Endüstri Radyo’da Lider Kadınlar programına konuşan Dünya Education Direktörü Mehtap Mutlu Özcan, sektör üzerine değerlendirmede bulundu. 

“EĞİTİM HİZMETİNİ ÜSTLENİYORUZ”

Dünya Education’ın eğitim sektöründe faaliyet gösterdiğini ve 1984 yılında kitabevi zincirleri ile başladığını söyleyen Özcan, o dönemde birçok yabancı ülkede tedariği üstlenmiş, dağıtımını gerçekleştiren ve sadece dağıtım ile kalmayıp Türkiye'de bu ürünlerin tüm anlamda eğitim hizmetini üstlenen bir firma olduğunu belirtti. 

Eğitim alanında kitap tedariği yapmak isteyen dil kursu, üniversite ve kolej gibi firmalara hizmet ettiklerini söyleyerek piyasanın %50’sini ellerinde tuttuklarını ifade etti.

“TEMEL MÜŞTERİMİZ: ÖĞRETMENLER VE VELİLER”

Özcan, “Biz birebir hizmetimizi okullara veriyoruz. Aslında temel müşterimiz öğretmenler çünkü günün sonunda bu yayınların işlenmesine, okunmasına, nasıl okunacağına karar verenler onlar ve öğrenciler için en iyiyi, en doğru müfredatı seçmek ile yükümlü olan kişiler. Bunun yanında çocuklarına İngilizce anlamında iyi eğitim vermek isteyen veliler de müşterimiz. Bu iki paydaş bizim odak noktamız.” dedi.

“EĞİTİM ALANINDA BÜTÜN FAALİYETLERİ YÜRÜTÜYORUZ”

Dünya Education sadece kitap tedariği yapmıyor diyen Özcan, “Sadece kitap satışı yapmıyoruz. Satış öncesi ve satış sonrası tüm hizmetleri vermekle yükümlüyüz. Örneğin; bir öğretmenin bir ürünü nasıl kullanacağı ile ilgili bir sınıfta yapması gerekenler, öğrencinin motivasyonunu, o derse o sınıfı daha iyi hazırlayabilmek için verebileceği eğitimler, öğretmenin bu alanda kendini geliştirebileceği eğitimler, bir velinin çocuğuna ingilizce eğitim aldırmasındaki temel sebebin ne olması gerektiğinin anlatılması gibi birçok farklı alanda çalışmalarımız mevcut. “ifadesini kullandı.

DİLE MARUZ KALMAK GEREKİYOR

Türkiye’deki İngilizce eğitimler üzerine de Endüstri Radyo’da değerlendirme yapan Özcan, bütün yükün öğretmenlerin üzerine atılmaması gerektiğini söyledi. Özcan, “İngilizce ya da bir dil öğrenilen değil edinilen bir şeydir. Edinmek için de ona maruz kalmak gerekir. Öğretmenin bir okulda 8-10 saat bir İngilizce öğretmesi yetmez. Velinin de bu payın işinde yerini alması gerekir. Bunun için velinin İngilizce bilmesine gerek yok. O yayının kullanılabilmesi için birçok ürün veriyoruz ve öğrencinin motive edilmesini bekliyoruz. “ dedi.

Özcan, yanlış telaffuz etmek, hata yapmak, konuşamamak gibi durumların kişilerde kaygı yarattığını belirterek dilin biriktirilerek öğrenildiğini ve sistemler birtakım problemler olduğunu sözlerine ekledi.