İLKO İlaç, otomasyon seviyesini gün geçtikte artırdığı üretim tesislerinde SAP, QMEX, Empower, Bina yönetim sistemi (BMS), İTS, OEE ölçüm ve değerlendirme sistemi gibi yazılım ve teknolojiler kullanıyor.

OEE çalışmalarında, bu yılbaşından itibaren tablet baskı ve kapsül dolum makinalarını da ölçüm ve değerlendirme sistemine dahil ettiklerini kaydeden İLKO İlaç Teknik Operasyonlar Direktörü Gürcan Üsgülen, ilgili alanlara ait ürün ve makina verimlerinde önemli geliştirmeler yapıldığını açıkladı. 

Öncelikle okuyucularımız için kısaca şirketinizin yapılanmasını anlatmanızı rica ediyoruz. Şirketiniz alanında ne gibi ilklere imza attı? 

İLKO İlaç; modern tıbbın ihtiyaç duyduğu ileri teknolojileri kullanarak, insanların yaşam kalitesini artıran ve hayat kurtaran ‘yenilikçi’ ürünleri kullanıma sunarak, tüm üretim ve Ar-Ge yatırımlarıyla; küresel rekabette öncü bir şirket olmayı hedeflemektedir.

Selçuklu Holding’in ve bünyesinde faaliyet gösteren İLKO İlaç San. ve Tic. A.Ş'nin sektördeki faaliyetleri onursal başkan ve Türkiye’nin ikinci nesil eczacılarından olan Mustafa Öncel’in 1960’lı yıllarda majistral ilaç üretimi ile başlayan eczane eczacılığına ve sonrasında ilaç sektöründeki yatırımlarına dayanmaktadır. Ecz. Mustafa Öncel’in 1973 yılından itibaren ilaç sanayinde yaptığı yatırımlar, uluslararası ortaklıklara satış başarısı ile sonuçlanmıştır. Elli yılı aşkın bu bilgi ve birikim; günümüzde, Selçuklu Holding’in sektördeki bu mirasını zirveye taşımak amacıyla 2012 yılında faaliyete geçen İLKO İlaç ile devam etmektedir. Ecz. Mustafa Öncel,  özellikle ilaçta yerli ve milli sanayinin var olması gerekliliğine inanmış ve milli ilaç firmalarının güçlü ve yüksek standartlarda üretim tesislerine sahip olması, global arenada yer alması gerektiğini savunmuştur. İLKO İlaç, bu ilkeler üzerine kurulmuştur.

İLKO İlaç, kardiyoloji, merkezi sinir sistemi, nadir hastalıklar ve akut ürünler başta olmak üzere bütün majör tedavi alanlarını kapsayan geniş bir ürün portföyüne sahiptir. Yanı sıra biyoteknoloji ve tüketici sağlığı (Wellcare markası ile) alanlarında faaliyet göstermektedir. 

120 milyon kutuya ulaşma altyapısına sahip Üretim Tesisleri; EU GMP, ISO 13485, ISO 45001, ISO 14001, ISO 27001, BS 10012, TSE Covid-19 Güvenli Üretim Yeri ve Sıfır Atık sertifikalarına sahiptir. İLKO İlaç Üretim Tesisleri, 2013 yılında T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ‘Türkiye'nin En Temiz Sanayi Tesisi’ seçilmiştir.

İLKO İlaç ileri teknoloji odaklıdır ve Türkiye’de ilk ve tek olan üretim teknolojilerine sahiptir. ‘Geciktirilmiş salım sağlayan Core-In Tablet Teknolojisi’ (Kronofarmasötik Ürün) ile MUPS (Multiple Unit Pellet System/Çoklu Ünite Pellet Sistemi- Mikropellet Teknolojisi) sadece İLKO İlaç’ta bulunmaktadır. 

İLKO İlaç, güçlü bir Ar-Ge yapısına sahiptir ve iki ayrı Ar-Ge Merkezi bulunmaktadır. Hacettepe Teknopark içinde yer alan 2.600 metrekare kapalı alanlı İLKO Argem Ar-Ge Merkezi’nde küçük moleküllü jenerik ürünlerin yanı sıra ileri teknolojiye dayalı ve katma değerli ürünlerin geliştirilmesi için de çalışmalar sürdürülmektedir. 

