Çetin Ünsalan’ın hazırlayıp sunduğu Reel Piyasalar programının bu bölümünde Gıda Kurutma Sanayicileri Derneği Başkanı ve Fareffect Genel Müdürü Mustafa Güngör konuk oldu. Her yıl tonlarca meyvenin çürüyüp çöpe gittiğini aktaran Güngör, yeterli teknolojik altyapının sağlanması durumunda Türkiye kurutma işlemlerinde daha iyi bir yerde olabilir açıklamasında bulundu. 

“GIDALAR KURUTULURKEN DIŞARIYLA TEMAS ETMEMELİ”

Gıda kurutma işleminin nasıl yapılması gerektiği ile ilgili sözlerine başlayan Güngör, gıdanın herhangi bir şekilde kurutulmasının bir kurutma işlemi olmadığını vurguladı.  En iyi şekilde güneş altında kurur gibi bir mantığın olduğunu ve önemli olanın aflatoksin olmadan kurutma işleminin gerçekleşmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.  Güngör, “Tam kontrollü bir ortamda kurutma işlemini gerçekleştirmemiz gerekiyor. Dışarıdan bir müdahale olmaması lazım. Açık alanda kurutursak, tarlalarda, bağlarda ve bahçelerde hem birçok yabancı nesneye maruz kalıyor hem de uzun süredir kuruma gerçekleştiği ve değişken ısılarda, gece gündüz ısı ve nem farklılıklarından bahsediyorum, koruma gerçekleştiğinden dolayı bu sefer üründe aflatoksin üremeye başlıyor ki aflatoksin küftür ve kanserojendir. “dedi.

“MAKİNEDE KURUTMA İŞLEMİ DAHA SAĞLIKLI”

Güngör meyvelerin sağlıklı olarak makinede kuruması gerektiğinin altını çizerek kurutulurken dış etkenlere maruz kalmaması gerektiğini de sözlerine ekledi. Dünya genelinde %95 oranında meyvelerin ve sebzelerin makinelerde kurutulduğunu belirten Güngör, “Konveksiyonel bir kurutma işlemi gerçekleşiyor ve bu kurutma işlemi esnasında dışarıdan içeriye bir hava girişi ve içerideki havanın içerideki rezidanslara çarparak sirkülasyon sağlanıyor. Bu arada meyvenin üzerinden de sürtünerek içindeki nemin dışarıya dehidrasyonu sağlanması işlemi gerçekleşiyor.” dedi.

“ÜLKELERİN BELİRLİ STANDARTLARI VAR”

Güngör, “Burada bizim gözle göremediğimiz ve yabancı madde dediğimiz partiküller yapışıyorlar. Bu bir problem teşkil ediyor çünkü özellikle Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika’ya ihraç ediliyor. Bu ülkelerinde belirli standartları var. Kimyasal kalıntı olmayacak ve vitamin değerleri de kaybolmayacak gibi standartlar bunlar. Dışarıda yaptığınız her kurutma işleminde bunlara rastlamak mümkün aynı şekilde iyi yapılmayan makine kurutma işleminde de görülebilir.” 

“400 BİN TON ELMA DALINDA ÇÜRÜYOR”

Gıda kurutma işleminde Dünya’da 55 milyar doların üzerinde bir pazar bulunuyor. Türkiye’nin ise bu pazarda yeri sadece 1.5 milyar dolar. Güngör bu durumu, teknolojik alt yapının yeterli olmamasından kaynaklanan sorunlar ile açıklyor. Güngör,” Öyle topraklara sahibiz ki, her türlü meyve ve sebzeyi yetiştirme imkanımız var. Türkiye’de 1.5 milyar dolarlık kısmın yüzde 80’i kayısı, incir, üzüm bir miktar da domates bulunuyor. Halbuki, bunlarda çok değerli ürünler ama elma, karpuz, nektarin, peynir vs. gibi ürünleri de kurutabiliriz. 400 bin ton elma dallarında çürüyor. Bunlar kurutabilir ve katkı sağlanabilirdi. “ifadelerini kullandı.