SMC Türkiye, müşterilerinden gelen talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda gerçekleştirdiği yeni yatırımını 2022 yılında devreye almaya hazırlanıyor.

Otomasyon sektöründe 60 yıldır çözümler sunan SMC Corporation tarafından 1993’te Türkiye pazarına giren, ardından da 2011’de Türkiye’de yerleşik faaliyetlerine başlayan SMC Türkiye'nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Turgay Uçar, İstanbul Hadımköy’de konumlanacak yeni tesisleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.

“TÜRKİYE’YE GÜVENİYORUZ, YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ”

Uçar, Covid-19’un etkisinde geçen zorlu 2020 yılına ve rekabetin yoğun olduğu çetin piyasa koşullarına rağmen, iyimser bir yaklaşımla yatırımlarına kesintisiz bir şekilde devam ettiklerini ifade etti.
SMC’nin, Türkiye’ye ve Türkiye ekonomisine olan güveninin tam olduğunu vurgulayan Uçar, bu kapsamda Türkiye’ye duyulan güvenin bir işareti olarak Deliklikaya Organize Sanayi Bölgesi (DESB)’nden bir arsa satın aldıklarını söyledi.

Uçar, tesislerinin, İstanbul Hadımköy Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 21 bin metrekarelik kapalı bir alan üzerinde yer alacağını ve 2022 yılından itibaren tam kapasiteyle hizmet sunmaya başlayacağı bilgisini verdi.

“AR-GE’YE 352 MİLYON DOLAR HARCIYORUZ”

Yeni ürün geliştirme konusunda çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Uçar, “Pnömatikte yüzde 37’lik pazar payıyla dünya lideri olan SMC Corporation’un, endüstriyel otomasyon alanında 12 bin temel ve 700 bin ürün çeşidi bulunuyor. Ar-Ge çalışmaları ile pazara devamlı yeni ürünler sunuyoruz” dedi.

Ar-Ge’ye her yıl 352 milyon dolar değerinde harcama gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Uçar, özellikle son senelerde sürdürülebilir çevreye yönelik sosyal sorumluluk çalışmaları gerçekleştirdikleri bilgisini verdi.

“YÜZDE 70’E YAKIN ENERJİ TASARRUFU SAĞLIYORUZ”

İlk olarak CO2 emisyonunun daha az olduğu çevre dostu çözümler geliştirmeye çalıştıklarını aktaran Uçar, “Bu kapsamlı yaklaşımımızın temel bileşenlerinden birisi de kompakt ve hafif ürünler tasarlamak. Uzun vadeli üretim prensiplerimizin temelinde ise, mevcut ürünlerimizi çok daha kompakt, hafif ve uzun ömürlü hale getirmek yatıyor” ifadelerini kullandı.

Bazı ürünlerinde yüzde 70’e yakın enerji tasarrufu sağladıklarına aktaran Uçar, ürünlerinin çevre üzerindeki minimuma indirilen etkilerinin tasarım aşamasından başlayarak kullanım ömrü süresince devam ettiğinin altını çizdi.

“İLK ANDAN İTİBAREN MÜŞTERİLERİMİZİ DESTEKLİYORUZ”

Türkiye’nin ve tüm dünyanın içinden geçtiği koronavirüs sürecini de değerlendiren Uçar, ilk vakanın mart ayında Türkiye’de görülmesiyle başlayan sıkıntılı süreç boyunca iş ortaklarını en iyi şekilde desteklediklerini, aşılamayla birlikte pazarın da 2021’in sonlarına doğru normal seyrine dönmesini beklediklerini sözlerine ekledi.