2014 yılında kurulan ve Türkiye’nin ilk biyoteknoloji Ar-Ge Merkezi olan İLKO Argem Biyoteknoloji Merkezi ise rekombinant DNA teknolojisi araç olarak kullanılarak biyoteknolojik ilaçlar geliştirmek üzere faaliyetlerini sürdürmektedir. İlk aşamada kanser ve kansere bağlı hastalıklara yönelik olarak biyoteknolojik ürünler geliştirme hedefindeki merkezde hale biyoüstün, biyobenzer ve yeni nesil biyoteknolojik ürünler üzerine Ar-Ge ve klinik çalışmalar yürütülmektedir.

Sabancı Üniversitesi ile kanser tedavisinde kullanılmak üzere yerli biyobenzer ilaç geliştirmek üzere işbirliği yapılmıştır. SİMAB isimli bu projenin sonunda üretilecek ürün; Türkiye’de görülme sıklığı fazla olan kolon, akciğer, yumurtalık, rahim ağzı ve böbrek kanserlerinde kullanılabilecek ve hedefe yönelik etkin tedavi sağlayacaktır. Halen üniversitelerle de işbirliği içinde üç önemli proje yürütülmekte ve üç proje de TÜBİTAK tarafından desteklenmektedir.

"TÜRKİYE YÜKSEK TEKNOLOJİ EŞİĞİNDE DURUYOR" "TÜRKİYE YÜKSEK TEKNOLOJİ EŞİĞİNDE DURUYOR"

İLKO İlaç, Türkiye’nin en çok Ar-Ge harcaması yapan 10 ilaç firmasından biridir. Turkishtime tarafından her yıl yapılan ve tüm sektörleri kapsayan ‘Ar-Ge 250 Araştırması 2020’ sonuçlarına göre İLKO İlaç, 2020 yılında Türkiye'nin en çok Ar-Ge harcaması yapan 500 şirketi arasında 87. sırada yer almıştır. 'İlk 100' içerisinde yer alan 10 ilaç şirketinden biri olmuştur. Aynı araştırma sonuçlarına göre 'Ar-Ge Merkezinde Yürütülen Proje Sayısına Göre İlk 100 Şirket' listesinde yürütülen 52 proje ile 38. sırada yer almıştır.

İLKO İlaç; 2013 yılı Aralık ayında Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek, ülkemizi küresel ilaç endüstrisinin geleceği olarak gösterilen biyoteknolojik pazarın bir oyuncusu haline getirmek üzere adım atarak; Güney Kore menşeili biyoteknoloji firması Genexine ile ortak İLKOGEN firmasını kurmuştur.

İLKO’nun kemoterapiye bağlı nötropeni tedavisinde kullanılacak ilk orijinal biyoteknolojik ilacı GX-G3’ün Faz II klinik çalışması başarıyla tamamlanmıştır. Halen Genexine'nin patentli hyFc teknolojisi ile geliştirilen, sınıfının en iyisi olan, uzun etkili, üçüncü jenerasyon G-CSF'in, çalışmaları başarılı şekilde devam ettirmektedir. Bu bağlamda İLKOGEN markalı ilk ürünün önümüzdeki yıllar içinde pazara sunulması planlanmaktadır.
Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki patent şampiyonlarından biri İLKO İlaç’tır. ‘Türkiye’nin Patent Raporu 2020 Araştırması’ sonuçlarına göre İLKO İlaç, biyoteknoloji alanında en fazla patent başvurusu yapan firmalar arasında tüm sektörler içerisinde 10. sırada, ilaç sektörü içerisinde ise ilk 3 içerisinde yer almaktadır.

İLKO İlaç, 2015 yılında sosyal sorumluluk faaliyetleri çerçevesinde Türkiye’nin ilk yerli morfin sülfat tabletini üreterek tıbbın hizmetine sunmuştur.

Yine aynı yılın sonunda İLKO İlaç, Wellcare markası ile tüketici sağlığı alanındaki faaliyetlerine başlamıştır. Wellcare; sindirim sağlığı, vitamin ve mineraller, probiyotikler, alerji ve burun sağlığı, bitkisel ekstreler içeren takviye edici gıdalar, probiyotikler ve kadın sağlığı olmak üzere farklı kategorilerde, yaşamın doğumdan itibaren her aşamasında ve günlük hayatın her safhasında, yaşam kalitesini yükseltmek üzere sağlık otoriteleri tarafından onaylı, bilimsel çalışmalara dayanan güvenilir ürünleri ile tüketicilere ‘Sağlıkla Yaşama Sanatı’ sunmaktadır.

