İNGİLTERE FARKLI PAZARLARA ÖNCELİK VERDİ

Endüstri Radyo’da Satış 4.0 Dünyası programına konuk olan London Bridge Project CEO’su, Girişimci ve Yatırımcı Kemal Sidar İngiltere’de ticaret ve satış fırsatları üzerine değerlendirmede bulundu.

İngiltere’nin iş kültüründen önce sosyal hayat kültürünü öğrenmek gerekiyor diyen Sidar, hem iş hayatında hem de sosyal hayatta ciddi bir nezaketin olduğunu söyledi.

Sİdar, “Bu nezaketin getirdiği bir gizlilik var. Yani aslında sizden hoşlandı mı, iş yapmak istiyor mu istemiyor mu bunları anlamak zor. Sosyalleşme sınırlı. İş konusunda son derece profesyonel davranıyorlar.” dedi.

REKABET FAZLA

İş konusunda verilen sözlerin mutlaka tutulduğunu ve işlerine sadık olduklarını dile getiren Sidar, ödemeler konusunda da herhangi bir sorun çıkmadığını ve çoğu zaman peşin ödeme yapıldığını belirterek sadece sabırlı davranmak gerektiğini vurguladı.

Sidar, “En iyi ürün bizde, en iyisini biz yapıyoruz düşüncesinin bir kenara bırakılması gerekiyor çünkü İngiltere ile iş yapmaya başladığınız zaman bütün dünya ile rekabet ediyorsunuz. İngiltere’nin %50’si yabancı. Pahalı ve para kazanmanın zor bir şehir ama paranın da çok olduğu bir şehir. Burada önemli olan müşterinin kültür yapısı, sosyal ilişkileri ve ürünlerde ne istediği.” dedi.

FARKLI PAZARLARA ÖNCELİK VERİLDİ

İngiltere’nin brexit kararı üzerine de Endüstri Radyo’da değerlendirme yapan Sidar, “Bu karar ile birlikte İngiltere’nin farklı pazarlara öncelik verdiğini söyleyebiliriz. Türkiye’nin ihracat fazlası verdiği ikinci ülke İngiltere ve aramız sıkıntılı değil. O yüzden baktığımız zaman serbest ticaret anlaşması da oldukça hızlı bir şekilde imzalandı.” ifadesini kullandı.

Sidar, “İnsan gücüne dayalı sektörler ve hizmetler İngiltere’de Doğu bloğu kontrolünde olmaya başladı. Biz İngiltere pazarını çok geç fark ettik.Oysa bize yakın bir pazar, 3 saatlik bir uçuş ve İngilizce konuşulan bir pazar. İngiltere'den bütün dünyaya da erişebileceğiniz bir pazardı ancak bizler zamanı iyi değerlendiremedik ama Bulgaristan, Polonya, Romanya gibi Doğu Avrupa ülkeleri bunu iyi değerlendirdi ve güçlü şirketler kurdular.” dedi.