Klor-alkali ve türevleri, peroksitler, metilaminler, persülfatlar, bisülfitler, tekstil yardımcı maddeleri, kâğıt ve su arıtma kimyasalları, beton katkı maddeleri ve plastik katkılarını kapsayan geniş ürün yelpazesiyle 6 kıtada müşterilerine hizmet veren kimya şirketi Akkim; sürdürülebilirlik, verimlilik ve güvenilirlik odaklı ekipman yenileme, teknoloji yükseltme, operasyonel güvenlik ve iş güvenliği yatırımlarıyla her geçen gün daha güvenli, daha verimli, daha kaliteli ve kesintisiz üretim yapıyor. 

Ak-Kim Kimya olarak en önem verdikleri konuların başında İSG’nin geldiğini kaydeden Ak-Kim Kimya Yatırım ve Proje Müdürü Sinan Aykut, “Özellikle proses güvenliği, yangın güvenliği ve deprem güvenliği konularında çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. Mevcut yapılarımızın, ekipmanlarımızın, boru köprülerinin yapısal analizlerini yapıp, kritik depolama tanklarımızın simülasyonlarını yaparak olası deprem anında dayanımlarını artıracak, güvenilirlik sınırları içerisinde kalmamızı sağlayacak birçok yatırımı tamamlamak üzereyiz” dedi. Sinan Aykut, sorularımızı yanıtladı.

Şirketinizin yapılanmasını ve yakın dönem iş gündeminizi anlatmanızı rica ediyoruz.  

Türkiye’nin öncü kimyasal madde üreticisi Ak-Kim, 1977’de Yalova'da kurulmuş ve geçmiş 42 yıl içerisinde çok farklı alanlarda üretim faaliyetlerini genişletmiştir. Akkim; klor-alkali ve türevleri, peroksitler, metilaminler, persülfatlar, bisülfitler, tekstil yardımcı maddeleri, kâğıt ve su arıtma kimyasalları, beton katkı maddeleri ve plastik katkılarını kapsayan geniş ürün yelpazesiyle 6 kıtada müşterilerine hizmet veren bir kimya şirketi. Temel kimyasallar ve performans kimyasallarında birçok üründe pazar lideri olan şirket; temizlik, kimya, tekstil, kâğıt, su arıtma, gıda, metal, zirai ilaç, enerji, yapı, maden, plastik ve inşaat sektörlerine hizmet veriyor. Ak-Kim iştirakleriyle birlikte 1000'e yakın personeli olan ve 6 farklı lokasyonda yıllık 800 bin ton üretim yapan; farklı sektörlere yönelik çeşitli ürünler sunan yapısıyla kimya sektöründe özel bir yere sahiptir. 

Markanız ülkemize alanında ne gibi ilkleri kazandırdı? 

Ak-kim içinde bulunduğu birçok alanda olduğu gibi SPC (Sodyum Perkarbonat), Metilaminler ve Persülfat ürün gruplarında yerli tek üretici, global olarak ise en önemli oyunculardan biri olmaya devam ediyor. Bu ürün gruplarında lokal pazarın çok büyük kısmına sahip olarak açık ara fark yaratan Ak-Kim, üretim becerilerinin yanına lojistik avantajlarını da ekleyerek global pazar payını her geçen gün artırmayı sürdürüyor. Global arenada SPC alanında Solvay, Evonik OCI; Persülfatlarda United Initiators, Peroxychem ve Metilaminler alanında ise Eastman, BASF, Mitsubishi gibi dünya devleriyle rekabetimize her geçen gün performansımızı artırarak devam ediyoruz.

