Merkezi Danimarka’da olan 2005’te kurulan Universal Robots; 'Cobots' (Collaborative Robots) olarak adlandırılan, hafif ve esnek robot kollarıyla endüstriyel robotiği yeniden keşfetti. UR3, UR5 ve UR10 olarak farklı erişim ve taşıma kapasitesiyle üç temel 'cobots' mevcuttur. Universal Robots’un 50’den fazla ülkede distribütörlüğü bulunmaktadır. Universal Robots'un ürünleri metal, makina, otomotiv, gıda ve tarım, mobilya, ilaç ve kimya, plastik ve polimer gibi birçok sektörde kullanılmaktadır. Yenilikçi UR+ ‘Tak ve Çalıştır’ uygulamasıyla kolay ve hızlı kurulum sağlayabilen Universal Robots, ücretsiz online eğitim sunulan Universal Robots Academy ile iş birliğine dayalı robot kavramlarını öğrenmek isteyenler için bir platform sunmaktadır. Kolay programlama, hızlı kurulum, esnek konumlandırma ve uygulama, iş birliğine dayalı, insan ile beraber çalışmaya uygun yapısıyla (risk değerlendirmesine bağlıdır) kullanıcılara avantaj sağlayan Universal Robots, enerji verimliliği, az alan kaplamasıyla sağladığı alan tasarrufuyla da işletmelerin maliyetlerini azaltmaktır.

Universal Robot firmasında son dönemde yaşanan yeniliklerden bahsedebilir misiniz? 

2000’li yılların başında çalışmalarına başlanan endüstriyel robotik için devrim niteliğinde olan kolaboratif robot üretme çalışmalarında, 2005 yılında Universal Robots’un şirket kurulumu ve 2008’de de ilk ürünü UR5’in satılması süreci birbirini takip etmiştir. Günümüze kadar yıllık yüzde 75 büyümeyle collaborative robotlar, hayatımıza Universal Robots aracılığıyla girmiştir. Tabi bu ivmelenmenin getirdiği hızlı büyümeyle beraber Türkiye gibi bir pazarda önemli bir güce sahip olduk. Özellikle otomasyon sektörünün hızlı bir şekilde geliştiği bir yerde, yatırım yapma kararıyla beraber beş ay öncesinde merkez Türkiye olmak üzere Yunanistan, Orta Doğu ve İsrail’de de aktivitelere başladık. Türkiye Ofisi olarak bu çalışmaların organizasyonunu ve yürütülmesini sağlıyoruz. Universal Robots iş birliğine dayalı (Kolaboratif) robotun mucidi olarak endüstriyel robotik dünyasına yeni bir keşif sağlayan bir firmadır. Sağladığı birçok avantajla pazarda önemli bir pozisyondadır. Elde ettiği pazar payıyla ‘Dünyanın bir numaralı Kolaboratif robot markası’dır. 

Konvansiyonel robotlara geçmeyi düşünüyor musunuz? Yoksa sadece yine collaborative robot üzerinden mi faaliyetlerinizi sürdüreceksiniz?