İLKO İlaç; ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve BS 10012 Veri Koruma Kişisel Bilgi Yönetim Sistemi belgelerini Eylül 2019 itibariyle birlikte almaya hak kazanan Türkiye’ de ikinci, ilaç sektöründe ise ilk firma olmuştur. 

İLKO İlaç; CIS, Ortadoğu, Balkanlar, Uzakdoğu, Afrika ve Latin Amerika bölgelerinde bulunan 25’in üzerinde ülkede ihracat, 40’ın üzerinde ülkede ise ruhsatlandırma faaliyetleri yürütmektedir. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (IKMIB) verilerine göre İLKO İlaç, 2021 yılında ilaç ihracatı kategorisinde en çok ihracat yapan firmalar arasında 23.sırada yer almıştır.

İLKO İlaç; ihracat çalışmalarının yanı sıra üretim faaliyetleri konusunda da stratejik iş birliklerine imza atmaktadır. Dünyanın önde gelen ilaç firmalarından Servier ile yapılan stratejik iş birliği çerçevesinde, Servier’in Türkiye pazarına yönelik ürünlerinin büyük bir kısmı İLKO İlaç tarafından üretilmektedir. Yanı sıra çok uluslu bir firma ile de benzer bir proje çalışması devam etmektedir.

İLKO İlaç halen; 700’e yakın çalışanı ile ilaç, tüketici sağlığı ve biyoteknoloji alanlarında yatırım ve çalışmalarını sürdürmektedir.

İş gündeminizi öğrenebilir miyiz? 2021 yılını nasıl tamamladınız, 2022’nin ilk çeyreği ile birlikte değerlendirir misiniz? 2022 yılı için varsa yeni yatırım planlarınızı ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız? 

Türk İlaç Endüstrisi’nde, Anadolu’da yapılmış en büyük yatırım olarak 250.000 m2’lik arazide, 25.000 m2 kapalı alan ile Konya’da kurulan Üretim Tesislerimizde, her yıl artan bir kapasite ve verim seviyesi ile üretimlerimizi gerçekleştirmekteyiz. Gerek geniş üretim, depolama ve teknik alanlarımız ile altyapı ve destek sistemleri gerekse ekipman ve makinalarımızla sahip olduğumuz yüksek teknoloji ve hijyen şartlarını önemli teknik avantajlarımız olarak belirtebilirim.

Önümüzdeki 5 yılı içeren stratejik planımıza uygun şekilde, ilgili aşamalara ait yatırım planlamasına ve ekipman alımları ile ek alanların projelendirilmesine 2021 yılında da devam edildi. 2022 yılı ise, söz konusu planın detaylarına ait gerçekleşmelerin sağlanacağı önemli bir dönem olacak. 

İlgili yatırımlarla, yüksek kapasiteli akışkan yataklı granülatör ve tablet baskı makinaları ile pek çok farklı destek ekipmanın mevcut makina parkımıza dâhil edilmesi ile yıl içinde sağlanacak kapasite artışı sayesinde özellikle API kaplı pellet ve MUPS Tablet ( Multiple Unit Pellet Systems ) teknolojisi içeren ürünlerimizin üretimleri, artan hacimlerle gerçekleştirilecektir. Bu yatırımın bütçesi 4 milyon Euro’ dur. 

Diğer taraftan her yıl sürekli şekilde devam eden Ar-Ge yatırımlarımıza bu yıl da devam ediyoruz. Ar-Ge laboratuvarlarımızda özellikle onkolojiye dayalı ürünlere odaklanıyoruz. Her yıl ciromuzun %6’sını Ar-Ge yatırımlarımıza ayırıyoruz.

Fabrikanızda; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız?