Yurt dışında anahtar teslimi kimya fabrikaları kurabilme yeteneği bizim rakiplerimizden ayrıştıran güçlü bir özelliğimizdir. Ülkemizden teknoloji ihraç ederek know-how ihracında Çin, Hindistan ve Avrupa’ya rakip olduk.  Proje geliştirmeden anahtar teslim fabrika sürecine kadar farklı ülkelere mühendislik hizmeti sunmak Türkiye’de ilk dünyada ise sayılıdır. Bu iş modeliyle 2000’li yılların başından bu yana üstlenilen proje toplamının 500 milyon dolar civarında olduğunu belirtebiliriz. Bugüne kadar Ürdün, Suudi Arabistan’ ve Cezayir’de ikişer tane, Yunanistan, Pakistan ve Malezya’da birer tane, toplam 9 fabrika kurduk. Önümüzdeki 2-3 yıllık dönemde hedeflediğimiz projelerin toplam büyüklüğü 200 milyon dolara yakın. Mühendislik projeleri noktasında Avrupa, Güneydoğu Asya ve Afrika’yı da içine alan coğrafyada pek çok projeyi gündemimize aldık. Bizi diğer mühendislik hizmeti veren firmalardan ayıran en önemli fark, tasarımını yaptığımız ünitelerin aynı zamanda işletmesi ve bakımını da yapıyor olmamız.

Kazandırılan diğer bir yenilik ise; Ak-Kim’in su arıtma sektöründeki varlığını ve sinerjisini kullanarak; Yalova Tesisi’nde ultrafiltrasyon membran modülü yatırımı yapmış ve ileri teknoloji arıtma sektörüne girmiş olmasıdır. 2016 yılında devreye alınan modern fabrikayla bu üründe Türkiye’de ilk ve tek üretici konumundadır.

İş gündeminizi ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Başlıca hedefimiz 2023 yılına kadar Ak-Kim’i 750-800 milyon dolarlık ciro elde eden bir şirket haline getirmek. Bunun için de organik ve inorganik büyüme yollarını değerlendiriyoruz. 

Yeni üretim hattı, Ar-Ge, tesis ya da teknoloji yatırımı kararı nasıl veriliyor? 

Kullanılan prosesleri geliştirerek maliyeti düşürüyor, verimi artırıyor ve sürdürülebilir üretim ile müşterilerimize entegre çözümler sunuyoruz. Ar-Ge merkezimizde alanında uzman 35 çalışan bulunuyor. Ar-Ge çalışmalarımızda yüksek katma değerli ve ileri teknoloji gerektiren ürünlere odaklandık. Ciromuzun yüzde 2’sini Ar-Ge’ye ayırıyoruz.

Yurt içi ve yurt dışı pazar ihtiyaçları satış birimleri tarafından takip ediliyor. Stratejik hedeflerimiz doğrultusunda yeni ürün çalışmaları Ar-Ge tarafından yapılıyor. Scale up aşamasına geçmeden yatırım

maliyeti belirleniyor. Fizibilite çalışmaları sonucunda yatırım kararı alınıyor. Yine pazar ihtiyaçları doğrultusunda kapasite artırımı veya kaliteye odaklı yatırım kararları alınıyor. Mevcut tesislerimizde sürdürülebilirlik, verimlilik ve güvenilirlik odaklı ekipman yenileme, teknoloji yükseltme, operasyonel güvenlik ve iş güvenliği yatırımlarıyla her geçen gün daha güvenli, daha verimli, daha kaliteli ve kesintisiz üretim yapılmasını sağlıyoruz. 

Fabrikanızda en önem verdiğiniz konular, öncelikleriniz nelerdir?

Ak-Kim Kimya olarak en önem verdiğimiz konuların başında ISG gelmekte ve özellikle proses güvenliği, yangın güvenliği ve deprem güvenliği konularında çok ciddi yatırımlar yapmaktayız. Mevcut yapılarımızın, ekipmanlarımızın, boru köprülerinin yapısal analizlerini yapıp, kritik depolama tanklarımızın simülasyonlarını yaparak olası deprem anında dayanımlarını artıracak, güvenilirlik sınırları içerisinde kalmamızı sağlayacak birçok yatırımı tamamlamak üzereyiz.

Fabrikanızda; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız?

