Arde Makina Genel Müdürü Ahmet Tığlı, “Birçok projede Beijer ürünlerini set olarak kullandık; PLC panel bütünleşik kontrol cihazları, servolar, IO’lar olmak üzere tüm sistemi tek marka ile sorunsuz kontrol ettik. Kalite, satış öncesi & sonrası ve Beijer ile tek vücut ekip olabilmek, bu iş birliğinin temelini oluşturuyor” dedi. 

Tamamı gıda sektöründe kullanılan Dinamik Tartım Tasnif Hatları (Sorting Lanes), Tartım Etiketleme Hatları (Weight  Price Labeller Lanes), Kontrol Terazileri (Check Weigher), Hopper Teraziler (Hopper Scales) Verimlilik Kontrol Hatları (Yield Systems) ve yan ekipmanları üreten Arde Makine, tüm sistem için tek otomasyon partneri ile çalışmanın ayrıcalığını yaşıyor. Konuyla ilgili bir araya geldiğimiz Arde Makina Genel Müdürü Ahmet Tığlı, “Gerek kalitesi, gerek satış sonrası desteği ve sürekli kendini geliştirir yapıda olması ile tamamen Beijer ekipmanlarına yöneldik. Bu sayede tek bir noktadan ihtiyacımızı karşılıyor olmak ve aynı dili konuşan ekipmanlarla çalışmanın ayrıcalığını yaşıyoruz” derken, “Çözüm odaklı anlayışımızın bir sonucu olarak makina üreticileri bizim yıllardır parterlerimiz arasında ilk sıradalar. Arde Makine gibi partnerlerimizle tek vücut olarak çözüm sağlamaya çalışıyoruz” diyen Beijer Electronics Güney Marmara Satış Sorumlusu Emir Kozba ise bu iş birliğinin getirilerini paylaştı. 

Ahmet Bey, şirketinizin yapılanması ve sunduğu çözümleri anlatmanızı rica ediyoruz. 

Ahmet Tığlı: Faaliyetlerine 5 yılı aşkın süredir devam eden şirketimiz Bursa Niltim’de bulunan yerleşkesinde Arde Makine olarak alanında uzman ve tecrübeli bir kadro ile faaliyet göstermektedir. Dünyanın her ülkesini kapsayan küresel satış ağımız ve uzman personelimizin sağladığı satış sonrası servis hizmetlerimiz ile dünya çapında müşteri ihtiyaçlarının hızla ve eksiksiz karşılanmasını garanti ediyoruz. 600 metrekare kapalı alan üzerine kurulu atölyemizde tamamı gıda sektöründe kullanılan Dinamik Tartım Tasnif Hatları (Sorting Lanes), Tartım Etiketleme Hatları (Weight  Price Labeller Lanes), Kontrol Terazileri (Check Weigher), Hopper Teraziler (Hopper Scales) Verimlilik Kontrol Hatları (Yield Systems) ve yan ekipmanları üretiyoruz. Kapasite artırma çalışmalarımız kapsamında yakın dönemde yeni üretim alanımıza geçiş sürecimiz tamamlanacaktır. Geçiş süreci sonrasında Sanayi 4.0 çalışmalarımız kapsamındaki dijital dönüşüm ve otomasyon faaliyetlerimizin hızlı şekilde tamamlanması planlanmaktadır. Ayrıca günümüz üretim koşullarında birçok üretici firmanın da öncelikli konuları arasında bulunan “verimlilik projeleri” firmamızın da öncelikleri arasındadır. Böylelikle firmamızın rekabet gücü daha da arttırılmış olacaktır. Bunların yanında ülkemizin yakın dönem hedeflerine paralel olarak ihracatı artırmaya yönelik çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir.     

Markanız ülkemize alanında ne gibi ilkleri kazandırdı? 

