Türkiye’nin ilk endüstriyel enzim fabrikası olan LIVZYM Biyoteknoloji, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin katıldığı törenle açıldı.

İstanbul Tuzla Deri OSB'de faaliyet gösteren fabrika, aynı zamanda Afrika’dan Rusya’ya kadar olan bölgedeki ilk endüstriyel enzim fabrikası olma özelliğini de taşıyor.

“ENZİM İTHALATININ ÖNÜNE GEÇECEĞİZ”

Üniversite-sanayi iş birliği modeli sonucunda kurulan fabrikanın açılış töreninde değerlendirmelerde bulunan Bakan Varank, fabrika ile birlikte, Türkiye’nin tamamen dışa bağımlı olduğu enzim ithalatının önüne geçebileceklerinin altını çizdi. 

Söz konusu fabrikanın ilk etapta gıda güvenliğine odaklanacağı bilgisini veren Bakan Varank, fabrikanın, un ve früktoz şurubu üretiminde kullanılan endüstriyel enzimleri tamamen yerli ve milli olanaklarla üretme hedefini taşıdığını söyledi.

“KAPASİTE ARTIŞIYLA %90’ININI TÜRKİYE’DEN KARŞILAYABİLİRİZ”

Farklı enzimlerin ithalatına yılda 150 milyon dolar harcandığını, Türkiye’nin tek başına yılda 30 milyon dolar ithalat gerçekleştirdiğini dile getiren Bakan Varank, 5 yıllık bir dönemde, kapasite artışıyla beraber bu tutarın yüzde 90’ınının Türkiye’den karşılanabileceğini söyledi.

AŞI VE İLAÇ ÜRETİMİ DE YAPILABİLECEK

Bakan Varank, biyoteknoloji alanında teorik ve pratik sahibi insan kaynağının yetişmesini de sağlayacak fabrikanın, ayrıca aşı ve ilaç üretimi alanlarında güçlü bir altyapıya sahip olduğunu, gereken çevresel tedbirler ve sertifikasyonlar alınarak, ihtiyaç halinde yüksek montanlı aşı üretiminin de gerçekleştirilebileceğine dikkat çekti.

Bakan Varank, fabrikanın hayata geçirilmesiyle birlikte, Türkiye’nin aşı ve ilaç alanında virüsle en iyi şekilde mücadele eden bir çözümü bulmasının da önünde engel olmadığına vurgu yaptı.

“ÖNEMLİ BİR İHRACATÇI KONUMA GELECEĞİZ”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise, bu alandaki benzer fabrikaların açılmasına rehberlik edeceğini belirterek, fabrikada öncelikle Türkiye’de en çok kullanılan üç enzimin üretiminin gerçekleştirileceğini söyledi.

Bakan Pakdemirli, bu sayede 1,5 milyara dolara ulaşan bölgesel enzim pazarında, Türkiye’nin önemli bir ihracatçı ülke konumuna gelmesini hedeflediklerini ve temenni ettiklerini sözlerine ekledi.