Hürmak Plastik Otomotiv Makina İmalat YK Başkan Vekili Burç Angan, Eve İş Götürme programına konuk oldu. Programda Can Karadut’un sorularını yanıtlayan Angan, güncel yatırım teşvik sistemleri üzerine Endüstri Radyo’da bilgiler verdi.

Covid-19 salgını özelinde sektörü değerlendirerek söze başlayan Argan, geçen yıl pandeminin başlaması ile birlikte yaşanan sert düşüşten sonra sektörde hızlı bir toparlanmanın görüldüğünü belirtti.

Argan, “Aslında yoğun bir yıl geçirdik. Haziran ayından itibaren tam kapasite çalışmaktayız. Sektörün genelinde olumlu bir ivme var. Yatırımların arttığını görüyoruz. Tabi yazın sağlanan çeşitli finansman destekleri ve olumlu yönde çıkan teşvikler buna katkı sağladı.” dedi.

Plastik sektörü özelinde ciddi yatırımların meydana geldiğini vurgulayan Angan, yatırımların yerli üreticiye fayda sağladığı kadar daha fazlasını ithalatçıya sağladığını ifade etti.

“YERLİ ÜRETİCİ BU PAZAR İÇERİSİNDE HAPSOLMUŞ DURUMDA”

Türkiye’nin sektörde plastik işleme kapasitesi bakımından dünyada 7. sırada büyük bir pazara sahip olduğunu söyleyen Angan, ancak plastik işleme makinesi üreticilerinin iç pazarın ihtiyaçlarını karşılamadığını belirtti.

Angan, “Pazarın ihtiyaçlarını karşılayamıyor tamam, o halde bu arkadaşların sürekli makine üretip ihtiyacı karşılaması lazım. İlginç bir durum var; büyük çoğunluğu da yüzde 60-70’lere varan ihracat yapıyor. Enteresan bir durum söz konusu. 1996 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması sonrasında, 90'ların sonunda 2000'lerin başında çok sert bir şekilde girmeye başlayan menşeiler neticesinde pek çok imalatçı küçülmeye, yok olmaya gitti. Ayakta kalmaya çaba gösteren imalatçılar da ihracata yöneldi çünkü farklı pazarların farklı dinamikleri var. Şu anda bizim içerisinde bulunduğumuz Türkiye pazarı, şu iki grubun arasına sıkışmış durumda; bir grup diyor ki, ben en ucuz makineyi almak isterim. Çok teknoloji ile ilgim yok, verimlilik bilgim yok. Bana da ucuz olsun işimi görsün. Diğer bir grup ise, ben teknoloji aşığıyım. Markalara bayılıyorum, en iyisi hangisi ise onu almak isterim der. Bu en iyisi dediğimiz tabi ki Avrupa'dan gelen makinalar.  Malum kendi hazır finansmanları ile geldikleri için yerli üreticinin zaman zaman üç katı da pahalı olsa alıcı bulabiliyorlar. Uzakdoğu makinalar zaten bu maliyet fiyatlarımıza neredeyse, Türkiye'de satıldığı için, alıcı bulabiliyor. Yerli üretici bu pazar içerisinde, bu aralığa gerçek anlamda hapsolmuş durumda. “ dedi.

Çözüm için iki seçenek olduğunu söyleyen Angan, bunları ihracat yaparak orta segmentte pazar bulmak ya da yok olup gitmek olarak açıklıyor. 

“HIZLA HAREKETE GEÇMELİYİZ”

Son dönemde hükümet ve bürokrasi tarafında iyi niyetli bir desteğin olduğunu söyleyen Argan, makine sektörünün kıymetinin anlaşılma yolunda olduğunu ve olumlu adımlar atıldığını belirtti.

Angan, “2009-2023 yıllarını kapsayan Kalkınma Planı kapsamında kamu alımlarında yerli makine alımını destekleme kararı aldık denildi. Yine ekonomi reformlarında teşvik sisteminin bu yönde reforme edileceği söylendi. Bunlar gerçekten olumlu gelişmeler. Ancak bizim hızla hareket etmemiz lazım.” dedi.

Mevcut durumda içinde bulunduğumuz sistem hızla hareket etmeyi gerektiren bir sistem diyen Angan,  “Yakın zamanda, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürümüz Sayın Dr. Mehmet Yurdal bir gazeteye demeç verdi. Ve dedi ki; 2021 Şubat ayında 938 milyon dolarlık ithal makine teşvik kapsamında gelecek. Bu 1 aylık istatistik ve yıllık bizim yatırım teşvik belgesi kapsamında aldığımız ithal makina 15 milyar dolar seviyesinde. Yani bugün hepimiz dolar kurlarını, faizleri konuşuyoruz. Bizim kaybettiğimiz o 1 ay, bize maliyeti 1 milyar dolar. İnanın bugün hiçbirimizin bunu telafi edecek, buna göz yumacak bir lüksümüz yok.” dedi.

Angan,  tüm bu konularda hızla harekete geçmek gerektiğini vurguladı.

Programın tamamını buradan dinleyebilirsiniz.