Şöyle söyleyeyim, şu anda sizin evinize sabit hatlı telefon kurmak istesem kabul eder misiniz? Yüksek ihtimalle kabul etmezsiniz… Çünkü artık bu teknolojiden uzaklaştık. Tabiki kullanımına devam edecek fakat azalarak. Daha çok biz de şu anda geleceğin teknolojisinden bahsediyoruz. Artık akıllı telefonlarla banka hesaplarınızı ve hayatımızdaki birçok konuyu yönetebiliyoruz. Evimize gitmeden ışığımızı açmak, ısıtıcımızı çalıştırmak gibi her şeyi yapmak mümkün… Biz de şu anda collaborative ile endüstride bunun gibi bir teknolojiden bahsediyoruz. Ürünlerimizin temel özellikleri değerlendirildiğinde gerçekleşmiş uygulamalara bakıldığında, bunların zaten hayatımıza ne kadar dokunduğunu ve dokunabileceğini görüyoruz. Collaborative robotlarla ilgili bilgileri; bu robotların avantajlarını yayınladığımız broşürler, makaleler, görüşmelerle her fırsatta müşterilerimize aktarmaya çalışıyoruz. ‘Universal Robots Dünyanın 1 numaralı Kolabotatif robot firmasıdır. Bu dünyadaki pazar payı ve bu sektöre yön veren bir firma da olması sebebiyledir. Nasıl? Örneğin web sayfamızdan ücretsiz sunulan herkese açık, 1,5 saatte Robot Akademi ile cobot programlamayı öğreniyorsunuz. Fabrikalarda cobotların kapladığı alanın ne kadar az olduğu malumunuz… 220 Volt olarak ile kullanılmaları, robotların kolayca taşınabilir olması (10 kg taşıyan, 1.3 m erişime sahip bir cobotun kendi ağırlığı sadece 29 kg’dır) ve bununla birlikte diğer birçok avantajlar... İnsanla iş birliğine dayalı olması çok önemli bir unsur! Endüstriyel robotlar, hayatımıza çok hızlı bir şekilde girdi. Müşterilerimizin sadece yüksek adetlerde aynı kalitede üretim yapmanın dışında gerçek anlamda esnekliğe ihtiyaç duyduklarını, kaliteden ödün vermeden, hızlı değişimlere cevap verebilmeyi önemsediklerini gözlemliyoruz. Bu anlamda yukarıda belirttiğim unsurlara ve daha fazlasına cevap veren, iş birliğine dayalı kolaboratif robotların daha fazla talep gördüğüne ve geleceğin kolaboratif robotta olduğuna dair bir değerlendirme yapabilirim. Bununla ilgili yapılan araştırmalar, 2021 yılına kadar kolaboratif robot kullanımlarının (2015’ten 2021 yılına kadar) yüzde 75 oranında artış sağlayacağını öngörüyor. Kolaboratif robotun mucidi olan Universal Robots, geleceğin insan-makine iş birliğinde olduğu vurgusundan hareketle, artan bu pazar ve bununla birlikte oluşacak yeni ihtiyaçlara cevap verecek çalışmalarını sürdürüyor. Bu yönde bir ilerleyişe katkı sağlayacak yeni şirket alımları gibi faaliyetlerine de devam ediyor.

Özellikle otomotiv ana ve yan sanayide çok ağır kaynak uygulamaları yapılıyor ve robotlar en çok da bu alanda tercih ediliyor. Kaynak, paletleme, paketleme gibi... Collaborative robotlar bu doğrultuda nasıl çözümler sunuyor?

Pazarda belli uygulamalar doyma noktasına geldi. Yani bu alanda yapılan uygulamalar sıradan hale geldiği söylenebilir. Robotik üretim sistemlerinin hale hazırla kullanılmadığı ve/veya az kullanıldığı alanlar mevcut konvasiyonel robotlarla teknolojileri sebebiyle çok etkin olarak gerçekleştirilemedi. O noktada da üreticiler, cobot’larla farklı alanlarda, farklı şeyler yapılabileceğini keşfetmeye başlıyor. Bu durum sadece büyük otomotiv firmaları veya büyük endüstriler için değil, küçük ve orta ölçekteki kobiler içinde geçerli! Bizim bir sloganımız var, ‘Otomasyonu herkes için ulaşılabilir hale getiriyoruz.’ Üretim için esneklik sağlıyoruz ama gerçek anlamda bunu hayata geçiriyoruz… Bu ancak hassas, esnek konumlandırmayla olabilir. Robotun standart olarak Türkçe kullanıma sunulabilmesi, hafif olması, iş birliğine dayalı olması, az enerji tüketimi ve bunun gibi birçok faktör hayatımıza girmesini sağlıyor. Sorunuza dönecek olursam, kaynak uygulamalarında da kolaboratif robotlar, cobot’lar kullanılıyor ve bununla ilgili özel ürünler de var. İnternet sayfamızdan UR+ bölümünden incelenebilir. Ama olayı sadece o alanda değerlendirmemek gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’de her zaman kaynak uygulaması olacaktır ki robot için uygun bir uygulamadır. Kolaboratif robotlar da bu iş için kullanılabilir. Fakat şunu da unutmamak lazım ki günümüz dünyasında toplam pazarda kolaboratif robotların kullanılma oranı yüzde 2’dir. Geri kalanı ise konvansiyonel robottur. Şu anda kolaboratif robotların farkındalığı bazı sektörler tarafından fark edilme evresindedir. Bu oranın, ilerleyen yıllarda çok ciddi bir şekilde değişeceğini söyleyebilirim. Yapılan araştırmalarda kolaboratif robot dünyasının 2015’den 2021 yılına kadar yüzde 75 ortalama ile büyüyeceği öngörülmektedir. 

