Endüstri Radyoda Etekteki Taşlar programına konuşan Siyami Ersek Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Prof. Dr. Ahmet Taha Alper, duygular ve kalp damar hastalıkları üzerine bilgiler verdi.

Çalışma hayatında sadece insanların hipertansiyon, diyabet gibi hastalıklarına tanık olmuyoruz onların yaşadığı hayatın içinde de bulunuyoruz diyen Alper, kişilerin yaşadığı ağır duygusal sarsıntıların kalbe ciddi yansımaları olduğunu belirtti.

KENDİNE AİT SİNİR SİSTEMİ VAR

Eski Yunan’dan bu yana vücudu kalp mi yoksa beyin mi yönetiyor tartışmalarının yapıldığını ve 20. yy’daki çalışmalar sonucunda vücudu bütünüyle beynin yönettiği kanısına varıldığını söyleyen Alper, kalbin kendine ait bir sinir sistemi olduğunu belirtti.

Alper, “Kalp, kendi kendini yönetebilen ve kendi uyarılarını çıkarabilen bir organ. Bu nedenle kendine ait bir sinir ağı bulunduruyor.” dedi.

KALP BEYNİ DE ETKİLİYOR

Kalbin bir diğer önemli unsurunu ise birçok farklı hormonu salgılaması olarak açıklıyor Alper, “Bu hormonlardan bir tanesi, oksitosin. Bilindiği gibi sevgi hormonudur. Bütün bu hormonal denge kalp ile beyin arasında sinyalizasyon yaşatıyor. Tabi ki beyin birçok şeyi kontrol ediyor ama kalp de bu kontrole dahil oluyor.” ifadesini kullandı.

Alper, kalbinizi etkileyen bir durumun beyninizi etkilememesi mümkün değil diyerek özellikle ritim bozukluğu yaşayan kişilerde bununla beraber kaygı bozukluğu geliştiği örneği ile durumu açıklıyor. Alper, “Aslında beyninize hiçbir şey yokken nabzın bir anda 150’ye çıktığını düşünün. Bu çarpıntı ile beraber bir anda beyin ve tüm vücut yapısı sizi ciddi bir anksiyete sokabiliyor.” dedi.

DUYGULAR ANİ KALP HASTALIKLARINA YOL AÇABİLİR

İnsanın vücut yapı gereği bir kan havuzunun içinde yaşadığını ve bunun damarlarla sağlandığını belirten Alper, damar yapısını bozan en önemli şeylerin de stres, depresyon ve kaygı durumları olduğunu vurguladı.
Alper, “Bu duygular en iç tabaka olan endoteli hedef alarak o damar ağını tahrip ediyor. Bunun sonucunda kalp krizi, beyin damar hastalığı gibi hastalıklar ortaya çıkabiliyor.” dedi.

Alper, duyguların ani bir şekilde bir kalp rahatsızlığına neden olabileceği gibi uzun süren stres ve depresyonun da kalp-damar hastalığı riskini artıracağını sözlerine ekledi.