Reel Piyasalar programında Çetin Ünsalan’ın sorularını yanıtlayan Pinoa Kurucusu Pınar Polat Güven, gerçekleştirdiği tarım girişimi üzerine Endüstri Radyo’da bilgiler verdi.

SAĞLIKLI GIDALAR DAHA ÇOK GÜNDEMDE

Sağlıklı gıdaların özellikle pandemi döneminde daha çok gündemde olmaya başladığını söyleyen Güven, daha önce beslenmenin insanlar için lezzet, sunum ve dışarda bir keyif aracı olarak görüldüğünü aynı zamanda tarımın kalitesi ile ilgili bilinç seviyesinin yeterli düzeyde olmadığını belirtti.

Güven, “Son 10 yılda birçok kanser türü ve hastalıkla tarımda kullanılan kimyasalların ilişkilendirildiği tespit edildi. Bu veriler aslında hep vardı ama özellikle pandemi ile birlikte daha görünür oldu. Sağlık bir anda hayatımızın önceliği oldu.” dedi.

“KİNOA İLE BAŞLADIK”

Pinoa, Türkiye’ye ithal edilen gıdalardan kendi tohumunu üreten ve organik üretime uygun olanları yerli üretim ile yaygınlaştıran bir marka diyen Güven, temel amaçlarının daha taze ve kontrollü bitkiler yetiştirebilmek olduğunu ve Şanlırfa’da girişimcilik yolculuklarına başladıklarını belirtti.

İlk olarak kendi arazilerinde kinoa ekerek yola çıkan marka, zaman içinde üretim sahasını ülke çapında genişleterek karabuğday bitkisini de ürün yelpazesine katarak çalışmalarına devam ediyor. 

Kinoa ile başlamalarının nedenini anlatan Güven, sözlerine şöyle devam etti: “Kinao, Mersin Limanı’ndan, genelde Peru ve Bolivya’dan bize ulaşana kadar 3 ay boyunca yolculuk yapıyor ve bu süreye dayanabilsin diye  de inanılmaz bir kimyasal kullanımı söz konusu. Bunu yapabilir miyiz diye düşünürken Urfa’daki aramizde denedik. Kinoada o topraklarla ilk kez buluştu. İlk başta zordu ancak bahar yağmurları ile birlikte çok güzel sonuçlar elde ettik.” dedi.

Tohum üzerinde çalışmalar yaparak Türkiye’de evrimleştiğini söyleyen Güven, “Kinoa tohumu Peru’dan çıkıp Türkiye’de evrimleşmiş oldu. Bir sonraki sene çok daha güzel sonuçlar elde ettik.” dedi.

DOĞRU TARIM UYGULAMALARI ANLATILMALI

İthal tohum yanı sıra atalık tohumlardan vazgeçememenin de büyük bir deneyim yaşattığını söyleyen Güven, “Eski tür mercimek ve pirinç türlerini de bu çalışmaların içerisine kattık. Bizde ciddi bir tohum kaydı var. Buna da sahip çıkmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Bilinçlenmenin bu anlamda önemli olduğuna dikkat çeken Güven, “Çiftçi ile aramızdaki iletişim çok önemli. Çiftçinin hayatını devam ettirdiği tek kaynak hayvancılık ve tarım, bu noktada hasat miktarındaki tonaj onun için en önemli kriter. Doğru uygulamaların nasıl olması gerektiğinin aktarılması çok önemli.” dedi.

Güven, bitki örtülerinin araştırılarak doğru tarım uygulamaları ile çiftçinin de bilinçlendirilmesi gerektiği ve ata tohumlarına sahip çıkılmasının önemli olduğunu belirtti.

Programı buradan dinleyebilirsiniz.