Universal Robots’un ilk uygulamalarına baktığınızda genellikle taşıma, alma ve bırakma uygulamalarının olduğunu görebilirsiniz. Bunlarla birlikte, montaj, yapıştırma, makine besleme, çapak alma ve polisaj, paketleme, paletleme, cıvata sıkma gibi birçok alanda sektörde uzun yıllardır çalışmaktadır. Yine internet sayfamızda uygulama örnekleri bölümünde tüm detaylar gözlenebilir. 
Yenilikçi UR+ ‘Tak ve Çalıştır’ uygulamasıyla kolay ve hızlı kurulum sağlayabilen firmamız, ücretsiz online eğitim sunan Universal Robots Academy ile iş birliğine dayalı robot kavramlarını ve programlamasını öğrenmek isteyenler için bir platform sunuyor. Pazarda robotlar için yardımcı ekipman üreten öncü firmalar, Universal Robots Cobot’larına monte edildiğinde direkt olarak cobot ile kullanıma hazır hale gelen, robot tucucu gibi birçok ekipman sağlayarak kullanıcılar için daha hızlı kurulum, esnek üretim gibi birçok avantaj sağlamaktadır. Böylece robotun kolay kurulumu avantajına ek olarak robotik uygulamanın hızlı şekilde devreye alınmasını sağlanmaktadır.

Beyaz eşya sektöründe öncü firmalar Türkiye’deki öncüsü gibiydi. Onlar bir Ar-Ge merkezi kurdular ve collaborative robotlarla birlikte çalışıyorlar. Örnek verebileceğiniz başka firmalar var mı?
Kesinlikle var ama beyaz eşya sektörü bunun sadece bilinen yüzü. Bilinmeyen irili ufaklı çok sayıda firma var. Hatta bazıları beyaz eşya sektöründe bulunan robottan çok daha fazlasına sahip. Şu anda Türkiye’de çok ciddi üç haneli rakamlarla collaborative robot kullanıp, bunun duyulmasını istemeyen firmalar da söz konusu olduğunu paylaşmak isterim. 

Hangi sektöre yönelikler peki?

Tüm uygulamalar için kullanılabilir. Bu da sanayide yeralan küçük kobilerden en büyük ölçekli fabrikalara kadar önemli avantajlar sağlıyor. Universal Robots cobot’larla teknolojik üretimi herkesin ulaşabileceği bir bir platforma taşıyor yani cobotlar otomasyonu herkes için ulaşılabilir hale getiriyor! Bu da küçük üretim adetlerine fakat yüksek çeşitliliğe sahip küçük ölçektekteki kobilerden yüksek miktarda üretim yapan büyük işletmelere kadar geniş bir yelpazede gerçek anlamda esneklik sağlıyor. Universal Robots ürünlerimizle metal, makina, otomotiv, havacılık, gıda ve tarım, mobilya, ilaç ve kimya, plastik ve polimer gibi birçok sektöre hizmet sağlıyoruz.

Elektrik tasarruflarından bahsetmiştiniz. Konvansiyonel bir robota göre ne gibi çıktılar elde edilebiliyor bu elektrik tasarrufu konusundan?

Tabi ki çok ciddi bir avantaj… Teknik bir bilgi vereyim, ortalama küçük bir robotun bile ilk enerjiye başlama KW’ı yüksek değerlerdedir. Ve daha sonrasında da bu değerler bizim herhangi bir cobot’umuza göre daha yüksek değerlerde enerji tüketimine tabidir. Cobot’larımız bir ampul niteliğinde enerji tüketiyor. Örneğin ortalama bir uygulama için en küçük UR3 cobotumuz minimum 125 watt, maksimumda 250 watt; orta seviyedeki UR5 cobot’umuz 150-325 watt ve UR10 minimum 250 watt, maksimumda 500 watt değerlerde tüketim yapıyor. 

UR+ platformu nedir kimlerden temin ediliyor? 