Üretim süreci, pek çok farklı alt başlık içeren ve sistemsel yaklaşımlarla yönetilen bir işlemler bütünüdür. İLKO İlaç’da bu süreç, stratejik plana göre Ar-Ge tesislerimizde yürütülen bilimsel çalışmalar ile geliştirilen ürünler sonrası, Avrupa Sağlık Otoriteleri ile paralel politikalar yürütmekte olan Türkiye Sağlık Bakanlığı'nın güncel GMP, GDP ve GLP gereklilikleri ile İLKO İlaç Kalite Sistemi kurallarına bağlı olarak, hammadde ve malzeme tedarikçisi seçimini takiben, hammadde ve malzemelerin fabrikaya ulaşması, numune alınması, analizi ve uygun şartlarda depolanması ile başlar. 
SAP sistemi ile depo malzeme stok yönetimi ve detay üretim, ambalaj ve analiz planlanması yapılarak ilgili ürüne ait hammadde ve malzemelerin, belirttiğim kurallar bütününe uygun şekilde, analizleri tamamlanarak SAP denetiminde, depo lokasyonları kullanılabilir onaylı stokta tanımlanır ve üretim planına uygun şekilde üretim tartım birimine yönlendirilir. Tartım işlemi üretimin ilk basamağını oluşturmaktadır. Ürün üretimi, ambalajlanması ve analizi, her bir aşaması valide edilmiş proses ve analiz yöntemlerine göre ve konusunda uzman kalifiye personel ile en güncel teknolojik özellikteki ekipmanlar kullanılarak ve özel hijyenik ortam şartlarında gerçekleştirilmektedir.

Üretimi ve ambalajı tamamlanan bitmiş ürünlerin stok ve sipariş yönetimi ile sevkiyatına ait tüm işlemler SAP sistemi ile yürütülerek ülke geneline sevkiyatlar ve diğer ülkelere olan ihracata lojistik operasyonlar Üretim Tesislerimiz bünyesindeki uzman ekibimiz tarafından gerçekleştirilmektedir. 

Sıfır duruş ve sıfır hata ile kaliteli üretim adına ne tür metod ve sistemler kullanılıyor? Daha çok hangi otomasyon donanım ve yazılım teknolojilerinden yararlanıyorsunuz?

Güncel teknoloji ve gerekliliklere uygun olarak geliştirilen operasyonel etkinlik ve verimlilik sistemlerinin, üretim ve kalite süreçlerimizde önemli katkı sağlayarak yürütülen uygulamaları, tüm fabrika genelinde hızlı ve etkin bir şekilde yaygınlaştırılmaktadır. 

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da süreçler üzerinde, kişiye bağlı etkenlerin azaltılması ile standartlaştırma ve sürdürülebilir kapasite ve verimlilik yaklaşımlarımız kapsamında, otomasyon seviyesini gün geçtikte artırdığımız üretim tesislerimizde SAP, QMEX, Empower, Bina yönetim sistemi (BMS), İTS, OEE ölçüm ve değerlendirme sistemi gibi yazılım ve teknolojiler kullanılmaktadır. OEE çalışmalarında, bu yılbaşından itibaren tablet baskı ve kapsül dolum makinalarını da ölçüm ve değerlendirme sistemine dâhil ederek, ilgili alanlara ait ürün ve makina verimlerinde önemli geliştirmeler yapılmaktadır.  
Tesisimizde otomasyon kapsamında yararlandığımız diğer donanım ve yazılımlar ise; Proses Otomasyonu Çözümleri, Akıllı Bina Otomasyonu, Akıllı Bina Yönetim Sistemi ile Enerji Takip Sistemi’ni içermektedir.

Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz? 

İLKO İlaç’ın dijital dönüşüm vizyonu, "Bilgi yönetimi ve verilerin iş sonuçlarında değerlendirilmesi alanında etkin ve teknolojik çözümler üretmek amacıyla, yenilikleri sürekli takip edip süreçlerimize adapte ederek, sektör dinamikleri ve beklentilerinin üzerinde ürünler sunmak" olarak tanımlanabilir. 

Dijital devrim büyük bir hız ve sürece göre oluşabilecek ihtiyaçların öngörülmesi zor şekilde ilerlemeye devam etmekte. Kaynak ve maliyet yönetimi de dâhil olmak üzere, ilaç üretim süreçlerinin ve her bir risk bileşeninin doğru yönetimini ve gelişimin sürekliliğini sağlamak için, ihtiyaç oluşmadan ilgili potansiyeli ve fırsatları öngörebilmeyi proaktif bir şekilde yapabilmek oldukça önemli. 

