ST Endüstri Radyoda Turizm Gündemi programının bu bölümünde GeziciYak.com Yönetici Ortağı Sevinç Akdoğan konuk oldu. Akdoğan, Çiğdem Aydoğdu’nun turizm gündemine dair sorularını yanıtladı.

Pandemi süreci sizler için nasıl geçiyor?

Turizm sektörü çok yoğun bir sektör hem ofis içi hem ofis dışında aktif olarak fazla çalışıyorsunuz. Ben 1999'dan beri aktif bir şekilde çalışıyorum. Pandemi dönemi olayı itibariyle üzücü ancak bizler için şöyle bir soluklanma dönemi oldu diyebilirim. Ben ilk kez hayatımda bu kadar sakin bir süreç yaşadım işim anlamında. Bunun dışında ileriye dönük neler yapabiliriz, farklı ne alternatifler sunabiliriz diye düşündük. Ayrıca yeni rotaları keşfetme şansımız oldu daha çok vakit ayırdık bu duruma diyebilirim.

Turlarınız devam ediyor mu? Nasıl bir rota çiziyorsunuz?

Sağlık en önemli şey olduğu için kültürel turlarımızı yapamıyoruz. Yine de düzenlediğimiz turlar var. Bunlar genelde İstanbul çevresinde günübirlik gidip geldiğimiz turlar oluyor. Bir de Doğu Karadeniz turları düzenliyoruz. Yaylalara gidip orada konaklıyoruz ancak konaklamaları ve restoranları azalttık tabi ki. Yurtiçi ve yurtdışı gezilerinde temkinliyiz çünkü teması önlemek şu aşamada çok mümkün olmuyor. Yine de işimizi yapmaya devam ediyoruz. 

Pandemi döneminde mutfağa bir dönüş oldu. Bu durum gastronomi turizmini nasıl etkiledi?

Yaptığımız turlarda bizim hedefimiz; gittiğiniz bölgenin yerel yaşamına adapte olmak, yöresel ne malzeme ve yemek varsa tatmak üzerineydi. Son dönemde farkındalıklar arttı. Şunu gördüm ki, bir yerlerde hep biriktirmişiz sahada yaşadığımız tecrübeleri. Ben daha zor olacağını düşünmüştüm aslında ama çok kolay adapte olduk mutfağa ve çok çeşitli ürünler üretmeye başladık. Pandemi dönemi öncesi yavaş yavaş Türkiye'de de gastronomi turizmi ile ilgili faaliyetler başlamıştı. Bir dernek de kuruldu ayrıca meslek örgütümüzün bünyesinde İhtisas komiteleri vardır, orada da gastronomi ile ilgili ihtisas başkanlığı oluşturuldu. Yani hem dünyada hem de Türkiye'de özellikle son iki yılda yoğunlaşan bir trend haline geldi. Artık gittiğiniz bölgeyi sadece kültürü, doğası, tarihi ile ya da gündelik yaşamı ile değil aynı zamanda hem geleneksel hem de güncel gastronomisi ile test ediyoruz.

Ülkemizin turizm sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben turizm anlamında ülkemizin bulunması gereken yerde olmadığını düşünüyorum. Herkes çok iyi niyetli, iyi işler yapılmaya çalışılıyor ama Türkiye'nin tam anlamıyla bir master plan kuramının olmadığını düşünüyorum. Bu plan olmadığı zaman da her şey birbirinden bağımsız ve kopuk hareket ediyor. Her şey çok normal olduğunda incoming yapıyoruz. Yurt dışından turistler geliyor ama bu gelen turistlerin size katkısı, frekansa göre size bırakabileceği ticari gelir tartışılır durumda. Pazarlamalarda sorun olduğunu düşünüyorum. Yurtiçi turları yapıyoruz, hem yerliye çalışıyoruz, yurtdışından turist getiren arkadaşlarımızın ülkemizi değerinde pazarlamadıklarını düşünüyorum. Gelir getirecek olan kitlelere ulaşmak gerekiyor. Tabii ki deniz, kum, güneş yapacağız ama bunu yaparken de her şey dahil sistemi olabildiğince az kullanıp insanların sokağa çıkmasını, çarşıya çıkmasını, bölgeyi görmesini sağlamak lazım diye düşünüyorum.