Yenilikçi UR+ ‘Tak ve Çalıştır’ uygulamasıyla kolay ve hızlı kurulum sağlayabilen firmamız, ücretsiz online eğitim sunan Universal Robots Academy ile iş birliğine dayalı robot kavramlarını ve programlamasını öğrenmek isteyenler için bir platform sunuyor. Pazarda robotlar için yardımcı ekipman üreten öncü firmalar, Universal Robots cobot’larına monte edildiğinde direkt olarak cobot ile kullanıma hazır hale gelen, robot tucucu gibi birçok ekipman sağlayarak kullanıcılar için daha hızlı kurulum, esnek üretim gibi birçok avantaj sağlamaktadır. Bu ürünlere ulaşabileceğiniz platformu UR+ platformu olarak adlandırıyoruz. Bu platformda bulunan ürünler kullanılarak, robotun kolay kurulumu avantajına ek olarak robotik uygulamanın hızlı şekilde devreye alınmasını sağlanmaktadır. Bu platformda bulunan ürünler her geçen gün artmakta ve kullanıcıların seçim şanslarını artırmaktadır.
Ürünlerimiz tak-çalıştır yapısında ürünler olduğu için sistem üzerinde elektrikli olarak herhangi bir işlemde çalışabiliyor. Elektrikli tutucular, kameralar gibi ekipmanlar sadece 1 kablo bağlantısıyla robotun 6’ncı eksenine takılarak kullanıma hazır hale geliyor. Tabi ki daha yüksek vakum veya pnömatik ihtiyaçlarda, fabrikaların kendi enerji hatları da diğer özel ekipmanlarda cobot’larda kullanılabilmektedir.

Piyasada maalesef robotlara biraz ön yargılı bakılabiliyor. Sizce bu algıyı kırmak için neler yapmak gerekiyor?

Biz iş birliğine dayalı robotlar yapıyoruz. Evet, iş birliğine dayalı robotlar kolaboratif robotların dilimizdeki hali ancak dilimize “collaborative” kelimesi yavaş yavaş girmeye başladığı için bu kelimeyi kullanıyoruz. Bu anlamda iş birliğine dayalı kelimesi de bizim şu anda sektörde yön vermeye çalıştığımız bir kelimedir. Burada da tabi ki insan ve makina iş birliğinden bahsediyoruz, bu önemli bir detay. İnsanlara yazılı ve görsel olarak sizlerin de aracılığıyla, fuarlarda anlatarak, onları makale veya eğitici bir bilgi içeren broşürlerle bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bunların dışında da spesifik, müşterilere direkt dokunabileceğimiz görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Biz bu noktada önemli bir markayız… Bu nedenle kolabratif robotların pazardaki bilinirliliğini müşterilerimize birebir yapacağımız workshoplar, fuar ve demo çalışmalarıyla avantajlarımızı paylaşıyor olacağız. Bu arada yeri gelmişken bizim cobot’umuz Türkçe. Bunun da özellikle Türkiye’deki üreticiler için büyük bir avantaj olduğunu düşünüyoruz. 

Evet, aslında çok önemli… Çünkü sadece Türkçe menü verdikleri için belli robot markalarını tercih eden tüketiciler var.

Evet ve robot sektörünün, özellikle de kolaboratif robotların hayatımıza girmesiyle birlikte ben de en kritik noktalardan birinin bu olacağını düşünüyorum. Çünkü alışılagelen konu şu; robotlar yüksek üretim adetli işler için kullanılır. Hayır, direkt olarak bunu söylemiyoruz. Biz, yüksek üretimlerin dışında bir cobot alındıktan sonra birçok yerde, farklı uygulamalar için esnek bir şekilde, değişen üretim hacimlerine de hizmet verecek şekilde bir yapı olduğunu söylüyoruz. Bu sebeple de en küçük kobiden en büyük ölçekteki fabrikalara ürünlerimiz avantajlar sağlamaktadır.

Collaborative robotlar bir bakıma güvenilir robotlardır. Bu da üretimde güvenliği ön planda tutan üreticiler için belirleyici bir sebep olabilir mi? Yani genel itibariyle dilinden kaynaklı değil de güvenilirliğinden kaynaklı sizi tercih ediyor olabilirler mi? 

Kolaboratif robotların tercih edilmesinin birçok sebebi var, belirttiğiniz gibi iş birliğine dayalı olması ve güvenlik sisteminin robot içine gömülü, ayarlanabilir bir yapıda olması bunlardan önde gelenlerindendir. Bunun dışında kolay programlanabilir olması ve standart Türkçe dil seçeneğine sahip olması, esnek konumlandırma ve uygulama, UR+ platfromu, robotun oldukça hafif olması ve az alan kaplaması, az eneji tüketimi diğer bazı önemli faktörlerdir.