Dr. Yıldız Tuğba Kurtuluş Kara’nın hazırlayıp sunduğu Toplum 5.0 programının bu bölümünde DHL Tedarik Zinciri Kıdemli İş Geliştirme Müdürü Sanem Kefeli Tezveren konuk oldu. Tezveren, toplum 5.0’da lojistik ve tedarik zincirlerini değerlendirdi. 

Sürdürülebilir sanayi, tedarik zinciri ve sürdürülebilir lojistik kavramlarının birbirleri ile entegre kavramlar olduğunu ifade eden Tezveren, bilim ve sağlık alanındaki gelişmelerin insan hayatının uzamasına olanak sağladığını, diğer taraftan sanayi ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte hızla büyüyen ekonomilerin ortaya çıktığını belirtti.  Küreselleşmenin de insanın tüketim ihtiyaçlarının çeşitlenmesine neden olduğunu dile getiren Tezveren, almak zorunda olmadığımız birçok ürüne ihtiyaç duymaya başladığımızın da altını çizdi.

“GELİŞMELER SON ZAMANLARDA HIZLI YAŞANIYOR” 

Tezveren, “Yaşanan bu gelişmeler son dönemlerde o kadar hızlı oldu ki bazı yıkıcı etkileri de beraberinde getirdi. İnsan hayatı açısından baktığımızda; çevre kirliliği, artan gıda ihtiyacı, sosyal eşitsizlik gibi sorunlar belirdi. Akıllı toplumla beraber bu tip yıkıcı etkileri azaltmak için sürdürülebilir sanayi dediğimiz kavram ortaya çıktı.” dedi.  

Endüstri 4.0 üzerinden akıllı topluma bakışı değerlendiren Tezveren, “Her bireyin daha entelektüel, aktif, eğlenceli olmasını bekliyoruz Tabii bunu sağlarken de insanın zamanını alan, daha çok fiziki efor gerektiren süreçlerde teknolojinin nimetlerinden faydalanarak, işleri bilgisayarlara ve makinalara taşıyoruz. dedi. 

“TEDARİK ZİNCİRİ AKILLI TOPLUM İLE DEĞİŞTİ”

Akıllı toplum kavramının tedarik zinciri ve lojistik sektörüne de sirayet ettiğini vurgulayan Tezveren, tedarik zincirini ihtiyaç olan ürünlerin doğru zamanda doğru maliyetlerde ihtiyaç duyulan yerde olması olarak tanımlıyor. 

Tezveren, “Tedarik zinciri kavramı akıllı toplum ile birlikte tamamen insan merkezinin müşteri ihtiyaçları tarafından yönlendirildiği bir dünyaya girdi. Örneğin, e-ticaret alanında sipariş sonrası bir günde ürüne ulaşmak, alışveriş sürecinde güven duygusu, teslimatın nasıl bir kurye ile yapıldığı gibi konular önem kazandı. Müşterilerin artık bu yönde ihtiyaçları var. Şirketlerde bunu sağlamak için çalışmalar yapıyor.” dedi.

Tedarik zincirinin doğrusal bir girdi akışını temsil etmeyeceğini belirten Tezveren, özellikle mobil teknolojilerin ve sosyal medyanın yaygınlaşması ile birlikte müşterilerilerin ürüne sahip olma değil, ne şekilde sahip olduğunun önem kazandığını sözlerine ekledi.