Etekteki Taşlar programına konuk olan BloombergHT, Kanal 24, CNBC-E Kanallarında Gazeteci, yorumcu, Analist Selçuk Geçer, yeni normalde eski ekonomi üzerine Endüstri Radyo’da değerlendirmede bulundu.

İTHAL ODAKLI EKONOMİ 

Türkiye ekonomisinde son 20 yıldır hatalar yapılmaya başlandığını ve özellikle 2015 yılından sonra ciddi kırılmaların meydana geldiğini söyleyen Geçer, ilk hatanın ise ‘Güçlü Türk lirası, güçlü Türkiye’ söyleminde olduğunu belirtti.

Geçer, “Bu söylem büyük bir tehlike çünkü bir ülkenin para birimi olması gerekenden çok değerli tutuyorsa ve uzun süre bu şekilde tutulmaya devam ediyorsa bu piyasanın yabancılar tarafından ele geçireceği anlamına gelir. İkincisi de ithal odaklı bir ekonomi haline dönüşeceği anlamını taşıyor. Türkiye son 20 yıl içerisinde ithal odaklı bir ekonomiye dönüştü. Dolayısıyla bu ithal odaklı ekonominin temelinde de Türkiye’de yapısal reformdaki bozukluklar var.” dedi.

Geçer, yeni tip koronavirüs salgını olmasaydı da Türkiye'nin ciddi bir ekonomik bunalıma doğru ilerlediğini söyledi.

BİRÇOK GELİŞMİŞ ÜLKEDEN DAHA FAZLA POTANSİYELE SAHİP

Türkiye müthiş bir potansiyele sahip diyen Geçer, “Bir kere inanılmaz tarım alanlarımız var. Bugün Hollanda ile kıyaslanamayacak kadar büyük, ekleyebilir alanlarımız var. Öbür taraftan her tarafımız denizlerle çevrili. Klasik bir söylem vardır; Türkiye çok büyük ülke, çok potansiyeli var ama değerlendiremiyor. Gerçekten bu böyle. Eğitimli bir genç nüfusa sahibiz. Tüm bunlar değerlendirildiği sürece Türkiye'nin kalkınmaması mümkün değil.” dedi.

Bu kadar büyük potansiyel varken nasıl bu durumlar yaşanıyor sorusu üzerine de değerlendirme yapan Geçer, şöyle devam etti:

“Bu bir zihniyet meselesi. Bunu siyaseten konuşmuyorum çünkü hepimizi yakından ilgilendiren bir konu bu. Türkiye, 1928-38 aralığında öyle işler yapmış ki mucizeler mucizeleri takip etmiş. Mustafa Kemal Atatürk'ün o dönemde geçtiği planlı karma ekonomiyi daha sonra Norveç kullanıyor ve onun sayesinde bugün düyanın en önemli ekonomilerinden bir tanesi haline geliyor. Bugün Türkiye’nin vermesi gereken karar şu; ‘Ben ne kadar mutlu bir ülke olacağım?’” açıklamasında bulundu.

Geçer, dünyanın birçok gelişmiş ülkesinden daha fazla potansiyele sahip olduğunu belirterek, vatandaşın değil devletin kemer sıkması gerektiğini sözlerine ekledi.