Öznur Sevme’nin hazırlayıp sunduğu Topuklu Ekonomist programının bu bölümünde Ardem Proje Ar-Ge Danışmanlık Genel Koordinatörü & SMMM Dilek Adalı konuk oldu. Adalı, hibe ve teşvikler üzerine bilgiler verdi.


“HİBE, TEŞVİK GİBİ KAVRAMLAR BİRBİRLERİNDEN FARKLI”

Her bir projenin kendine uygun proje yönetim formatı vardır. Hibe, devletin yerel yönetimler. sivil toplum kuruluşlar ve üniversiteler nezdinde karşılık beklemeden o faliyet için verilen bir paradır. Teşvik ise ilgili kobi'lere yapmış olduğu faaliyetler nezdinde dönemsel getirilen vergisel teşvik boyutu, vergisel indirim sigorta indirimleri vb. boyutlardır.

“İHRACAT ÜLKEYE ARTI DEĞER KAZANDIRIYOR”

Bildiğiniz üzere ülkemizde hem ihracat yapıyoruz hem ithalat yapıyoruz. İhracat yaptığımız zaman birçok noktada ülkemize bir artı değer kazandırmış oluyoruz. KOSGEB de ülkemizde artı değer kazandıran, maddi olarak para getirisi olan süreçleri seviyor çünkü ülkenin değeri. Aynı şekilde ithalatı azaltıcı yani dışa bağımlılığı azaltacak, ihracatı arttırıcı bir süreçte ilerlediğimizde her hibe bu sürece uygun bir şekilde hareket edebiliyor.

“HER KOBİ DİJİTALLEŞMEYE AYAK UYDURMALI”

Sanayi Bakanlığı’nın yayınladığı dijitalleşme raporunu hr KOBİ’nin okuması lazım. Burada her bir KOBİ’nin yeni teknolojiye uyumlu bir hale gelmesi isteniyor. Yani ülkemizde orta ayarda bir KOBİ’nin kalmamasını, dış pazara rekabet edebilir düzeye gelmesini istediği için bu dijitalleşme raporunda KOBİ’lere yönelik öncelikler belirlendi. Bu kapsamda bir proje yazıldığında bu raporu baz alırlarsa projenin başarılı olma şansı daha yüksek olacaktır.

“BELEDİYELER KURUMSALLIKTAN UZAK”

Bizim belediye anlayışımızın daha verimli, daha faydalı hale gelebilmesi için hibe mekanizmalarının her birine başvurabilecek şekilde kapasitesini artırması gerekiyor. Aslında Avrupa Birliği'nin birçok yerel yönetimin faydalanabileceği programları var. Ancak birçoğuna İngilizce problemi nedeniyle, bazen ilgili kurumlara olan borçları nedeniyle ve yeterli insan kaynağı kapasitesinin olmaması nedeniyle hibe avantajlarını kaçırabiliyoruz. Belediyeler çok kurumsal bir yapıda olmadıkları için bu durumların biraz daha gerisinde kalabiliyor. 

“ÖZEL İLGİYE İHTİYAÇLARI VAR”

Sosyal sorumluluk projeleri olmazsa olmazımız. Devletimiz bu konuda birçok eğitim metodolojisi, eğitim ders saatleri verebiliyor ama bu ders saatleri çocuklarımız için çok yeterli olmayabiliyor. Çünkü onların özel anlamda ilgiye ve desteğe ihtiyaçları var. Biz de bu projelerde özel destek sağlayarak onların aktif hayata katılımlarını amaçlıyoruz. Bağımsız yaşam becerilerini geliştirmek üzere Türkiye’de çokça çalışma yapılıyor ancak ülkemizin bu konuda daha çok gelişmeye ihtiyacı var.