ST Endüstri Radyoda Fabrikalarda enerji maliyetleri nasıl sıfırlanır programının konuğu Dijital Dönüşüm Lideri Bilgi ve Kültür Üniversiteleri Öğretim Görevlisi Akademisyen Kozan Demircan oldu. Demircan, Hatice Nazlı Aydoğan’ın sorularını yanıtladı. 

“TÜRKİYE ENERJİ KONUSUNDA BAĞIMSIZ DEĞİL”

Dünyadaki ve Türkiye’deki şirketler için aslında ekonomi sıkıcı değil, enerjimiz yok. Enflasyon, cari açık, borçlanma olarak algıladığımız şey aslında Türkiye'nin enerji konusunda bağımsız olmaması demek. Burada sadece Türkiye’nin üzerine gitmek doğru olmaz. Birçok ülke enerji konusunda bağımsız değil. Örneğin; Hindistan, Çin gibi ülkeler verilebilir. Dünyada kendi enerjisini dışarıya bağımlı olmadan üretebilen bir ülke aslında yok. Öyle olsaydı Rusya ile Amerika Birleşik Devletleri, ondan önce de Sovyetler Birliği Yakın Doğu’da o bölgeyi hallaç pamuğu gibi atmazdı. 

“ENERJİ MALİYETLERİNİ SIFIRLAMAK GEREKİYOR”

Fabrikalarda enerji maliyetlerini sıfırlamadan bahsediyorsak ve vizyoner olmak istiyorsak aklımızda tutmamız gereken birinci şey; enerji maliyetlerini sıfırlayamayacağımız.  Ofset edebildiğimiz ölçüde faaliyetler bize düşük gelecektir. Ancak dünya gezegeninde termodinamik yasaları var. Bu termodinamiğin ikinci yasası diyor ki; enerjinin yüzde yüzünü yararlı işe çeviremezsin. Bir kısmı atık ısı olarak uzaya kaçar ve ziyan olur. İkincisi ise; bir ülkede enflasyonu düşürmek, ekonomiyi güçlendirmek istiyorsanız; borç almayacaksınız. Borçlanmak istemiyorsanız enerjide bağımsız olacaksınız. Ekonominin belirli şartları altında faizden para yiyerek zenginleşen insanlar olabilir ama biz o insanları çok gördük; 2 yıl lüks hayat yaşarlar, 3 yılda fakir fukara yaşarlar. Bir ülkenin başına bir bütün halinde bu geliyorsa ekonomi zayıftır demektir.  Dolayısıyla enerji maliyetleri açısından olaya bakmak lazım çünkü her şeyin bir enerji maliyeti var. 

“ÇİN ENERJİ İHRACATINDA DÜNYA BİRİNCİSİ”

Bir tarafta Amerika Birleşik Devletleri diğer tarafta Rusya var. İngiltere, Çin tabiki işin içinde. Avrupa ülkeleri bu ülkelere göre biraz daha geri planda.  Amerika Birleşik Devletleri'nin enerji politikalarında gizli bir rakibi vardır birlikte çok hareket ederler ama gizli bir rakiptir bu. O da Birleşik Krallık. Birleşik Devletleri'nin de çok mücadele ettiği ama gizli bir dostu vardır; o da Rusya. Karşılıklı olarak bu ülkeler olmadan enerji konusunda tek başına söz söyleme gibi bir durum olamaz. Bu ülkeler dünyayı ancak aralarında domine ederek enerjiyi bölüşebileceklerinin farkındadırlar. O yüzden birbirlerine düşündüklerinden daha çok ihtiyaçları vardır. Bunun için de ekonomi ham  petrol fiyatlarının olması gerekenden biraz altında olmasına bağlıdır. Yani dolar yoktur petrodolar vardır. Çin enerji konusunda dünyanın en büyük ihracatçısı çünkü çok büyük bir ülke.  

ENERJİ BAĞIMSIZLIĞINDAN ÇOK ENERJİ VERİMLİLİĞİNE ODAKLANMALIYIZ”

Dünyadaki besin zincirinin yüzde sekseni enerji olarak depoluyor bitkile. Biz bitkileri yiyen hayvanları yiyen hayvanları yiyoruz. Dolayısıyla bu enerjinin %20'sini vücudumuzda kullanabiliyoruz.  Zaten küresel ısınma ne kadar kötü bir durumda olduğumuzu gösteriyor. Düşünsenize enerji üretmek için bitkileri yakıyorsunuz, çok küçük bir kısmını fabrikada, sanayide çözüyorsunuz. Küçük bir kısmıyla otomobilleri, motorları çalıştırıyorsunuz. Lojistik taşımacılık, ısınma, elektrik gibi alanlarda küçük bir kısmını kullanıyorsunuz. Geri kalanını ise pis duman olarak havaya salıyorsunuz. Havaya vermekle ziyan ettiğimiz enerjiyi fabrikada kullansak çok daha zengin oluruz. O yüzden orada bir sıkıntı var. Dolayısıyla bizim enerji bağımsızlığından önce enerji verimliliğine odaklanmamız lazım.