TÜYAK tarafından iki yılda bir, yangın güvenliği konusundaki problemleri tartışmak, yangın ve güvenlik sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirmek ve ilgili yönetmelik ve standartlardaki gelişmeleri açıklamak amacıyla düzenlenen ‘’Uluslararası Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi’nin altıncısı 4 - 5 Aralık 2019 tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Sempozyumda, yangın güvenlik profesyonelleri, ilgili kamu yöneticileri, akademisyenler, tasarım yapan veya uygulayan mühendisler, danışmanlar, sigortacılar, üreticiler, ürün sağlayıcılar, teknik elemanlardan oluştu. İki gün boyunca devam eden sempozyum ve sergide; yangın, sabotaj, deprem ve iş kazaları ile ilgili yeni cihazlar tanıtıldı. Günümüz teknolojisine uygun koruma ve önleme sistemlerindeki gelişmeler ve tasarım esasları açıklandı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan TÜYAK Onursal Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, endüstriyel tesis yangınlarına değinerek alınması gereken önlemleri sıraladı. Kılıç, başta fabrika yangınları olmak üzere tüm endüstriyel tesislerdeki yangınların yarattığı riskin büyüklüğünün bir kez daha altını çizdi.

TÜRKİYE'DE YILDA 400 BÜYÜK FABRİKA YANGINI OLUYOR

Türkiye Yangından Korunma Vakfı ile Yangından Korunma Derneği Onursal Başkanı, TÜYAK 2019 Yangın ve Güvenlik Sempozyum ve Sergisi Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, ülkemizde yılda, kayıtlara geçen yaklaşık 400 büyük fabrika yangınının yaşandığını söyleyerek “Bu yangınların 160 tanesi İstanbul’da gerçekleşiyor. Büyük mal kaybının yanı sıra, can kaybına da neden olan bu yangınlarda yılda ortalama 25 kişi hayatını kaybediyor” şeklinde konuştu. Kılıç, fabrika yangınları ile ilgili de şu bilgiyi verdi:  “Özellikle tekstil, plastik, gıda, metal, boya ve petrokimya tesislerinde, genellikle elektrik tesisatındaki sorunlar, gaz sızması, malzeme ya da ekipmanın aşırı ısınması, uygun şekilde depolanmayan yanıcı gaz ve sıvılar, tamirat sırasında kurallara uyulmaması ve periyodik bakımların ihmal edilmesi nedeniyle gerçekleşiyor. 

FABRİKALARA YANGIN SİGORTASI ZORUNLULUĞU GETİRİLMELİDİR

Türkiye’de sigortalanan fabrikaların oranının, gelişmiş ülkelere kıyasla oldukça az olduğu biliniyor. Gelişmiş ülkelerde, fabrikaların sigortalanması zorunlu hale getirilmiş durumda ve endüstriyel tesislerin yangına karşı aldığı tedbirler sigorta şirketleri tarafından kontrol ediliyor, yeterli önlemi almayan, riskleri fazla olan fabrikaların sigorta primleri artırılıyor. Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç yaptığı açıklamada “İstanbul’da yanan fabrikaların sadece yüzde 40’ının sigortalı. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de fabrikalara zorunlu sigorta sistemin getirilmeli. Bir fabrika yandığı zaman zararı sadece fabrika sahibine olmuyor. Yanan milli servet oluyor. Çalışanlar işsiz kalıyor, müşteriler yitiriliyor. Yanan işletmeden yedek parça ya da malzeme alan vatandaş başka yerden almak zorunda kalıyor ve zaman kaybediyor. Zorunlu sigorta yangın önlemlerinin alınması demek. Önlemlerin alınması sadece mal sahibini korumak değil aynı zamanda ekonomiyi korumak, çalışan işçileri korumak, yan sanayii korumak, ürünlerin alıcılarını korumak demek” dedi. 

YANGIN ÖNLEMLERİ DENETLENMELİ

Endüstriyel yangınların en önemli nedenlerinden biri olarak zamanında yapılmayan bakım-onarım çalışmaları gösteriliyor. Ancak zamanında yapılmayan bakım-onarım çalışmaları kadar, bu çalışmaları yaparken alınmayan önlemler de endüstriyel yangınların çıkmasına ve yayılmasına neden oluyor. Yenileme çalışmaları sırasında, özellikle de kaynak ya da lehim çalışmalarıyla bağlantılı olarak meydana gelen başlangıç yangınları çok kısa bir süre içinde büyük hasarlara yol açan büyük yangınlara dönüşebiliyor. Yanıcı maddelerle döşenmiş objeler ve kolay alevlenen malzemeler, taşan kıvılcımların veya kaynak parçalarının dağılmasıyla isabet alıyor ve yangın genellikle kuvvetli duman oluşumuyla birlikte kısa bir zaman dilimi içinde tüm yanıcı malzemeleri kaplayarak kurtarılması mümkün olmayan büyük hasarlara yol açabiliyor. Bu gibi durumlarda yangın yerinde genellikle az sayıda bulunan insanlar tarafından, yeterli olmayan araçlarla yapılan söndürme girişimleri de sonuçsuz kalıyor. Bu noktada, önemli olan ortamın yangına karşı güvenli hale getirilmiş olması ve erken uyarı ve otomatik söndürme sistemleri ile donatılmış olması.

ÇALIŞANLAR BİLİNÇLENDİRİLMELİ 

Sempozyumda, endüstriyel tesis işletmeci ve çalışanlarının bilinçlendirilmesi zorunluluğunun da altı çizilerek, mevcut sistemlerin çalışabilirliklerinin kontrolü ve işletme içindeki görevlilerin yangın anında koordinasyonunun sağlanması için özel bir "Acil Durum Yönergesi" hazırlanması gerekliliği konuşuldu. Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç “Bu yönergede; her ünitedeki sorumlular, görevliler, yapılacak işler, günlük ve aylık periyodik bakım esasları geniş olarak verilmeli. Bir yangın anında, kim ne yapacağını daha önceden bilmeli. Yangın durumundaki organizasyon şekli de açık olarak belirlenmeli ve yönerge içinde mevcut önlemler yerleşim projesi üzerinde gösterilmeli. Her zaman söylediğimiz gibi yangın alınan tedbirlerle önlenir, yapılan tasarımla söndürülür” dedi.