Çatı ve cephe sistemleri için teknolojiler ve çözümler geliştiren Panelsan, üç farklı üretim bandında sandviç panel, EPS yalıtım levha ve enjeksiyon üretimi gerçekleştiriyor. Yeni dönem hedef ve projelerini anlatan Panelsan Satış Müdürü Cüneyt Boydaş, sürdürülebilir ve temiz üretim anlayışıyla büyüme hedeflerini gerçekleştirdiklerini söyledi. 

Panelsan’ın üretim bandında neler olduğundan, neler yaptığınızdan bahseder misiniz?

Panelsan olarak endüstriyel yapı sektöründe faaliyet gösteren, çatı ve cephe sistemleri için teknolojiler ve çözümler üreten bir firmayız. Üç farklı üretim bandımız var; sandviç panel, EPS yalıtım levha ve enjeksiyon üretimi gerçekleştiriyoruz. Ürünlerimiz genellikle endüstriyel yapılarda; fabrika, lojistik depo, hangar ve prefabrik yapı sektörlerinde kullanılıyor. Diğer taraftan otomotiv, ambalaj gibi sektörlerin de benzer ihtiyaçlarına çözümler üretiyoruz.  Isı yalıtımı, hava geçirimsizliği, hijyen, terleme, güvenlik, estetik, yangına dayanıklılık gibi tüm ihtiyaçlara cevap verecek profil ve ürün gamına sahibiz. Ürünlerimiz Ortadoğu, Afrika ve Avrupa kıtaları olmak üzere 30 ülkeye ihraç ediliyor.

Panelsan’ın yatırım planları ve faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Bu yıl, Borsa İstanbul’da halka arzı gerçekleşen ilk firma olduk. Panel sektörünün borsadaki tek temsilcisi olduğumuz için ayrıca gururluyuz. 2016 yılından beri, Türkiye ekonomisine yön veren markaların oluşturduğu ISO ikinci 500 listesinde yer alıyoruz. 2021 yılında sıralamamızı 61 basamak yukarı taşıyarak 315. sıraya yerleştik. 

Sürdürülebilirliği sağlamak ve üretim kapasitemizi arttırmak üzere biri Kazakistan’da biri ise mevcut üretim tesisimize ek olarak kurulacak iki ayrı fabrika yatırımı üzerinde çalışıyoruz. İhracatla büyüme stratejimiz doğrultusunda Kazakistan’ın Almaty şehrinde sandviç panel üretim tesisi kurmak için yatırım kararı almıştık. Tesisimizin bina inşaatının hafriyat çalışmaları başladı. Ankara Polatlı Üretim tesislerimize ek fabrika binamızın da inşaatının hafriyat çalışmalarına başlamış bulunuyoruz. Ankara ek üretim tesisimizin devreye girmesiyle ilk yıl %30 daha sonraki yıllarda da minimum % 50 kapasite artışı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. 
Global rekabet ortamında patentli ve faydalı modele dayalı, çevreci ve yenilikçi çözümler üretmek hedefiyle hayata geçirdiğimiz ARGE merkezimizi de resmi olarak açmaya hazırlanıyoruz. Bunun yanında ulusal ve uluslararası aldığımız kalite belgelerine çok önem veriyoruz. Örneğin FM Global gibi standartlarını sağlaması çok zor olan belgelere sahibiz.  Kaynaklarımızı doğru planlamak için iş süreçlerimizi ERP yazılımı ile yürütüyoruz. Kurum olarak 5S ve Kaizen yönetim anlayışını benimsiyor; yalın, düzenli, sürdürülebilir ve güvene dayalı bir yapı inşa etmeye çalışıyoruz. Tabi ki bunların hiçbiri yaptık bitti ile kalmıyor, sürekli bir yeniden inşa süreci yaşıyoruz.
Bir başka konu da eğitim. Çağın gerektirdiği şartları yakalayabilmenin yolunun eğitimden geçtiğini biliyoruz. Üniversitelerle beraber planladığımız gelişim programlarımız var. Ayrıca kendi içimizde başlattığımız Panelsan Akademi adı altında kurum içi eğitimlerimize devam ediyoruz.  

ELEKTRİKLİ ARAÇLARA TALEP ARTIYOR ELEKTRİKLİ ARAÇLARA TALEP ARTIYOR

Panelsan denildiğinde ilk akıllara gelen olgunun ‘’güven’’ olması için çalıştığımızı belirtmem gerek. Kurulduğumuz günden beri hem kurum içi hem kurum dışı tüm ortaklarımızda yaratmak istediğimiz öncelikli ilişki güven oldu. Ürünlerimizle, satış sonrası sunduğumuz destekle, garanti koşullarımızla, kalite belgelerimizle, kurum politikalarımızla tüm süreçlerimizi güven üzerine temellendirdik. Panelsan’ın zemininde güven vardır diyebilirim.