Ak-Kim’de ürünler entegre üretim tesislerinde imal ediliyor. Bir başka deyişle, bir tesisin çıktısı diğerinde hammadde olarak kullanılmaktadır. Tek çatı altında farklı sektörlere yönelik çeşitli kimyasallar üreten bir şirket olarak pek çok farklı üretim sürecini bir arada yönetiyoruz. Örnek vermek gerekirse; ürettiğimiz kimyasallardan biri olan HCl (Hidroklorik Asit), galvaniz sektörüne satılmakta ve metal yüzey temizleme işlemleri sonucunda atık hale gelmektedir. Bu atık FeCl2 (Demir(II) Klorür çözeltisi) ya da “çürük asit” olarak adlandırılmaktadır. Müşterilerden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisanslı araçlarla alınan atık, yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisanslı Ak-Kim FeCl3 (Demir(III) Klorür) üretim tesisinde işlenerek geri kazanılmaktadır. Bu atık, proses sonucunda FeCl3 (Demir (III) Klorür ürünü haline getirilmektedir. FeCl3 (Demir (III) Klorür) ise atık su arıtımında kullanılan kimyasallardan biridir. Böylelikle hem “çürük asit”in doğaya atılarak zarar vermesi engellenmekte, hem de üretilen yeni ürün sayesinde atık sular temizlenmektedir. Geri kazanımı yapılan çürük asit/ FeCl2 (Demir(II) Klorür çözeltisi) miktarı yıllık ortalama 6.000 ton civarındadır. Ak-Kim, kendi içinde atık yönetim çalışmaları yürüttüğü gibi, müşterilerinin atık yönetim süreçlerine de katkı sağlamaktadır.

Katma değeri yüksek ürünlerin imalatını sağlamak, gelecekte önem kazanması muhtemel konularda teknoloji ve ürün geliştirme çalışmaları yapmak, mevcut teknoloji ve proseslerde kalitenin yükseltilmesini sağlamak amacıyla kurulan ve 2013 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tescillenen Ar-Ge Merkezimiz, inovasyon çalışmalarımızın merkezidir. Ak-Kim’de inovasyonu iş modelimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve çalışanlarımızı ve iş ortaklarımızı bu alanda teşvik ediyoruz. Şirketimizde inovasyon, çok katılımlı ve katmanlı bir organizasyon ile uzun vadeli planlar çerçevesinde, hedefler dâhilinde yönetilen, stratejik bir önceliktir. Gelişmiş yönetim kültürümüz ile katma değer sağlayan yeni ürün, hizmet ve süreçler geliştirmeye devam ediyoruz. "İnovasyon müşteride başlar, müşteride biter” sloganı ile ilerliyoruz. Ar-Ge portföyümüzdeki projelerden çıkan tüm ürünlerin reel bir pazarı bulunmaktadır. Bu projelerin fikirden, ürüne kadar her aşamasında müşteri denemeleri, geri bildirimleri vb. tüm aktivitelere müşterilerimizle birlikte karar veriyoruz. Projelerimiz müşterilerimizin son onayı sonrasında ticarileşebilmektedir.

Sıfır duruş ve sıfır hata ile kaliteli üretim adına ne tür metod ve sistemler kullanılıyor? Daha çok hangi otomasyon donanım ve yazılım teknolojilerinden yararlanıyorsunuz? 

Tesislerimizde tüm proses parametreleri DCS sistemleri tarafından kontrol ve takip edilerek kayıt altına alınmaktadır. Proses parametreleri ile birlikte ekipman sağlığı kapsamında düzenli olarak vibrasyon, sıcaklık, gürültü ve döner ekipmanlarda eksen ayarı takip edilerek online bir veri tabanında uzun süreli olarak kayıt altına alınmaktadır. 

Bu kayıtlar analiz edilerek;
•    Özellikle kritik ekipmanlarda muhtemel arızalar önceden tespit edilip üretim ve ekipman kaybı yaşamadan bakımları tamamlanır. 
•    Proses sapmaları sonucu oluşan tesis duruşu, kalite kaybı ve verimsizlikler tespit edilerek gerekli iyileştirmeler dizayn edilir ve yatırımları gerçekleştirilir.