Tamamen yüksek teknolojili ekipmanlar çimento üretimi gerçekleştirdiklerini aktaran Medcem Çimento Genel Müdürü Murat Kahya, “Böylece  yüksek verimlilik, düşük enerji tüketimi, düşük karbon salınımı, daha az çalşışan ile daha fazla ürün imalatı yapabiliyoruz. Tek hatla üretim yapan Türkiye’nin en büyük fabrikası konumundaki Medcem, yeni hat yatırımınn tamamlanması ile Avrupa’nın en büyük fabrikası haline gelecek” dedi. 

Murat Bey, bize Medcem’in yapılanmasını ve yakın dönem iş gündeminizi anlatmanızı rica ediyoruz.  

Medcem Çimento, 1992 yılında Eren Holding’in bir kuruluşu olarak çimento sektöründe faaliyetlerine başladı. Şu anda Türkiye ve Avrupa’da tek fırın ile üretim yapan en büyük çimento fabrikası olarak günlük 11.500 ton klinker üretim kapasitesi ile çalışıyoruz. Yılda 3,5 milyon ton klinker üretim kapasitemiz var ve 4 milyon tonun üzerinde çimento satışı yapıyoruz. Üretimini yaptığımız ürünleri fabrikamıza 13 km mesafede bulunan ve bize ait olan Medcem Port limanımızdan tüm hedef pazarlarımıza kolaylıkla ulaştırıyoruz. Sahip olduğumuz bu çalışma sistemi ve yapı ile de hem Türkiye hem de dünyanın sayılı çimento şirketleri arasında yer alıyoruz. Kamerun ve Tunus’ta öğütme tesislerimiz, Rusya’da ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ise terminallerimiz bulunuyor. Tüm dünyaya kendi markamızla satışlar gerçekleştiriyoruz. Bunlara ek olarak hazır beton sektöründeki önemli oyuncular arasındayız. Medcem Beton özelinde de 4 tesisimiz ile hizmet veriyoruz.

Tüm sektörlerde olduğu gibi çimentoda da pandeminin etkilerin görmeye devam ediyoruz. Pandemi dönemi boyunca hiçbir dönemde üretimimize, çalışmalarımıza, ihracata ve yatırımlarımıza ara vermeden devam ettik. Bu süreç içerisinde kamuoyu ile paylaştığımız çok büyük ölçekli yatırımlarımız oldu. Üretimimiz artarken satış ve ihracat rakamlarımız büyüme seyrini sürdürüyor. Zorlu geçen 2020 yılı boyunca kriz yönetimine odaklandık ve ana gündemimiz sürekli dalgalanan ve değişen ekonomik etkilere karşı nasıl ayakta duracağımız oldu. Pandeminin küresel ve yerel etkilerine rağmen ihracatta yaşanan büyüme ile 2020 yılını beklentilerimizin üzerinde kapattık. İç pazarda yüzde 36, ihracatta yüzde 16 hacimsel olarak büyürken, ciromuzda da yüzde 43 büyüme sağladık.

Aynı şekilde 2021 yılına da aynı büyüme ve satış hedefleri ile çok hızlı şekilde girdik ve bugüne kadar yüzde 100 kapasite kullanımı ile yolumuza devam ediyoruz. Maliyetlerimizin ana kalemi olan yakıt fiyatlarında son bir yılda yüzde 300’ün üzerinde bir artış oldu ve 4 katına çıktı. Yine ikinci büyük giderimiz elektrik fiyatlarında da 2021 yılı içinde yüzde 65 bir artış söz konusu. Bu da çimento satış fiyatlarının artmasına neden oldu. Bu nedenle yılın 2. yarısında karlılıklarda bir miktar azalma olacak, fakat satış hacmimiz aynı performansta devam edecek.

Yeni üretim hattı, Ar-Ge, tesis, makina ya da teknoloji yatırım kararı nasıl veriliyor? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız?

