Ülkemiz proses endüstrisinde rekabetçi kalmak amacıyla son yıllarda otomasyon ve enformasyon teknolojilerine önemli yatırımlar yapıldı. Proses kontrolü, makine kontrolü, kalite kontrolü ve muayene, proses analizi, üretim planlama, fieldbus, bakım ve çevre yönetimi sistemleri gibi konuların hepsinde tesislerimiz dünya klası düzeyine yükseldi.

Bu yatırımların hepsi otomasyonla ilgili olmakla beraber hiçbirini insansız çalıştırma olanağı bulunmuyor. Bu da hem operatör ihtiyacının artmasına, hem de operatör sorumluluk ve yeteneklerinde değişime yol açtı. Ancak operatör yetiştirme hızı teknolojiyi yaygınlaştırma hızından az olduğundan operatör kıtlığı doğdu. Bu tüm dünyada da bu şekilde!

* * *

Bu sorunu çözmek için teknoloji firmaları bir yandan uzun vadede operatör niteliklerine duyulan gereksinimleri azaltmaya, diğer yandan da kısa vadede operatörleri destekleyecek sistemlerin geliştirilmesine uğraşmaktalar. Kritik durumlarda operatörlerin hızlı karar verebilmesi için ilgili enformasyon hazırda veya çok kısa sürede erişilebilir olmalı. Ancak burada ilginç bir nokta var; bu enformasyonun önemli kısmı örtülü (İngilizcede buna tacid deniyor). Diğer deyişle yazılı değil, sadece zihinlerde. Çünkü her tesisin kendine özgü karakterini kavrayıp dokümante etmek kolay değil. Eğer konusuna hakim operatör emeklilik veya başka bir nedenle ayrılırsa proses istikrarı ve emniyeti büyük risk altına giriyor.

* * *

Bu konuda önerilen tek şey kontrol odalarında, operatörlerin yanına yetiştirmeleri için eleman vermek. Kullanıcı firmaların risk yönetimi için yapabilecekleri tek çözüm şimdilik bu.