa İstanbul olarak mı?
Endüstride siz ne yaparsanız yapın %50’si İstanbul, %50’si diğer Türkiye geneli müşteri potansiyeli mevcut. Genelde ortalama böyle oluyor. Dolayısıyla İstanbul çok önemli ve değerli. Pazarlama stratejiniz ne, direkt müşteri teması kontağı mı bekliyorsunuz? Saha ziyareti mi yapmak istiyorsunuz? Eğer hedefiniz en kısa zamanda daha çok ziyaret yapmaksa bunları ayırmanızda yarar var. Zaten müşteri dağılımınız Türkiye'nin her yerinde ise Anadolu'nun da başka bir dokusu var. Orada biraz daha markaya yakın durmak, onların karşısına sıklıkla çıkabilmek, aldığınız randevulardan da daha verimli sonuçlar alabilmenize destek sağlıyor. Ancak İstanbul’da siz pazarlama iletişimi olarak müşterinin karşısına çıkabilir olsanızda, bir şeyler anlatmak üzere yüz yüze görüşmek istediğinizde sizlere zaman ayırmak, randevu verme konusunda çok büyük şehirler çok yakın durmuyor.
