ST Endüstri Radyo’da, Özgür Kaan Alioğlu’nun hazırlayıp sunduğu Müdür Yollarda programının bu bölümünde Pekintaş Grup CEO’su Özhan Olcay binalarda enerji verimliliği hakkında değerli bilgiler verdi. 

Bu senenin son çeyreği ve önümüzdeki sene ile alakalı ne düşünüyorsunuz?

Virüs kendini iyi anlamda yeniliyor, güçsüzleşme şeklinde evriliyor diye bir düşüncem var. Çok hızlı bir aşı veya çok hızlı bir ilaç keşfinin olmayacağını düşünüyorum. Tedbirli ve mantıklı şekilde beraber yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Her olasılığa hazır olacağız ve tedbirlerimizi bu çerçevede alacağız.
Işin ekonomik tarafına bakacak olursak; sipariş konusunda büyük bir sıkıntımız yok. Tam tersine ciddi bir taleple karşı karşıyayız. Sevkiyat ve montaj çalışmalarımızı devam ettiriyoruz bu sürecin sene sonuna kadar benzer bir tempoda devam edeceğini düşünüyorum.

Pandemi süreci hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Biraz olayların pozitif tarafına bakmak lazım. Yandık, bittik, perişan olduk; kapılarımızı kapatalım,hiçbir şey yapmayalım bunun da sürdürülebilir bir çözüm olduğunu düşünmüyorum. İnsanların birbirine ihtiyacı var, temas etmeye ihtiyaç var. Psikolojik olarak da paylaşmaya, destek almaya ve destek vermeye ihtiyacı var. O bakımdan sosyal mesafenin zaruri olduğu konusunda hiçbir tereddüt yok ama bunu bir sosyal izolasyon haline çevirip dengeyi kurmak ve şartlarımızı döndürmek konusunda da sırtımızda bir sorumluluk olduğu bilinci ile hareket etmek durumundayız.

Pekintaş Grup olarak neler yaptığınızdan kısaca bahsedebilir misiniz?

Yapılacak bir binanın toprağından yani arazi seçiminden başlıyoruz. Daha sonra müşterilerimizle beraber seçilen yere yapılacak olan binanın statik hesapları, mimari çözümler, ekonomik boyutu, finansman modellemesi, müşterinin talebine o sektörün ihtiyacına en uygun olan şeklinin belirlenmesini sağlıyoruz. 
Prefabrik üretimli fabrikamızda betonarme veya kombinasyon, çelik ve betonarme karma olacak şekilde ihtiyaç duyuluyorsa da konvansiyonel inşaat modellerini de işin içine koyarak en optimum şekilde bir inşaat düzeni kurulmasını sağlıyoruz.

Türkiye’de hafif çelik yapılar istenilen seviyede mi?

Türkiye betonarmede çok ileri bir ülke. Yüksek tonajlı ve çok kaliteli çimento fabrikaları ile son derece gelişmiş bir durumda. Bu sebeple betonarme binaları dünyadaki birçok ülkeye ve birçok rakibe göre çok daha hızlı, kaliteli ve çoktan rekabetçi şekilde üretebiliyoruz. Bu rekabet ortamında Türkiye'de betonarme binaların sıkça kullanılması ve ön planda olması son derece normal. Amerika'da ahşap binalar çok fazla ön planda Kanada'da ve Rusya'da çelik binalar daha fazla ön planda, bunların sebebi sadece emniyet veya kriterler değil aynı zamanda ekonomik sebepler ve ülkelerdeki hammaddelerin ve inşaat teknolojileri sektöründe çalışan insanların o sektörlerle olan uyumu ile alakalı konular. O bakımdan çelik veya betonarme iyi kötü şeklinde bir genelleme yapmaksızın en doğru çözümü bulmak önemlidir.

Binalarımızın çatısına kurduğumuz güneş enerjisi panellerinin gerçekten faydası var mı?

Rusya’nın doğalgazı, Azerilerin doğalgazı var. İran'ın, Suudi Arabistan'ın petrolü var. Türkiye’nin ise güneşi var dolayısıyla güneş enerjisi üreteceğiz. Bizim de ülkemizde sanayi kuruluşlarımızın enerjiye ihtiyacı var. İki tane alternatifimiz bulunuyor; bütün bu kaynakları ithal edeceğiz uzun mesafelerden boru hatlarıyla biletlerle nakil edeceğiz ondan sonra kullanıma sunacağız ya da kaynağı bizde olan başımızı kaldırdığımızda gökyüzünde gördüğümüz güneşimizden istifade ederek bu enerjimizi üretmeye çalışacağız. 8 senelik bir dönemde güneş enerjisi kurulumunda teknolojisinde, ekipmanında ve montajında tüketici lehine bir fiyat ucuzlaması gündeme geldi. Aslında her şey çok net; benim enerjiye ihtiyacım var güneş enerjisinden üreteceğim bu kadar.Özellikle sanayi binaları için rüzgar enerjisine, hidroelektrik enerjiye de tabii ki bir parantez açmak ve onlarında önemini vurgulamak gerekir.