Etekteki Taşlar programına konuk olan İzgören Akademi Bölge Müdürü, Eğitmen ve Danışman Şehnaz Dereli, yeni normale KOBİ’lerin uyum süreci üzerine Endüstri Radyo’da değerlendirmede bulundu.

EKONOMİNİN CAN DAMARI, KOBİ’LER

Türkiye ekonomisinin büyük bir bölümünü KOBİ’ler oluşturuyor diyen Dereli, KOBİ’lerin ekonominin can damarı olduklarını söyleyerek kısıtlı imkanlarla büyük işler başardıklarını belirtti.

Dereli, “Türk toplumunun çok güzel bir özelliği var ancak bazen dezavantaj oluşturabiliyor.  Biz çok hızlı hareket ediyoruz, girişimciyiz, kafamıza koyduğumuz işler konusunda çok hızlı yol alıyoruz fakat bu hız bazen kontrolsüzlüğü getiriyor. Ayrıca planlama yapma konusunu atlamamıza neden oluyor. Biz genelde 2 yıl, 5 yıl sonrasına planlar yapmak konusunda  zorlanıyoruz.” dedi.

Dereli, günü kurtarmak ve kısa vadede düşünmek üzerine çalışmaların yapıldığını da belirtti.

“ALIŞTIĞIMIZ SÜRECİN DIŞINDA BİR GERÇEKLİK İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecini değerlendiren Dereli, insan hayatının bu kadar zor bir süreçten geçerken ekonominin de etkilenmemesinin mümkün olmadığını kaydetti.

Hammadde bulamamak, nakit sıkışıklığı, üretimin durması, ihracatın sekteye uğraması gibi birçok sıkıntıların yaşandığını belirten Dereli, uluslararası ticarette bir normalleşme başladığını söyledi.

Dereli, “Bizim alıştığımız süreçlerin dışında başka bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Bunun için de bir sistem kurmamız gerekiyor. Kısaca adına kurumsallaşma diyoruz. Bir şirketin başında patronu olmadan da o şirketin sağlıklı bir şekilde üretimini ve hizmetini devam ettirebilmesi gerekiyor.” dedi.

HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Dijitalleşmenin özellikle salgın süreci ile birlikte çok önemli bir noktaya geldiğini vurgulayan Dereli, “Dijitalleşmeyen, altyapıları hazır olmayan firmaların dünya ile bağlantıları koptu. Artık her türlü ihtiyaç evden hiç ayrılmadan giderilebiliyor. Dolayısıyla bir KOBİ’nin ne üretirse üretsin e-ticaret platformlarında olmaması gibi bir durum söz konusu olamaz.” dedi.

Dereli, adını yeni gerçeklik olarak adlandırdığı bu süreçten sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını belirterek yeni düzene ayak uydurmak gerektiğini ifade etti.