Arde Makine olarak dünya markası olma yolunda üretimde en üst kaliteyi hedefliyor, yenilikçi ve rekabet gücü yüksek ürünlerimiz ile müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri üretiyoruz. Makina imalatı ve projelendirme konusunda oldukça deneyimli, engin tecrübe ve bilgi birikimi ile  genç ve dinamik bir markayız. 2016 yılı itibarı ile boylama makinaları, verimlilik istasyonları, kontrol terazileri, hopper sistemleri ve etiketleme hatları gibi birçok makina parkurunu PROSIGN markası adı altında tescilledik. Gelişmiş alt yapımız ve çağdaş kalite-kontrol süreçlerimiz ile uluslararası standartlarda üretim yapmaktayız. İstikrarlı bir şekilde artan Ar-Ge yatırımları sayesinde üretimde son teknolojiden faydalanarak piyasa ihtiyaçlarını gözeten ürünler geliştirmekteyiz. Bu bağlamda ihracatta istediğimiz seviyeye henüz ulaşamamış olsak da konumuzda Avrupa’dan yapılan ithalatın önüne geçme sürecinde önemli rol oynamaktayız. 

İş gündeminizi ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? 

Ahmet Tığlı:  Şu andaki İş gündemimizin en önemli konu başlıkları şöyle özetleyebiliriz;
     * Üretimsel ve operasyonel tüm süreçlerimizde mutlak verimliliği sağlamak amacıyla ‘’Arde Makine 2021’’ projemizi hayata geçirmek
     * Üretim felsefemizi ‘’Sıfır Hata / Sıfır Plansız Duruş’’ ilkesine paralel olarak şekillendirmek
     * İhracatı arttırmaya yönelik atılımlarımızda devlet teşviklerinden faydalanmak
     * Sanayi 4.0’a geçiş amacıyla oluşturduğumuz dijital dönüşüm yol haritasına uygun aksiyonları hayata geçirmek üzerine şekillenmektedir.

Şirketimizin geleceğe yönelik atılımlarının bugünden sağlıklı olarak planlanabilmesi amacıyla oluşturduğumuz Orta ve Uzun Vadeli Stratejik Yönetim Planı çerçevesinde yıllar bazında tanımlanmış durumdadır. Finans, müşteri, iç süreçler ve öğrenen organizasyon perspektiflerine yönelik olan ve her yıl farklı bir gelişim noktasına odaklanmamızı sağlayan stratejik hedeflerimiz aynı zamanda bölümler bazında takip edilmekte olan ana performans göstergelerimiz ile desteklenmektedir. Bu hedeflerin başında fikri mülkiyeti Arde Makine’ye ait yüksek hızlı dinamik tartım hatlarının patent başvuruları ve seri imalata uygunluğunun sağlanması vardır. Vizyon belgemizde belirtildiği şekliyle ‘’Tüm süreçlerimizde yüksek teknoloji kullanan ve üreten, yenilikçi, temel değerlerimize bağlı, uluslararası alanda rekabetçi ve güçlü bir marka olmayı birlikte başaracağız’’ diyoruz. 

Yeni üretim hattı, Ar-Ge, tesis yada teknoloji yatırımı kararı nasıl veriliyor? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız?
    
Ahmet Tığlı: Müşteri talepleri, pazar ihtiyaçları ve firma içi verimlilik projelerimiz doğrultusunda yapılacak olan yatırımlar belirlenmektedir. Yatırımlarımız geri dönüş süreleri özellikle irdelenmekte ve uygun projeler devreye alınmaktadır. Özellikle makina ve otomasyon yatırımları öncesinde fabrika dijital ikiz ve proses simülasyonları yapılarak en uygun ekipman seçimi ve projelerin optimum sürede tamamlanması sağlanmaktadır. Yakın dönemde, kapasite artırımına yönelik olarak ek üretim alanı ve makina yatırımı projemiz tamamlanmıştır. Ayrıca sanayi 4.0 gereksinimleri doğrultusunda otomasyon yatırımlarımız hızlı şekilde devam ettirilmektedir.      

Üretime dönük hangi teşvikler var ve bundan siz nasıl istifade ediyorsunuz?

