Dr. Yıldız Tuğba Kurtuluş Kara’nın hazırlayıp sunduğu Toplum 5.0 programının bu bölümünde Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Talat Çiftçi konuk oldu. Çiftçi toplum 5.0 ve üniversite eğitiminin geleceği üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Dijital dönüşüm konusunu son günlerde daha iyi anladığımızı ifade eden Prof. Dr. Talat Çiftçi, ülke olarak şirketlerin dijital dönüşüm alanında iyi konumlarda olması için birçok strateji çalışmaları yapıldığının altını çizdi. 
Dijital dönüşümün ne ifade ettiğini şu sözlerle açıkladı Çiftçi, “Geçmişte bir alfabenin veya matbaanın ortaya çıkışı gibi toplumlarda önemli yenileklere temel teşkil eden teknoloji bizim için çok önemli. Özellikle eğitim alanında getirdiği yenilikler pek çok şeyi yapılabilir kıldı.” 

“DİJİTAL UÇURUM VAR”

Okullardaki laboratuvarlarda birçok deneyin uzaktan katılımla ve animasyonla yapıldığını belirten Çiftçi, ekonomik imkanlardan dolayı dijital uçurumun da var olduğunu sözlerine ekledi. 

Üniversiteleri bünyesinde %30 yabancı öğrenci bulunduğunu ifade eden Çifti, pandemi sürecinde birçok öğrencinin kendi ülkelerinden derslere ve sınavlara katılmak zorunda olduğunu belirtti. Ülkelerin internet bağlantılarının birbirinden farklı olması ve yavaş olmasından kaynaklanan nedenlerle öğrencilerin sınavlara girmekte zorlandığını belirtti. 

Çiftçi, “Bu dijital dünya, büyük bir fırsata dönüşmekle birlikte, internet bağlantısının zayıf olduğu yerlerde olumsuz sonuçlara neden olduğunu gördük. Bu da dijital uçurumun bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor” dedi. 

“İNSANIN FARKLILIĞINI ORTAYA KOYMAK ÖNEMLİ”

Toplum 5.0 ile birlikte bilgiye dayalı eğitimden yetkinlikleri geliştirmeye dayalı bir eğitime geçiş süreci başladı. Prof. Dr. Talat Çiftçi, robotlarla birlikte yaşayacağımız ve onlarla birlikte çalışacağımız yakın gelecekte ihtiyaç duyulan yetkinlikleri kazandırmak için üniversitelerde nasıl bir eğitim verilmesi gerektiğine de değindi. 

Konuyu geçmişteki dokuma makinaları üzerinden açıklayan Çiftçi, o dönemde de elle dokuma yapan birçok insanın ilk makinalar ortaya çıktığında büyük direnç oluşturduğunu ifade etti. 

Çiftçi,” Tarihte birçok ülkede insanlar makinaların işlerini yok edeceğini düşünüp makinaları kırmışlardı. Bu olaylar Fransa, İngiltere gibi birçok ülkede yaşandı. Ben de şimdi robotları bu duruma benzetiyorum. Aslında insanların yapmaktan sıkıldıkları işleri yok edip katma değeri yüksek işler yapmak için insanları teşvik ediyor.” dedi.

En azından kavramsal olarak insanı robotlardan farklılaştıran durumlara yönelinmesi gerektiğini belirten Çiftçi, insanların kendilerini sorgulamasının ve anlamasının daha iyi olacağını söyledi. Eğitiminde bu yaklaşım anlaşıldıktan sonra olumlu yönde değişeceğini sözlerine ekledi.