Medcem Çimento, kendisine temel felsefe olarak sürekli büyüme ve yeni yatırımlarla sahasını genişleterek iç ve dış piyasalarda daha fazla pazar payına sahip bir marka olmayı seçiyor. Bu amaç doğrultusunda da sahip olduğumuz üretim teknolojilerini, çevreye ve insana duyarlı olacak ve kapasitemizi artıracak şekilde geliştirerek kapasitemizi artırmaya ve markalaşmaya çalışıyoruz. Yatırımlarımızı da bu amaçlar doğrultusunda gerçekleştiriyoruz. 

Yakın zamanda açıkladığımız ve detaylarını kamuoyu ile paylaştığımız bir yatırımımız oldu. Mersin’deki fabrikamızın kapasitesini yüzde 90 oranında artırmamızı sağlayacak, 230 milyon dolarlık bir hacme sahip olan yeni bir yatırımımız var. Bu yeni çalışma ile yıllık 3,5 milyon ton olan klinker olan kapasitemizi 6,5 milyon tona çıkaracağız. Bu da bizi en büyük ve güncel teknolojiye sahip çimento üreticileri arasına sokacak. Ar-Ge çalışmalarımızı ise hedef pazarlara en iyi ürünü geliştirme odağı ile yönetiyoruz. Müşterilerimize özel çözüm ürünlerle pazarlara ulaşıyoruz. En büyük hedefimiz küresel pazarlardaki bir numaralı “Türk Çimento Markası” olmak. Bu yolda da emin ve sağlam adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. 

İş gündeminizi ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? 

Bahsettiğimiz geniş kapsamlı yatırımımız dışında dünyanın en büyük çimento pazarlarından biri olan Amerika Birleşik Devletleri’nde de yeni bir terminal açma hedefimiz var. Şu anda bu konuda fizibilite ve araştırma çalışmalarımız sürüyor. Temel hedeflerimiz çimento sektöründeki gücümüzü artırmak, satışlarımızı yükseltmek ve yeni pazarlara açılmak. Ancak bunu yaparken de iklim değişikliği ile mücadele etmek, çevreyi korumak ve doğanın sürdürülebilirliğini sağlamak. Bu amaçla da bir dizi çalışma yürütüyoruz. Karbon emisyonlarımızı azaltmak, enerji verimliliğini sağlamak, katkılı çimento üretimini arttırmak ve alternatif yakıtlar ve hammaddeler kullanmak konularında belirlediğimiz hedeflerle hareket ediyoruz. Şu anda kullandığımız enerjinin yüzde 22’sini kendimiz üretiyoruz. İklim değişikliği ile mücadele, karbon emisyonlarımızı azaltmak ajandamızdaki öncelikli maddeler arasında. Bunların hem sürdürülebilirlik açısından sektörün geleceği hem de rekabetçi ihracat gücü açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. 

Türk markalarının küresel pazarda daha rekabetçi bir üretim yapabilmesi için nasıl bir destek gerekiyor?

Global pazarda rekabetçi olmamız için maliyetlerimizi azaltmamız lazım. Hem bu yönden hem de karbon salınımlarını azaltmak için fosil yakıtlar yerine alternatif yakıt kullanımı önemli. Ama maalesef ülkemizde yeterli kaynak yok. Çimento fabrikaları üretimini gerçekleştirirken atıkları yakarak enerji kazanımı yapan tesislerdir. Avrupa’ da %45 olan alternatif yakıt kullanımı ülkemizde %10 mertebesinde. Burada atığa ekonomik olarak ulaşmak önemli. Bunun için kanunların bu bakış açısı ile düzenlenmesi, evsel atıkların çimento fabrikalarına yönlendirmesinin yapılması için destek lazım. Belki geçici bir süre Polonya örneğinde olduğu gibi tehlikesiz atıktan türetilmiş yakıtın özel izinle ithalatına izin verilebilir. Ülkemizde gerek yasal gerek yatırım alt yapısını tamamladığından sonra bu kaldırılabilir. Bir diğer önemli konu ise ülkemizde katkılı çimento üretiminin ve kullanımının arttırılması. Bu konularda destek ve düzenleme yapılması rekabetçi maliyet avantajı sağlayacak, ayrıca karbon salınımlarını azaltmada çok önemli olacaktır. 