Ahmet Tığlı: Ekonomimizin çok hızlı değiştiği ve belirsizliklerin olduğu günümüzde, teknolojik gelişmelere ve değişimlere hızlı bir şekilde adapte olunması çok önemlidir. Firmaların birbirleri ile rekabet düzeyleri en üst seviyelere tırmanmaktadır. Birçok işletmede olduğu gibi biz de rekabetçi gücümüzü arttırmak için sanayi sektörüne verilen desteklerden faydalanmaktayız. Özellikle yeni geliştirmekte olduğumuz hatlar ile ilgili KOSGEB Ar-Ge Inovasyon projeleri sürdürmekteyiz. 

Fabrikanızda; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız?

Ahmet Tığlı: İşletmemizdeki tüm proseslerimizde sürekli iyileştirme çalışmaları ile üretim süreçlerinde verimlilik geliştirmelerini ana ilkemiz olarak görmekteyiz. Tamamen gıda sektörüne yönelik imalat yaptığımızdan üretimimizde paslanmaz çelik ana hammaddemizdir. Hammaddelerimizi iş kalitemizi olumsuz etkilememesi bakımından belirlediğimiz kalite standartlarını karşılayabilecek ana tedarikçilerden tedarik ediyoruz. 


Sıfır plansız duruş ve sıfır hata ile kaliteli üretim adına ne tür metod ve sistemler kullanılıyor? Daha çok hangi otomasyon donanım ve yazılım teknolojilerinden yararlanıyorsunuz?

Ahmet Tığlı:  Minimum plansız duruş ile kesintisiz üretim yapabiliyor olmak ve üretim proseslerinden çıkan makinaların müşterinin kalite beklentilerini eksiksiz biçimde sağlayabiliyor olması bugün sektörde faaliyet gösteren çoğu firmanın ortak amacıdır. Sıfır Hata (Zero Defect) konseptinin ilk defa 1960’lı yıllarda, Glenn L. Martin adlı şirkette Amerikan ordusu adına üretilen MGM-31 Pershing füzelerinin imalatını yapan fabrikanın kalite kontrol müdürü olan Philip Crosby tarafından ortaya konulmuştur. Sıfır Hata metodolojisi bir çalışanın yaptığı hata sayısının önemli olmadığı tutumunu tersine çevirmeyi amaçlar çünkü, hatalı bir parça takip eden proseslerde sistem ve operatörler tarafından yakalanamayıp müşteriye kadar ulaşma riskini taşımaktadır. Bu nedenle Sıfır Hata (Zero Defect) metodolojisi kapsamındaki katma değer üreten süreçlerde görev alan tüm personellerin işini maksimum derecede özen ve ilgi ile yapmalarını amaçlamaktadır.
Üretimsel süreçlere dair birçok hedefi bünyesinde barındıran ve bizim ‘’sihirli kelime’’ olarak adlandırdığımız JIT (Just In Time) metodolojisini Arde Makine’de üretim felsefemizin merkezine koyuyoruz. 
Aynı şekilde hitap ettiğimiz sektörün canlı üretimi yapan tesisler oluşundan, ürettiğimiz makina ve ekipmanlarında sıfır duruş ile çalışması en büyük önceliğimiz. Bu bağlamda 7/24 servis hizmetimiz ile birlikte her makinaya uzaktan destek verecek alt yapı hat kurulumlarımızla birlikte tesislere entengre ediyoruz.   
 ‘’İlk ve tek seferde işini doğru yap’’ yaklaşımını operatörlerimize kazandıracak periyodik eğitimler düzenleyerek, hatasız ve doğru üretimi gerçekleştirmeyi hedeflemekteyiz.
Potansiyel hataları önceden kestirmek ve daha oluşmadan kaynağında tespit edip önlem almak amacıyla üretim süreçlerimize yönelik Proses FMEA çalışmalarımız konusunda uzman mühendis ekibimiz tarafından titizlikle yürütülmekte ve düzenli periyotlarda güncellenmektedir. 

Makina parkurunuz hakkında bilgi vererek, son dönemde bu alanda yaptığınız yatırımları ve sağladığı avantajları anlatır mısınız?   

