Türkiye’de cevherden son ürüne kadar üretim yapabilen tek izabe tesisi konumundaki Eti Bakır Samsun İşletmesi, fosforik asit ve gübre türevleri ihtiyacını büyük ölçüde ithalat yoluyla karşılayan ülkemizin bu alandaki ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak önemli bir yatırıma imza atıyor. “Katot bakır üretimi sonucu ortaya çıkan sülfürik asidi katma değeri yüksek ürüne dönüştürmenin en rantabl şekli gübreye çevirmek” diyen Eti Bakır Genel Müdür Yardımcısı Asım Akbaş, “Türkiye bugün fosforik asit ve gübre türevleri ihtiyacını büyük ölçüde ithalat yoluyla karşılıyor. Tesisin faaliyete başlamasıyla DAP gübre üretimimiz yıllık 625 bin tona ulaşacak” dedi. 2025 yılında tamamlanması öngörülen yatırım başta olmak üzere Eti Bakır’ın son dönem yatırımlarını Eti Bakır Genel Müdür Yardımcısı Asım Akbaş ile konuştuk. 
Bize şirketinizin kurumsal yapılanmasını anlatmanızı rica ediyoruz. 

TERMAL VERİMİ ARTIRMANIN YOLU DROPWISE TEKNOLOJİ TERMAL VERİMİ ARTIRMANIN YOLU DROPWISE TEKNOLOJİ

Cengiz Holding’in madencilik sektöründeki çalışma stratejisi ülkemiz maden rezervlerini verimli değerlendirmek, geri kazanımı maksimum düzeyde tutmak, katma değeri yüksek ürünler üretmektir. 
Bu çerçevede Cengiz Holding, ilk olarak 2004 yılında özelleştirme kapsamında Eti Bakır A.Ş. Küre işletmeleri ve Eti Bakır A.Ş. Samsun tesislerini bünyesine kattı. Devamında ise, 2006 yılında Murgul işletmesi, 2007 yılında ise Halıköy tesisleri holding bünyesine dâhil edildi. Bu tesisler özelleştirildiğinde 32 bin ton olan yıllık üretim, 2004 yılından bu yana kadar yapılan 2 milyar dolarlık yatırımlarla bugün 85 bin tona kadar çıkabiliyor. 2019 yılında Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 38’inci olan Eti Bakır, 7,4 milyar liralık üretimden satış rakamlarıyla 14 basamak yükselerek 2020 listesinde 24’üncü sırada yer aldı. Eti Bakır Samsun İşletmesi, Türkiye’de cevherden son ürüne kadar üretim yapabilen tek izabe tesis. 

İş gündeminizde neler var?

2021 yılının geçtiğimiz yıl gibi verimli bir yıl olarak tamamlıyoruz. Kesintisiz üretime ve yatırımlara devam ederek Türkiye ekonomisine katkımızı sürdüreceğiz. Türkiye’de olduğu gibi yurt dışında da bazı yatırımlarımız olacak. Yılın son çeyreğinde Samsun İşletmesi’ndeki bakır üretimine entegre şekilde faaliyet gösterecek, 1,5 milyar TL değerinde bir gübre tesisi yatırımına başlıyoruz. Bilindiği gibi, katot bakır üretimi sonucu ortaya çıkan sülfürik asidi katma değeri yüksek ürüne dönüştürmenin en rantabl şekli gübreye çevirmek. Türkiye bugün fosforik asit ve gübre türevleri ihtiyacını büyük ölçüde ithalat yoluyla karşılıyor. Ülkemizin bu alandaki ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak, bu önemli yatırıma imza atmaktan gurur duyuyoruz. İstihdamın artmasına da destek verecek bu yatırım, cari açığın azaltılmasına her yıl 100 milyon dolarlık katkı sağlayacak. Yılda 250 bin ton DAP gübresi üretecek tesisin faaliyete başlamasıyla Eti Bakır’ın DAP gübre üretimi yıllık 625 bin tona ulaşacak. 2025 yılında tamamlanmasını öngördüğümüz bu yeni yatırımla birlikte Eti Bakır’ın toplam gübre üretimi 1,2 milyon tonun üstüne çıkacak. 
Yurt dışındaki yatırımlarımız da güçlü bir tempoyla devam ediyor. Kırgızistan’daki Tereksay Altın Madeni bu yılın sonunda üretime başlayacak. Burada inşa sürecinde yaklaşık 1.500 kişi istihdam etmiştik. İşletme aşamasında da 650 çalışanımız olacak. Dost ve kardeş ülke Kırgızistan’ın ekonomisine de büyük katkı yapacak olan bu tesis, Kırgızistan’ın en büyük 5 maden tesisi arasında yer alıyor. Üstlendiğimiz projelerle dünyanın önde gelen firmaları arasında yer almaya kararlılıkla devam edeceğiz.