‘’İyi yalıtım doğru yatırım’’ diyorsunuz, bunun anlamı tüketiciler açısından nedir?

Doğru yalıtım ürünleriyle yaklaşık %70 enerji tasarrufu yapmak mümkün. Enerji kayıplarının yaşanmasında binaların rolü çok büyük. Türkiye’de doğalgazın 1/3’ü konutlarda tüketiliyor. Mevcut konutların %50’den fazlası ise yalıtımsız. Bina ısı yalıtımı ile tasarruf potansiyeli %35-45 arasında. Ürünlerimizin minimum % 20-30 bandında doğru kullanılması halinde bile % 50 civarında enerji verimliliği sağlayabiliyoruz. Bu tabi müşterimizin bütçesi için dost bir durum. Ülkemizin enerji dışa bağımlılık oranı hayli yüksek, yıllık enerji ithalatımız; 50-60 Milyar Dolar civarında. Bu miktarın yarı yarıya azaldığını düşünün, bu Türkiye’yi kalkındıracak bir hamle olacaktır. Yıllardır ‘’İyi yalıtım, doğru yatırım’’ demekle ne kadar haklı olduğumuzu günümüz enerji krizi bizlere göstermektedir.

Bir taraftan da yalıtım dediğimiz konu tüm dünyanın karşı karşıya olduğu iklim krizi açısından muazzam önemli. Küresel enerji kullanımının %36’sını binalar tüketiyor. Karbon emisyonlarının %39’undan binalar sorumlu. Dolayısıyla yalıtımın doğru ve bilinçli kullanımı, hem müşterilerimizin hem Türkiye’nin hem de dünyanın geleceği için en önemli yatırımdır diyebilirim. 

Özellikle iklim değişikliği ve enerji tasarrufu konusuna vurgu yaptınız. Panelsan olarak çevre kirliliği ile mücadele adına neler yapıyorsunuz?

Bütün dünyada enerji tasarrufuna duyulan ihtiyaç arttıkça yalıtım ürünlerinin önemi de artıyor. Ürettiğimiz yalıtım ürünlerinin dünyanın karşı karşıya olduğu iklim ve enerji kriziyle mücadelede inovatif bir görev üstlendiğinin bilincindeyiz. Bunun bilinciyle geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik yönetim politikamızın ana çatısını oluşturduk. Sıfır atık ve karbon ayak izi için belgelerimiz mevcut. Paris İklim Anlaşması doğrultusunda hazırlanan hedeflerde, 2029 yılının karbon azaltma hedefine şimdiden ulaştık. Bu verilere ulaşmamızda fabrikamızın çatısına kurduğumuz GES sisteminin etkisi büyük oldu. Kullandığımız enerjinin yaklaşık %70’ini kurduğumuz GES sistemiyle üreterek, 2021 yılı verilerine göre; 1 milyon 651 bin kWh elektrik üretimi için ortalama yıllık 715 ton karbon sera gazı emisyonu kazanımı sağladık. Tükettiğimiz suyu yağmur suyu toplama sistemi ile karşılama projemiz devam ediyor, ISO 50001 – Enerji Yönetim Sistemi çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Ekonomik olarak sağladığımız yarar kadar çevreye sağladığımız yararı da gözetiyoruz.

Sektörle ilgili talepleriniz ve öngörünüz nedir?

Enerji tasarrufu açısından, devlet teşvik politikalarını yararlı buluyorum. Örneğin konutlarda uygulanacak ısı yalıtım kredi paketi, desteklediğimiz bir çalışma oldu. Enerji kimlik belgesi gibi uygulamalarda enerji tasarrufu için kontrol mekanizması oluşturması açısından oldukça değerli. Hammadde fiyatları bütün üreticilerde olduğu gibi bizim için de bir sorun oluşturuyor. Hammaddenin Türkiye’de üretilmesi bu açıdan zorunlu hale geldi. Hammadde üretimi için devlet destekli yatırımların artması gerekiyor.

Doğru ürünün doğru yerde kullanılması noktasında bilincin artırılması gerektiğini düşünüyorum. Standartlara uygun olmayan, ekonomik olması adına kullanıcıların seçtiği uygunsuz ürünler yapının ömrünün kısa olmasına ve verimsizliğine neden oluyor. Bu nedenle, tüketim tercihlerinde fiyat odaklı davranılmaması gerekiyor. Doğru yalıtım uygulamalarının geri dönüşleri hesaplandığında yatırım maliyetinden çok daha büyük ekonomik kazanımlar elde edildiği unutulmamalıdır. Çünkü doğru yalıtım ürününü seçmek sadece enerji tasarrufu sağlamaz aynı zamanda yapıların ömrünü̈ uzatıp değerini de arttırır.