Ahmet Tığlı: Makina parkurumuz genel hatları ile endüstriyel torna, freze, CNC router, kaynak makinaları, paslanmaz işleme ve montaj makinalarından oluşmaktadır. Paslanmaz Kumlama Hattı için alan oluşturulmuş ve 2021 yılı itibarı ile devreye alınması planlanmıştır.

Beijer ile Arde Makine ilk hangi proje kapsamında bir araya geldi? 

Emir Kozba: Arde Makina firması ile ilk olarak Erpiliç firması için yapılan fileto tartım tasnif hatları ve bütün piliç paketleme hatları projesi kapsamında bir araya geldik. 


Neden Beijer ürün ve hizmetleri tercih edildi. Ne tür avantajlar sağlıyor? 

Ahmet Tığlı: Arde Makine olarak hizmete başladığımız ilk günden itibaren Beijer ürünlerini ağırlıklı olarak kullanmaktaydık. Ancak gerek kalitesi, gerek satış sonrası desteği ve sürekli kendini geliştirir yapıda olması ile tamamen Beijer ekipmanlarına yöneldik. Bu sayede tek bir noktadan ihtiyacımızı karşılıyor olmak ve aynı dili konuşan ekipmanlarla çalışmanın ayrıcalığını yaşıyoruz.

Emir Kozba: Şirketimiz, Türkiye’de kendi ofisiyle hizmet veriyor. IIOT çözümleri ve gelişen ürün gamıyla komple çözüm projelerinde yer alıyor. Codesys alt yapısına sahip kontrolörler, bulut çözümleri ve yıllardır üzerine koyarak geliştirdiğimiz ekran çözümleriyle pazarın önde gelen oyuncularından biri haline geldik. Beijer Electronics sektör dinamiğinin bir adım önünde ürünler geliştiriyor ve genelde teknolojiyi pazara ilk sunan firmalardan oluyoruz. Bir projenin ihtiyacı olan her türlü çözümü Beijer Electronics ürünleriyle sağlayabilirsiniz. PLC, HMI grubu, servo, invertör çözümlerinden tutun da bulut çözümleri ve endüstriyel haberleşme cihazlarına kadar, bir projede aradığınız tüm ürün gamına ulaşabilirsiniz. Çözüm odaklı anlayışımızın da bir sonucu olarak makina üreticileri bizim yıllardır parterlerimiz arasında ilk sıradalar. Arde Makine gibi partnerlerimizle tek vücut olarak çözüm sağlamaya çalışıyoruz. 

Beijer ürün ve hizmetlerini  tercih etmemizin en büyük nedenleri 

Ahmet Tığlı:  Yapılan birçok projede Beijer ürünlerini set olarak kullandık; PLC panel bütünleşik kontrol cihazları, Servolar, IO’lar olmak üzere tüm sistemi tek marka ile sorunsuz kontrol ettik. Burada yüzünü teknolojiye dönen bir firma ile çalışmak en büyük etken. Sıralamam da gerekirse; kalite, satış öncesi & sonrası ve Beijer ile tek vücut ekip olabilmek olarak söyleyebilirim. 

Projenin başarısında hangi bileşenler ön plana çıktı?

Ahmet Tığlı: Akıllı İnsanlar; Doğru ekip olmazsa, herhangi bir strateji ve planın tamamen başarısız olma potansiyeli vardır. Bu nedenle çekirdek proje personeli, uzman kaynakları, tedarikçiler ve tüm menfaat sahipleri takım dinamiklerinin bir parçası olmalıdır. Katılımcıların hepsi gruba bağlı olmalı, projeler için benzer vizyonları paylaşmalı ve başarıya ulaşmak için çalışmalıdır.

Açık iletişim; Ayrıntılara dikkatle bakmak ve dış bilgi kaynaklarını dinlemek bir projenin başarısı için hayati önem taşır. Ekibin açık iletişimin içinde tutulması kesinlikle gereklidir. Belirli bir zaman çizelgesi altında çalışırken, ekibin iyi bilgilendirilmiş olması önemlidir. Bir projenin bir bölümünde bir sorun ortaya çıkarsa, diğer bölümleri de olumsuz etkileyebilir. İletişim, sorunların oluşmasını önlemenin en iyi yoludur.