Etekteki Taşlar programında iş sağlığı ve güvenliği üzerine bilgiler paylaşan Makeltek Uluslararası Teknik Muayene Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Yeter, insan sağlığının her şeyden önemli olduğunu söyleyerek çalışma alanlarında bu konuya önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
İş sağlığı ve güvenliğinin 2013 yılından beri Türkiye’de aktif olarak, az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıflarda faaliyet gösterdiğini söyleyen Yeter, fabrikalar, iş yerleri, üretim merkezleri ve sanayi kuruluşları gibi alanların hizmet alma zorunluluğu olduğunu ve tehlike sınıflarına göre A, B ve C sınıfı uzmanların fabrikalara hizmet verdiğini belirtti.
Yeter, “Biz işin biraz daha periyodik kontrol tarafındayız. Periyodik kontrol de iş güvenliği uzmanı fabrikaya veya firmaya gittiğinde burada belli bir listesi var. Bu liste üzerinde tek tek yapılması gerekenleri kontrol ediyor. Bunlar periyodik kontrol, topraklama ölçümü ve ortam ölçümleri olarak adlandırılıyor.” dedi.
KONTROLLER SAĞLANIYOR, UYGUNLUK RAPORU VERİLİYOR
İş sağlığı ve güvenliği alanında bu ölçümleri yaptırmanın insanları tehlikeli maddelerden koruduğunu söyleyen Yeter, “Örneğin, basınçlı kaplar var. Bunlar patlama riski olan ekipmanlar. Basınçlı kapların tahribatlı muayenesini yaptığımızda orada hasar veya patlama riski var mı yok mu buna bakıyoruz. Yetkili mühendisler kontrol ettikten sonra uygunluk raporu veriyor.” ifadesini kullandı.
Aynı durumun vinçler için de geçerli olduğunu belirten Yeter, “Kaldıran bir vinç mekanizmamız var. Bu mekanizmadaki etkenler uygun mu, kullanılan ekipmanlar standartlara uyuyor mu gibi kontrollerin yapılması sağlanıyor.” dedi.
Türkiye’deki yangınların büyük bir kısmının elektrikten kaynaklandığını söyleyen Yeter, topraklama ölçümleri ile elektrik tesisatını, kaçak akımı gibi alanları kontrol ettiklerini de vurguladı.
BU KÜLTÜR TAM OLARAK YETLEŞMEDİ
İş sağlığı ve güvenliği kültürünün Türkiye’de tam olarak oturmadığını dile getiren Yeter, rekabet ortamının firmalar arasında fazla olduğunu ancak iş sağlığı güvenliğinin rekabetle sürdürülebilir bir iş olmadığını belirterek kişinin can güvenliğinin paradan daha kıymetli olduğunu vurguladı.
Yeter, “İnsanların sağlığı söz konusu olduğu için bu işe ekstra gayret göstermek gerekiyor. İş sağlığı ve güvenliği kültürünü hem çalışanlara hem de işyeri sahiplerine kazandırabilmek çok önemli. Ticari bir kuruluş olabilir ama her şeyden önce insan sağlığı geliyor.” dedi.