Fabrikanızda; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız?

Medcem Çimento olarak müşterilerimizin bizden talep ettiği kaliteli, verimli ve kendilerine özel ürünleri üretmek ve sunmak için sürekli olarak teknolojilerimizi güncelliyoruz. Bu bağlamda tüm süreçlerimizi kapsayacak şekilde yaptığımız sürekli yatırımlarla ülkemizin en modern fabrikalarından birisiyiz. Ar-Ge ve üretim aşamalarının tamamında Avrupalı ekipman üreticilerinin makinalarını kullanıyoruz. Buna ek olarak çevreye uyumlu ve iklim değişikliği ile mücadelede de katkı sağlayacak şekilde ekipmanlarımızı sürekli güncelliyoruz. 
Ayrıca tesisimizde Endüstri 4.0’la uyumlu birçok uygulamamız mevcut. Çok farklı kalitede ürün üretmemize olanak sağlayan hammadde kaynaklarımız var. Hammaddenin girişinden ürün haline gelinceye kadar olan süreçte, otomatik çalışan sistemle numunelendirme, analizlerini yapma, en kaliteli üretim için sistemin kendisini ayarlaması sağlanıyor. Böylece en yüksek kalite elde ediliyor. Çimento standartlara göre üretilen bir ürün olsa da birçok pazara müşterilerimizin detay taleplerine uygun ürün üretmek için tasarım yapıyoruz. Dünyanın en çok kullanılan ERP sistemi desteği ile yine tam otomasyonlu sistemle sevkiyat planlamaları yapılıyor.

TERMAL VERİMİ ARTIRMANIN YOLU DROPWISE TEKNOLOJİ TERMAL VERİMİ ARTIRMANIN YOLU DROPWISE TEKNOLOJİ

Hazır beton üretim tesislerimiz, A’dan Z’ye Yaş Sistem Hazır Beton Üretim teknolojisine sahip. Tüm ürünlerimiz, ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak üretiliyor. Hazır Beton Tasarım Reçeteleri’ne ait olan tüm bileşenleri tam otomasyon sistemine sahip tesislerimizde üretiyoruz. 

Sıfır duruş ile kaliteli üretim yapmak adına tesisinizde ne tür metod ve sistemler kullanılıyor? Süreci otomatikleştirecek hangi donanım ve yazılım teknolojilerinden yararlanıyorsunuz? 

Şirketimizin üretim süreçlerinde öne çıkan ve dikkat ettiğimiz en önemi nokta kalite. Bunun için de devamlılığı sağlanan bir proses gerekiyor. Bu noktada koruyucu ve kestirimci bakım planlaması çok önemli. Yaptığımız bu planlamalar ile ekipmanların sürekli ve tarihsel analizleri özel ölçüm cihazları ile ölçülüp takip ediliyor. Planlı bakımlarda yapılan rutin iyileştirmeler ile beraber bu analizlerde tespit edilen sapmalar iyileştiriliyor. Böylece arıza meydana gelmeden önlemi alınmış olup duruşlar engelleniyor. Fabrikamız tam otomasyon sistemi ile kontrol edildiğinden her noktada ekipmanların sürekli analiz değerleri de ayrıca takip ediliyor. Tüm bu planlama, analiz, ölçüm sitemi ERP çözümü olan SAP sistemi ile entegre edilmiş durumda. Böylece sahada tablet bilgisayarlarla yapılan ölçüm işlemleri otomatik olarak sisteme giriyor ve ilgili bölümlere uyarı olarak giderek planlama yapılması sağlanıyor.

Ayrıca üretim esnasında otomatik numune alma ve robotik otomatik laboratuvar sistemi ile ürün kalitesini en yüksek seviyede koruyabiliyoruz. Kesintisi az, devamlı üretim ve otomatik analiz sistemi ile yüksek ürün kalitesi sağlanıyor.

