Reel Piyasalar programına konuşan Frandity CEO’su Fulya Sarıoğlu, dünyada değişen eğilimler üzerine Endüstri Radyo’da değerlendirmede bulundu.

SALGIN SÜRECİ REKABETE AÇIK HALE GETİRDİ

Sosyal, mobil, analitik ve claude tabanlı uygulamaların iç içe geçtiği teknolojiler çağındayız ve pazarlama otomasyonunda son yıllarda ciddi bir yükseliş var diyen Sarıoğlu, çoğu marka ya da sektörün henüz tam anlamıyla uygulamaya, pazarlama ve satış süreçlerini buna entegre etmeye adapte olamadıklarını kaydetti.

Sarıoğlu, “Özellikle son bir yıldır yaşadığımız salgın süreci aslında bu duruma ne kadar hazırlıksız olduğumuzu gösterdi. Pazarlama otomasyonuna geçmeye, bu teknolojileri kullanmaya bizi yönlendirdi. Son yıllarda Amerika’da ve Avrupa’da ciddi uygulamalar talep doğrultusunda geliştirilmişti. Teknolojilerin gelişmesi ile birlikte pazardaki talebi daha da büyüdü. Biz de ise salgın ile birlikte yatırım ihtiyacı doğurdu ve rekabete açık hale geldi.” dedi.

MÜŞTERİYE HIZLI YANIT VEREBİLMEK ÖNEMLİ 

Pazarlama dünyası katlanarak değişmeye devam ediyor diyen Sarıoğlu, “Bundan 5 yıl önce ne Facebook'un canlı akışı ne de Google Home piyasadaydı. Teknolojik katılımlar hızla artmaya devam ettikçe, bunu yakın gelecekte şirketlerin pazarlama süreçlerini ve bir bütün olarak işleri nasıl etkileyeceğini göz önünde bulundurması hayati önem taşıyor. Şu an tam da o noktadayız aslında. Geleceği düşünmek, biraz zaman ayırmak, pazarlama çalışmalarına odaklanmaya yardımcı olacaktır.” açıklamasında bulundu.

Yapay zeka teknolojileri ile birlikte marka ve firmaların müşteriye daha hızlı yanıt verme gibi eylemleri sürdürülebilir hale getirmeye başladığını belirten Sarıoğlu, yapay zekadan elde edilen veriler ile birlikte pazarlama stratejilerinin yeniden şekillenerek müşterinin istediği şekilde, istediği yerden ürünü ve hizmeti deneyimleme imkanını bulmasına yardımcı olacağını söyledi.

PAZARLAMA SÜREÇLERİ DAHA SİSTEMATİK HALE GELİYOR

Pazarlama otomasyonunun pazarlama süreçlerini daha sistematik hale getirdiğini söyleyen Sarıoğlu, “Aslında operasyonel yükü hafifletiyor diyebiliriz. Doğru stratejiler oluşturma imkanı sağlıyor, elde edilen veriler ışığında doğru hedef kitleye ulaşma imkanı veriyor. Örneğin; son zamanlarda reklamlarla karşılaşıyorsunuz. Oysa ki o reklam sizi ilgilendirmiyor. Bu açıdan bakıldığında markaların, pazarlamacıların bundan kaçınmasına yardımcı oluyor diyebilirim. Doğru hedefe doğru ürünü ulaştıramadığımız  zaman iletişim bir işe yaramıyor. Dolayısıyla markaların yapmış olduğu yatırımın bir geri dönüşü olmalı. Pazarlama otomasyonu tam nokta atışı yapılmasına yardımcı oluyor diyebiliriz.” dedi.