Bahar’la İş Dünyası programına konuk olan Tiyatro Oyuncusu ve Eğitmen Hazım Körmükçü tiyatroya başladığı yılları ve sonrasında yaşadıklarını ST Endüstri Radyoda anlattı.

Tiyatrocu bir aileden gelen Tiyatro oyuncusu ve eğitmen Hazım Körmükçü, Darülbedayi’nin önemli oyuncularından Hazım Körmükçünün torunu. Mimar Sinan Devlet Konservatuvarı mezunu olan Körmükçü eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda oyuncu olarak görev almaya başladı. 

“PROFESYONEL ANLAMDA İŞİN BAŞLAMA NOKTASIYDI”

1987 yılında mezun olmadan önce İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun yeni bir repertuara hazırlanmak üzere olduğunu söyleyen Körmükçü, o yılları şöyle anlatıyor; “ Turan Oflazoğlu, Genç Osman isimli oyuna hazırlanırken Genç Osman rolü için yetenekli bir genci arıyorlarmış. Birkaç gün sonra kuzenim Hikmet Körmükçü beni aradı, “Senin adını verdim, arayabilirler.” dedi. Sonra oyunun yönetmeni Erol Keskin aradı ve görüşmek istedi. Ben gittim o zamanlar öğrenciyim, uzun bir tirat vardı onu okudum ve oynadım. Keskin, “Ben sana haber vereceğim.” dedi. Bir hafta sonra, Genç Osman rolü benim oldu. Benim için profesyonel anlamda işin başlama noktasıydı.” dedi.

Tiyatronun kendisi için dede mesleği olduğunun altını çizen Körmükçü, oyun sonrasında güzel tepkiler aldığını dile getirirken sonrasında çocuk oyunları oynadığını da sözlerine ekledi.

Görsel sanatlarda ve birebir yaratıcılık isteyen mesleklerde samimiyetin çok önemli olduğuna vurgu yapan  Körmükçü, içindeki insani duyguları kaybetmeden samimiyetle yapılan her işin özellikle görsel sanatlarda ‘güzel’ olarak nitelendirildiğinin altını çizdi. Çocukları ikna etmenin ve inandırmanın zor olduğuna dikkat çeken Körmükçü, çocuk oyunlarından oynamak için ekstra bir samimiyet olması gerektiğinin altını çizdi.

“TEKNOLOJİ KULLANMANIN AMACI ÖNEMLİ”

Dünyanın kendi içinde yenilendiğini ve farklı noktalara gittiğini ifade eden Körmükçü, sanatın her alanında büyük aşkla yapılan işlerin gücü ve güzelliğini kaybetmediğini ve gelecekte daha da kıymetli olacağını belirtti.  Körmükçü,” Dijital çağda yaşadığımız şu dönemde her şeyin en hızlısına, pahalısına ulaşmak gibi bir sevdaya tutuluyoruz. Dünya bu anlamda insanları kendinden uzaklaştırmaya yönelik bir sistem üzerine kuruldu. Yaptığı reklamlarla, görsellerle sizi tüketmeye çalışıyor.” dedi.

Teknoloji çağında yaşadığımızı söyleyen Körmükçü, teknolojinin hangi amaçla insanlar tarafından kullanıldığının önemine dikkat çekti. Körmükçü, “Eskiden çocukluğumuzda bir yere gittiğimizde gittiğimiz yerin telefon numarasını verirdik ulaşılmak için  muhabbet ederdik. O anların keyfi, tadı şimdi artık ne yazık ki telefonlarda yazışmalara döndü. Teknolojinin gelişimi her şeye olduğu gibi sanata da etki ediyor. Dünya tüketim üzerine kurulu ancak bunları ne için kullandığımız çok önemli.” dedi.

Yetişen yeni neslin muhabbet etmenin tadını bilmediğini dile getiren Körmükçü, klasik eserlerin ölümsüzlüğü gibi, insan olduğumuz düşüncesinin duygusu kaybedilmeden teknoloji kullanılırsa daha faydalı işler olacağını sözlerine ekledi.