Tesisinizde enerji maliyetlerinizi düşürmek için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Kendi enerjinizi üretmek için bir yatırım planınız var mı? Yakın dönemde böyle yatırım yaptıysanız sonuçlarını paylaşır mısınız? 
Çimento sektörü, iklim değişikliği karşı öncelikli değerlendirilen sektörler arasında ve bu noktada da enerji verimliliği öne çıkan konulardan biri. Tüm sektör, enerji verimliliğini ve sürdürülebilirliği sağlamak adına çok ciddi çalışmalar yapıyor. Biz de Avrupa Birliği tarafından onaylanan “Mevcut en iyi teknikler” uygulamalarını rehber alarak çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. 

Gerek mevcut tesisimizde gerekse yeni başlayan yatırımımızda dünyanın en verimli ve en yeni teknolojilerini seçtik. Isıl enerji tüketimi en alt seviyelerde olan, elektrik tüketim miktarı az olan tesisler. Tabii ki böyle tesisleri verimli çalıştırmak için en önemli gereklilik iyi bir insan kaynağı. Ekibimizi oluştururken detaylı İK süreçlerinden geçiriyoruz. Eğitim için Medcem Akademi programımızla sürekli gelişim sağlıyoruz. Yetenekli insan kaynağımız ile operasyonel mükemmellik konusuna odaklanıyoruz. 

Böylece bahsettiğimiz son teknoloji tesisler verimlilik konusunda anlam kazanıyor. Bu şekilde sektör ortalamasının altında karbon salınımı ve enerji tüketimi ile çalışıyoruz. Fabrikamızda bulunan atık ısı geri kazanım tesisimizle 8,5 MWh elektrik üretiyor ve enerji ihtiyacımızın %22’sini atık gazdan üretiyoruz. Tamamen yeşil enerji ve sıfır karbon emisyonu. Ayrıca yenilenebilir enerji üretmek için güneş enerjisi santrali kurma planımız var. Bu konuda da fizibilite çalışmalarını başlattık. Bir diğer konu ise fosil yakıt kullanımı yerine alternatif yakıt kullanımı. Kullanımı arttırmak için ekipman yatırımına başladık. Alternatif yakıt kullanımımızı önemli derecede arttıracağız. Katkılı tip çimentonun pazarlara daha yüksek oranda sunulması için de çalışmalarımız var. Bunların hem sürdürülebilirlik açısından sektörün geleceği hem de rekabetçi ihracat gücü açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.

Makina parkurunuz hakkında bilgi vererek, son dönemde bu alanda yaptığınız yatırımları ve sağladığı avantajları anlatır mısınız? 

Çimento ana üretim faaliyetimizde kullanılan ekipmanlar döner fırın ve değirmenlerdir. Hammadde, kömür tane boyutunu küçültmek ve çimento üretimini gerçekleştirebilmek için değirmenler kullanıyoruz. Çimento üretimi için gerekli yarı mamul-klinkeri üretmek içinse döner fırın kullanıyoruz. Bu ekipmanlar ülkemizdeki en son teknolojiye sahip, kapasitesi de en büyük ekipmanlar. Tek hatla üretim yapan en büyük fabrikayız. Yeni hat yatırımımıza da benzer ekipmanları seçerek başladık. Tamamlanması ile Avrupa’ nın en büyük fabrikası olacağız. Bunların başlıca avantajları yüksek verimlilik, düşük enerji tüketimi, düşük karbon salınımı, daha az çalışan ile daha fazla ürün üretimi diyebilirim.

Ocaklarımızda ekskavatör, loder, delme patlatma makinaları, sondaj makinası, nakliye kamyonları çalışıyor. Limanda ise gemi yükleme ve boşaltma faaliyetleri için vinçlerimiz, gemi yükleyicilerimiz var.

Üretim süreçlerinizde robot kullanıyor musunuz? 

Üretim süreçlerinde robotik sistemlerden yararlanıyoruz. Tam otomatik ve robotik bir laboratuvarımız var. Robotik otomatik laboratuvar sistemi ile ürün kalitesini en yüksek seviyede koruyabiliyoruz. Numune almak, analiz yapmak, sonucunu elde etmek ve üretim hattını otomatik ayarlamak bu sistem tarafından otomatik yapılıyor. Bu da ürün kalitemizin en iyi olmasına olanak sağlıyor. Aynı şekilde paketleme ve sevkiyat bölümümüzde de robotik ekipmanlar kullanılıyor. Müşteriye daha uygun şekilde ve hızlı bir süreç yönetimi sağlıyor. Bu sistemler müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmet kalitesini arttırıyor. Tercihlerde öne gelmemizi sağlıyor.

Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz? 

Dünya dijital sanayi devrimini yaşıyor. Geçmiş sanayi devrimlerine göre yeniliklerin, gelişmelerin daha kısa zaman aralığında yaşandığı bir dönem. Şirketlerin hepsinin bu döneme uyum sağlamaları, geride kalmamaları şart. Geride kalacak şirketlerin varlıklarını sürdüremeyeceğini düşünüyorum. Bu nedenle dijitalleşme Medcem için öncelikli konu. Dijital dönüşüm programımız her sürecimizde uyguluyoruz. Bu konudaki ilk yatırımlarımız IT bölümümüz için kuvvetli bir insan kaynağı oluşturmak oldu. 

Sonrasında da bu ekibimizin diğer departmanlara da yön vermesini ve yardımcı olmasını planladık. Sahiplenen, bu konuda hedefleri olan bir şirket kültürü oluşturuyoruz. Öncelikli olarak insanlar bu dönüşüme inanmalı. Sonrasında ise donanım ve yazılım yatırımları yaptık. Şirket için iki ana yazılım sistemi var. Bunlardan bir tanesi şirket kaynak yönetim programı olan SAP nin üretimden, mali işlere, lojistik ve tedarik zinciri yönetimine, insan kaynaklarına, sevkiyat ve satışa kadar tüm süreçlere entegre edilmesiydi. Diğeri ise üretim, kalite, bakım süreçleri için gerekli olan son teknoloji otomasyon sisteminin kurulmasıydı. Bunları tamamladıktan sonra tüm alt süreçler için diğer dijital uygulamaları devreye almaya başladık. Bakım süreçleri yönetimi, sevkiyat – stok yönetimi, kalite süreçleri yönetimi, İK süreçleri yönetimi, hazır beton süreçleri yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi gibi. Tüm bu yazılımlar, telefon-tablet uygulamaları SAP çatısı altında entegre edildi. Böylece daha kontrollü, hatası daha az, gelişimi yüksek bir yönetim sağlandı. Bunlara üretim hatlarının, kalite kontrol siteminin, sevkiyat, paketlemenin otomatikleştirilmesi eklendi. Bu dönüşüm bitmeyen bir süreç. Kendini devamlı yenileyen bu süreci gelişmeleri takip ederek uygulamaya devam ediyoruz. 

Depolarınızda operasyon süreçlerini hızlandırmak ve doğru sevkiyatı sağlamak adına ne tür donanım ve yazılımlardan yararlanıyorsunuz? 

Telefon-tablet uygulaması, barkod sistemi, ERP sistemi, lojistik yönetim sistemi yazılımlarını birbirine entegre olarak kullanıyoruz. Müşterilerimiz telefon-tablet uygulamaları ya da web tabanlı uygulama ile gerek cari hesaplarını takip ediyor, gerekse de yeni siparişlerini açıyor. Ambalajlı ürünlerde barkod sistemini de ek olarak ihracat sevkiyatlarımızda kullanıyoruz. Siparişe göre hazırlanmış ürünler ERP sisteminde takip ediliyor. Sevkiyat için gelen araçlar bu süreç için hazırlanmış olan özel yazılım ve otomasyon sistemi ile ilgili yükleme alanına geliyor. ERP ye entegre bu yazılım, fabrika otomasyonu ile de beraber çalışıp ilgili sevkiyatın yapılması için sevkiyat ve paketleme sisteminin çalışmasına izin veriyor. Aracın fabrika içine girişinden çıkışına kadar otomatik olan, araçların RFID ile tanınıp söz konusu yazılımlar ile yüklenmesini sağlayan, stok kontrolünü de devamlı takip eden otomatik bir sistem. Böylece kısa sürede verimli ve doğru sevkiyat yapılabiliyor.