Lider Kadınlar programına konuşan Aile Destek Platformu Kurucusu, Eğitim Danışmanı ve Yazar Nurseli Tamer, dijital zorbalık üzerine Endüstri Radyo’da değerlendirmede bulundu.

SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK BULUNUYOR

Dijitalin sınırsız özgürlüklerin olduğu bir yer olduğunu ve kişinin istediği kadar istediği zaman var olabildiği bir alan tanımlamasını yapan Tamer, “İstediğimiz gruba dahil olabiliyoruz. Göz kontağı kurmak ve ilişkilerde yoğunlaşmak zorunda değiliz. İstediğimiz gibi yönetebileceğimiz bir alandan bahsediyoruz.” dedi.

Bu alanda sınırsız özgürlükler var derken sınırları kendimizin koyması gereken noktalardan bahsediyoruz diyen Tamer, otokontrolün yani kişinin kendini yönetebileceği kontrolün gelişmiş olması gerektiğini vurguladı.

KİŞİLER DİJİTALİ YÖNETMELİ

Kişinin hem kendi hem de karşıdaki insanın kişisel hak ve özgürlüklerine saygılı olması gerektiğinin altını çizen Tamer, internet ve dijital ahlak, etik kelimelerinin birleşmesi ile oluşan ‘netiket’ kavramının önemli olduğunu ifade etti.

Tamer, “Geleneksel ve toplumsal kuralların dijitale taşınmış halinden bahsediyoruz. Örneğin, yemek masasında telefon olmaz. Bu bir görgü kuralıdır.Öte yandan bir fotoğrafa rencide edici yorumlar yapılmaz. Bu da kişisel hak ve özgürlüklerin sınırlanması anlamında bir kuraldır.” ifadesini kullandı.

Tamer, dijitalin insanları yönetmemesi gerektiğini vurgulayarak, akıllı, güncel ve planlı olarak kişilerin interneti yönetmesi gerektiğini belirtti.

KENDİNE ÖZGÜ KURALLARI VAR

Sosyal medyanın kendine özgü kuralları var ve bunların öğrenilmesi gerekir diyen Tamer, kişilerin işe, internetten indirilen uygulamaların kural açıklamalarını okuyarak başlamaları gerektiğini söyledi.

Tamer, “Ekran karşımızdakini yok etmiyor, sadece bir camın arkasına alıyor. Halbuki bizim yaptığımız her yorumda, söylediğimiz her sözde aslında karşımızdaki insanın sürekli orada olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Yaptım geçti diye düşünmeyip, aslında karşımızda birisinin oturduğunu düşünmemiz çok önemli.” dedi.