Sektörel değerlendirmenizi de yaparak markanızın ülkemize alanında kazandırdıklarını paylaşır mısınız?

Madencilik sektörünün yurt dışındaki durumuna ilişkin rakamlara baktığımızda, gelişmiş ülkelerde madenciliğin GSYİH içindeki oranı %4-5 civarında iken, ülkemizde bu oranın %1,1 seviyesinde kaldığını görüyoruz. Bu da demektir ki evlerimizden arabalarımıza, kullandığımız çatal bıçaktan elektronik aletlere kadar hayatımızın her alanında ihtiyaç duyduğumuz olmazsa olmaz maddelerin üretimini sağlayan madencilik sektörünün ülkemizde gelişmesi ve dışa bağımlılığı azaltmamız için gidecek daha çok yolumuz var.

Eti Bakır olarak madencilik alanında ülkemize güçlü bir katma değer sunuyoruz. Yurt dışında yaptığımız yatırımlarla küresel bir marka olma yolunda ilerlerken, Eti Bakır olarak tek başımıza Türkiye’nin bakır üretiminin yüzde 20’sini karşılıyoruz. Şirketimiz yıllık yeni kapasite artışı ile birlikte 85.000 tonluk katot bakır üretimi kapasitesiyle Türkiye’nin cevherden katot bakır üreten tek izabe tesisi olan Samsun’da, yüzde 99,99 saflıkta üretim gerçekleştiriyor. Yıllık 500 bin tonluk katot bakır ihtiyacının yüzde 80’i ithalatla karşılanan Türkiye'de Eti Bakır’ın Samsun tesisinde üretilerek sanayiciye sunulan ürünler, yaklaşık 750 milyon doların ülkede kalmasını sağlıyor.
Mardin’in Mazıdağı ilçesinde 1 milyar dolarlık yatırımla kurulan Eti Bakır Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesislerimiz ise 1.500 kişiye istihdam sağlayarak bölgesel gelişmişliğin ve tersine göçün itici gücü oldu. Türkiye'nin tek entegre gübre üretim tesisi olan Mazıdağı tesisi, yıllık 600 bin tonluk fosfatlı gübre üretimiyle ekonomiye değer katıyor.

Yeni üretim hattı, Ar-Ge, tesis, makina ya da teknoloji yatırım kararı nasıl veriliyor? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız? Sonuçları ve getirileri neler oldu? 

Maden sektörüyle ilgili hem yurt dışında hem de yurt içindeki faaliyetleri çok yakından takip ediyoruz. Özellikle teknolojiyle ilgili gelişmeler, doğrudan verimliliği artırmaya yönelik olduğu için gerektiğinde bu konularla ilgili hızlı karar alabiliyoruz. Samsun tesislerimizde uluslararası standartlarda hizmet verebilecek Ar-Ge tesisi yatırımına başladık. Bunun dışında Eti Bakır’ın tüm tesislerinde her sene modernizasyon yatırımları yapılıyor. Gerek tesis ekipmanları gerekse de iş makinası parkının yenilenmesi yatırımları sonucu her yıl verimlilikte yüksek oranlı artışlar sağlamayı hedefliyoruz. 

Tesisinizde; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız? 

Maden sahalarından üretilen cevherler yine o madenlerin bulunduğu illerdeki zenginleştirme tesislerinde konsantre haline getiriliyor. Bu konsantreleri Samsun işletmemizde pek çok süreçten geçirerek katot bakır üretiyoruz. Bu süreçte yan ürün olarak sülfürik asit elde ediyoruz. Sülfürik asit, bir sanayi ara ürünü; dolayısıyla bunun satışını yapıyoruz. Ama önemli bir kısmını da gübreye dönüştürüp tarım sektörünün kullanımına sunuyoruz. 

Makina parkurunuz hakkında bilgi vererek, son dönemde bu alanda yaptığınız yatırımları ve sağladığı avantajları anlatır mısınız?   

Gerek tesis bazında gerekse de iş makinesi bazında her sene yenileme yatırımları yapıyoruz. Yeni ekipman, makina ve teknoloji yatırımlarımız sonucu verimliğimiz artarken bakım maliyetleri azalıyor ve en önemlisi İSG uygulamaları yönüyle daha uygun çalışma şartları oluşturuyoruz. 

Sıfır duruş ile yüksek kaliteli üretim yapmak adına tesisinizde ne tür metot ve sistemler kullanılıyor? 

Arıza kaynaklı üretim kayıplarını azaltmak için bir bakım yönetim sistemimiz bulunuyor. Bu sistem çerçevesinde kestirimci bakım, planlı bakım, koyucu bakım uygulamalarını hayata geçiriyoruz. Malzeme kaynaklı üretim kayıplarını önlemek için satınalma süreci ve girdi kontrollerini sağlayarak uygun malzeme tedariki yapmaya önem veriyoruz.