Üretim süreçlerinizde robot kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız robot yatırımının getirdiği   avantajlar nelerdir? Sağladığı katkıları mümkünse rakamlarla paylaşır mısınız?

Üretim tesislerimizde “Pick and Place” robot kollarının faaliyet gösterdiği süreçlerimiz bulunmakta. “Pick-and-Place” robotunun özelliği, ürünün kutulama makinasına yerleştirilmesi için kullanılan ve ilgili bir yazılım vasıtası ile makinaya entegre edilmiş bir yardımcı ekipman olmasıdır. Robot hücresi, iş yükünü ve ilgili fire miktarını önemli oranda azaltırken, prosesteki standartlaşma oranını ve işlem hızını da artırmaktadır. Gerek donanımsal ve gerekse yazılım anlamında, robot kullanımını her geçen gün daha fazla sürecimize adapte etmek üzerine proje çalışmalarımızı bu yıl da sürdürmekteyiz. 

Tesisinizde enerji maliyetlerinizi düşürmek için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Kendi enerjinizi üretmek için bir yatırım planınız var mı? Yakın dönemde böyle yatırım yaptıysanız sonuçlarını paylaşır mısınız?  

Özellikle son dönemlerde kritik seviyelerde gerçekleşen enerji birim fiyatlarındaki artış nedeniyle, enerji maliyetlerinin ürün toplam maliyetindeki oranı önemli miktarda artmıştır. İLKO İlaç Üretim Tesisleri yönetimi olarak, her aşamada oluşan maliyeti ölçmekte ve gelişim alanlarını inceleyerek projeler geliştirmekteyiz. İlgili yaklaşımlarımıza bağlı olarak geçen yıl, basınçlı hava sisteminde, makina ihtiyaç analizi yapılarak, ana hat basınçlarında kısmi azaltmaya gidilmiş ve bu sayede %3 enerji tasarrufu sağlanmıştır. Ayrıca, soğuk su üretim prosesinde kış dönemi soğutma devresinin çalıştırılması yerine, su soğutma kuleleri vasıtası ile dış ortam koşullarından faydalanılarak, tesisin soğuk su gereksinimi karşılanmasını da örnek olarak iletebilirim. 

İlgili aylarda, söz konusu maliyetler üzerinde yüzde 20’lik azalma kaydedilmiştir.  Buhar kazanına, baca gazından ısı geri kazanımı yapılması adına, IGK hücreleri uygulanmış ve bu noktada da maliyet kazancı elde edilmeye başlanmıştır. Projelendirdiğimiz konulara geçen yıl başlatılan, IE1 elektrik motorlarının, yüksek verimli motorlara dönüşümü çalışmaları örnek olarak verilebilir. Bu proje için öngördüğümüz yatırım geri dönüşü 1,2 yıl olarak hesaplanmıştır. 

Güneş enerjisi ile tesisin elektrik ihtiyacının karşılanması da yüksek önem verdiğimiz diğer bir projemiz konumundadır. Geçen yıla oranla döviz kurundaki önemli artışla yatırım maliyetinin öngörülerin çok üzerine çıkmasına rağmen, aynı şekilde artan enerji birim ücretleri nedeniyle, yüksek verimlilik ve kapasite sağlayacak şekilde projelendirilebilecek bir yatırımla, sistemin uygulamaya alınmasını takiben 3,5 yıl içinde yatırımın geri dönüşünün sağlanabileceği öngörülmektedir. 

Depolarınızda operasyon süreçlerini hızlandırmak ve doğru sevkiyatı sağlamak adına ne tür donanım ve yazılımlardan yararlanıyorsunuz?  

Planlama, Depo ve Lojistik operasyonlarımızda, güncel cGMP ve cGDP gerekliliklerine uygun olarak yapılandırılan SAP (ERP) sisteminin ilgili modülleri ile yüksek otomasyon seviyesi sağlayan bağlantılı cihaz ve ünitelerini kullanmaktayız. Ayrıca, modern ve yüksek kapasiteli depo raf sistemi ve ileri teknoloji ürünü kaldırma ve taşıma ekipmanları sayesinde raflara en hızlı ve güvenli erişimi de sağlayabilmekteyiz.